Yaşanmaz çünkü bu dünyada yaşam savaşın açınılmaz olduğu yalanı üzerine kuludur. Tüm değerler ve örgütlenmeler bunun için kurulmuştur. Tüm yasalar savaşın olması üstüne işlemektedir tüm ülkelerde, Yasalar yapılırken de önce savaşa izin verecek veya olanak sağlayacak örgütlenmelerin yapılması öngörüsü vardır. Toplumsal değerlerin tümü bu öngörüye uygun olacak şekilde üretilir ve yaratılır. Başta inanç çeşitleri olmak üzere savaşa karşı durmaya izin veren bir tek değer yoktur.
Birincisi bu dünyada tüm inanç sistemleri savaşa karşı çıkmıyor. Hatta savaşları kutsallaştırarak insanların savaşa karşı durmalarını yasaklıyor. Ayrıca savaşlarda yararlılık gösterenleri kahraman yaparak insanların buna özendirilmesi bile öngörülüyor. Kahramanların ise çeşitli ödüllerle beslenmesi sağlanıyor. O zaman savaşa arşı çıkmaya inanç sistemleri izin vermiyor diyebiliriz.
İkincisi militarist düşünceler bakışlar da savaşlara karşı çıkmıyor. Hatta karşı çıkmaya izin de vermiyor. MİLİTARİST YAKLAŞIMLARA GÖRE SAVAŞA KARŞI ÇIKMAK N BÜYÜK İHANETTİR. Dolayısıyla kimse hain olmayı göze alamayacağı için kimse savaşa karşı çıkmaya da yanaşmamaktadır.
Bu savaşlara karşı çıkmaya izin vermeyen yaklaşımlar açıktan açığa savaştan yana olduklarını da söyleyemezler. Yani bu anlayıştaki anlayışlar biz savaş istiyoruz SAVUNMASI YAPAMAZLAR
Üçüncüsü ise savaşlardan beslenen kimi çıkar grupları vardır ve bunlar da savaşa karşı çıkamazlar. Çünkü savaşlar onların beslenmesini sağlar. YANİ SAVAŞ ONLARIN VARLIK-KOŞULUDUR. Kendi koşullarını yok etmek istemez hiçbir canlı..
Bu anlayışların örgütlediği toplumlar savaşa karşı duramaz. Çünkü eğitim anlayışları savaşa karşı olaya izin vermez. İnsanlar yürümeğe başladığı andan itibaren ellerine savaş oyuncakları verilir ve bunlara iyice alışmaları sağlanır. yasaları da izin vermez . Çünkü o yasaları yapanlar savaşlara karşı değil savaşlardan yana bir toplumun olmasını öngörürler. Hatta savaşa karşı olmayı en büyük suç olarak görürler. Bunun yanında insanların yarattığı tüm değerler de karşı olmaya izin vermez. Zaten karşı olmaya izin veren bir anlayışla yaratılmaz o değerler.
Sonuç olarak insanlar toplu yaşamaya geçtiğinden beri birbirleriyle didişmesini, kavga etmesini ,savaşmasını öngören bir dünya düzeni yaratmışlardır. Bu yarattıkları düzenin tüm alışkanlık ve davranışları kavgalara savaşlara izin vermiştir. Bundan dolayı da savaşların önüne geçilememiştir. Geçilmesi de mümkün görülmemektedir. Bunu mümkün görecek bir anlayış varsa hemen yok edilir. İnsanların bilinç altlarını doğumdan hemen sonra savaş anlayışı yerleştirilmiştir.