Bugün 03 Eylül 2023... Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kuruluşunun 100'üncü yıldönümünü kutladığımız şu günlerde, Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımımız, finalde Sırbistan'ı 3-2 mağlup ederek, tarihinde ilk kez, tam da 100'üncü Kuruluş Yıldönümümüzde bize çok anlamlı bir şampiyonluk kupası armağan ettiler!.. Türk Milleti olarak, bütün takım oyuncusu kızlarımıza ve hocalarına sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz!..
Daha birkaç gün önce, kendini bilmez bazı 'Ak Troller' ile hâlâ kendisini çok önemli bir siyasi şahsiyet zanneden eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek; Şampiyon olan Türkiye Kadın Voleybol Takımımızın en önemli "Yıldız Oyuncusu" olan 'Ebrar Karakurt' ile ilgili sosyal medya hesaplarından çok çirkin, çok iğrenç, hiç de hak etmediği suçlamalara maruz bırakılmıştı!.. Hatta Melih Gökçek hızını alamamış olacaktı ki, aynen şöyle haykırıyordu: "Bu Abdülhamit düşmanı, bu aykırı, bu LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Bisexüel, Trangender, İntersex) olduğu aşikâr oyuncuyu derhal Milli Takımdan atınız!.." diye emirler veriyordu!.. İyi de, siz kimdiniz beyefendi!? Spor Bakanı mısınız, Milli Takım Antrenörü müsünüz, bu Milli Takımın tek sponsoru musunuz nesiniz, kime akıl veya emirler veriyordunuz siz !? Al işte, 03 Eylül 2023 günü Sırbistan Milli Takımını 3-2 yendiğimiz ve 'Avrupa Şampiyonu' olduğumuz maçta, en başarılı takım oyuncusu yine 'Ebrar Karakurt' idi, ya buna ne diyeceksiniz şimdi !? Sizin 'abes' tavsiyelerinizi dinleselerdi eğer, o şampiyonadan yine kıçımızı avuçlayıp da gelecektik, susar mısınız artık biraz!?
Durduk yerde bu şampiyon kızımızı LGBTİ hastası olarak suçladınız, hani kanıtlarınız nerede!? Siz bir TIP Doktoru musunuz, bu işlerin uzmanı mısınız, bu konuda resmî bir göreviniz var mı? Hangi yetki ve kıstaslarla bu çamuru bu kızımıza attınız!? Biz bekliyoruz ki, maçlar da bittiğine göre, Ebrar kızımız bu iftiranın hesabını sizden, adalet önünde dirhem dirhem sormalıdır, Türk halkı olarak bunu merakla bekliyoruz!..
Sadece bunlar olsa, neyse? Şampiyon olduktan sonra bile, Ebrar Karakurt'un konuşmalarından rahatsız olduğunu, artık susması gerektiğini haykıran TV Spikeri Buket Aydın'a, ünlü sanatçımız Yeşim Salkım çok okkalı bir cevap vermiş ve Buket Aydın'ı kınayarak; "Ebrar'ın akıttığı 'Alın Teri', seninki gibi 'YATAK Teri' değil, sen sus!.." demiş, çok da iyi yapmış... (Cumhuriyet Gzt- 04 Eylül 2023...) Biliyorsunuz, magazin haberlerine hep kendisinden genç sevgililer bulan Buket Aydın sıkça konu oluyordu ya, cevap tam isabet olmuş yani!..
Sizleri bilemem, ama ben yaygın basın gazetelerinin 'Spor Sayfalarını' pek okumam!.. Çünkü, bizdeki gazetelere göre Spor demek, sırf 'Futbol' demek olduğundan okumam!.. Sanki futbolda çok büyük başarılarımız varmış gibi, her gazetenin 2,3,5 sayfası, sırf futbola ayrılmıştır!.. İyi de kardeşim, bu ülkede başka spor dalları ve başarılı sporcular yok mu? Ne diye onlara yeterince yer verilmez!? Örneğin: Geçenlerde Okçulukta Dünya Şampiyonu olan bir "Mete Gazoz" evlâdımız vardı... Hangi gazete spor sayfasında O'na yeterince yer verildi? Ama, üç büyük kulübümüz Afrika'dan, Avrupa'dan pahalı futbolcuları satın aldı mı, günlerce tam sayfa haberlerini yapıyorlar!.. Hani, futbolda bir kerecik olsun Dünya Şampiyonu veya Avrupa Şampiyonu olsak, bunları hoş göreceğiz de, benim yerli ve milli oyuncularım başarılı değilse, bana ne o yabancıların 'Milyon Dolarlık' transfer ücretlerinden kardeşim, parayı pahalı mekânlarda o şımarıklarla ben mi yiyeceğim sanki, bana ne yahu!? Bendeniz, sadece kendi yerli ve milli şampiyon çocuklarımızın haberlerini okurum, işte o kadar!..
Neyse, bugün keyfim yerinde ve şampiyonluğu hâlâ kutlayanlardanım!.. Yazımızı şair Arif Karakoç'un meşhur "Dalaman Darısı" şiiriyle bitirelim:
"Arılar, peteklerini kurşuna dizdiler/ Itırları, kınakınayı, aysarıyı gezdiler/ Dalaman Darısına mektup yazdılar/ Dediler ki; 'Dağa çıktık, bilesin!..' /// Kilesi beş paraya inesi darı/ Değirmen kapısından dönesi darı/ Sevgilin olacak sarı çavdarı/ Değirmenci un edecek, bilesin!../// Dalaman Darısını 'Kahpe' diye dövdüler/ Çuval çuval, kalbur kalbur sövdüler/ Götürüp, döner taşın üzerine eğdiler/ Dediler ki; 'Ağzımıza göresin!..' //" Sakin KOŞAR...