SİZ BENİ DİNLEYİN, "SABAHLARIN SULTANI" PROGRAMINI İZLEYİN!..

 Son yıllarda ülkemizin eğitim, kültür, sanat, ekonomi, bilim ve teknoloji yönünden pek ileri gitmesi nedeniyle, her türlü övgüyü hak eden aslan TV'lerimiz de içerik ve kalite çıtalarını epeyce yükselttiler biliyorsunuz... Hemen her TV, çağ atlamış ülkelere bile nasip olmayan yemek, gelin-kaynana mevzuları, temizlik üzerine yarışmalarla, artık tüm dünya TV'lerine de kendilerine hayran bırakıyor, günden güne bizleri örnek almaya başladılar!..

Tabii, örneğin sabahları TV'lerde bu kadar kaliteli yayınlar başlayınca, insan bunlar arasından hangisini seçeceğini de bilemiyor, elinde kumandalarla öylece apışıp kalıyorlar!.. Ama bendeniz bir eğitimci, üniversite mezunu 27 yıllık bir 'Siyasî-Mizah' köşe yazarınız olarak, size bunların içinden tavsiye edebileceğim bir tek program var; Star TV'de sabahları yayımlanan "Sabahların Sultanı Seda Sayan" hanımefendinin programı!.. Bırakın artık Sözcü TV'deki Ebru Baki'nin ekonomi programını, bırakın artık Mesut Yar'ın 'Sabahın Sözcüsü' programını, İsmail Küçükkaya'nın Halk TV'deki 'Yeni Bir Sabah' programını, hele hele her gün izlenme rekorları kıran ATV'deki 'Müge Anlı ile Tatlı Sert' programını!.. Siz benim dediğime bakın ve 'Sabahların Sultanı Seda Sayan' ı izleyiniz!..

Efendim, daha dün sabah, yani 26 Eylül 2023 Salı günü sabahı, Seda Sayan hanımefendinin konukları olarak genç bir karı-koca ve gelin hanımın her işine karışan kaynanası program konuklarıydı... Mevzu yine çok derindi, problem de öyle kolay çözülecek gibi değildi: Bu çift, boylarına yakın çocukları olduğu halde, nereden icap ettiyse gari; gelin hanımın isteğiyle, yeniden bir 'Kına Gecesi' yapmaya karar verirler, iyi mi!? Tabii, bunu duyan cadaloz kaynana hemen bu işe yine karşı çıkar, oğlu olacak 'modern resim' kılıklı taranmış uzun saçlı kocaya demediğini bırakmaz, gelini de ona çok kızar!..

Neyse uzatmayalım; her şeye rağmen, o meşhur 'Kına Gecesi' düzenlenir, herkes neşeyle oynarken, gelinlik ve damatlıklar yine giyilir, beraberce nikâh masasına oturulur, ama ne olduysa artık -veya durduk yerde ve sebepsiz-, gelin hanım bir bardak suyu kocasına serper damat elbiseleri ıslanır, ortalık karışır!.. Kaynana gelinine çok kızar, bu kına gecesinin hemen iptalini ve gelinini de derhal boşamasını ister!..

İşte bu önemli mevzu o programda konuşulurken, Seda hanım da bir gelinden tarafa, bir damattan, bir de kaynanadan tarafa olur, ortalık çok gergindir!.. Sarışın, genç ve güzel gelin, o programda kaynanaya bakarak, illâ o iptal edilen 'Kına Gecesi'nin yeniden yapılmasını ister, kaynana öfkesinden sandalyesini ters çevirip, gelinine kıçını dönüp, buna şiddetle karşı çıkar!.. Arada kalan çaresiz damat, eşinin kolundan tutup; "Bak karıcığım Songül, sen o gece hiçbir sebep yokken bir bardak suyu yüzüme serptin, bu çirkin olayı tam '159 Milyon Kişi' izledi, bunu biliyor musun!? Ama ben buna rağmen o kına gecesinin yapılmasını sırf sen istiyorsun diye, anneme rağmen yine yapacağım, ne olur biraz uyumlu ol, bizleri üzme artık!" dedi... Evli çiftlere bundan güzel ve anlamlı mesaj olur mu?                                                                                                                                         Hani var ya, yemin olsun o an ağlamamak için kendimi çok zor tuttum!.. Gördünüz mü şu mevzunun derinliğini ve de vahametini dostlar!? Ancak, bir konu beni pek düşündürdü: Damat; 'Bu su serpme olayını tam 159 Milyon kişi izledi' dedi ya? Bizim ülkenin nüfusu zati 84 Milyon, bunların yarısı çocuk-bebe-hasta ve o saatlerde çalışıyorlar, geriye 42 Milyon kişi kalıyor... Damat bey bu 159 Milyonu nereden buldu, nasıl böyle net bir şekilde saydı da, bu kadar kesin rakamla konuştu, işte onu pek anlayamadım?

Bakınız, aradan günler geçmesine rağmen, ben hâlâ o programı unutamıyor, sizleri de bu çok az rastlanır mevzudan haberdar ediyorum!.. Şimdi söyleyin bakalım, hangi program sizde böyle bir 'etkilenme' yapar!? Bence yıl sonu geldiğinde, bütün böyle programlara verilen ödüllerin hepsi, o programı başarıyla sunan Seda hanımefendiye verilmelidir diye düşünüyorum!? İyi ki varsınız ve bizim ülkemize nasip olmuşsunuz efendim!..

Bugünkü yazımı yapacak bir işim, yazacak önemli bir konu olmadığı için yazdım... Bizim deli Orhan Veli'nin "İş Olsun Diye" adlı şiiriyle veda edelim bari, bu yazıya iyi gider: "Bütün güzel kadınlar zannettiler ki/ AŞK üstüne yazdığım her şiir/ Kendileri için yazılmıştır/ Bense daima üzüntüsünü çektim/ Onları iş olsun diye yazdığımı/ Bilmenin..."                      Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI