DÜNÜMÜZ VE YARINLARIMIZ

DÜNÜMÜZ VE YARINLARIMIZ

İlk çağdan bu yana üstün zekalı, insanlığın geleceğine ışık tutacak nitelikte dahi denilen insanların söyledikleri yeni fikirler; egemen çevreleri, yönetimleri ve dinsel otoriteleri rahatsız etti... Onlara hiç huzur verilmedi ve sonunda yok edildiler, soyları kurutuldu. Oysa ihtiyacımız olan zekâ, akıl, feraset ve bilgelik soyaçekime dayalıdır.

Günümüzün en önemli sorunu; ülkelerin geleceğine yön verecek, yeterli sayıda zeki, yetenekli ve liyakatli insanın olmayışıdır... Sonuçta, dünyamız bir avuç uyanık ve fırsatçının kurguladığı vasat ve vasat altı insanların yarattığı karanlıkta debelenip duruyor. Bu nedenle yarına dönük beklentilerimiz, geleceğimize yönelik umutlarımız soru işaretleriyle gölgeleniyor...

ÇOK EĞLENDİM

Bir TV kanalında kişilerin sözcük dağarcığı ve çeşitli alanlardaki bilgisini ölçen "BEN BİLİRİM" başlıklı bir yarışma programı var. Dört yarışmacı katılıyor iki basamaklı yarış sonunda iki kişi eleniyor iki kişi yola devam ediyor ve ödül alıyor.

Birinci basamaktakilere elendiklerinde sunucu izlenimlerini soruyor.

Ne var bunda? diyeceksiniz. İşte en önemli nokta da bu... Elenen yarışmacıların büyük çoğunluğu görüşlerini aktarırken: "Çok eğlendim." demiyor mu? İşte ben orada kopuyorum...

              Keyif aldım, tamam. Hoş bir yarışmaydı, tamam. Burada bulunmak sizlerle tanışmak güzeldi, neden denmesin?..

Neden bu kadar samimiyetsiz bir toplumuz? Neden çok eğleniyorsun be kardeşim? Sen buraya yarışmaya mı geldin, eğlenmeye mi? Bir yarışmada kaybetmek de kazanmak da doğal, ne var ki... izleyiciler, ailen, arkadaşların, dostların, hemşerilerin seni orada gördü değil mi? Neresi eğlenceli onların önünde kaybetmenin? Kazanmak isterdim ama heyecanlandım. Sorularda şansızdım. Her mazereti kabul ederiz. Yok arkadaş yok! Sen eğlenmiş olamazsın lütfen samimi olalım ve daima gerçek duygularımızı ifade edelim... Yoksa bu söylem, sadece yarışmayı küçümseyerek üste çıkma çabası olur.

ABD VE BATI
              ABD ve Batı Ülkeleri Türkiye'ye karşı hasmane tavrını sürdürüyor. Açıkça adil davranmıyor.
              A) AB, 1959 yılında üyelik başvurusu yapmamıza karşın hala kapısında bekletiyor. Oysa bu arada Doğu Blokunun çözülen ülkelerden çoğunu üye yaptı.
              B) Kıbrıs'ta Annan Planını kabul edin Kıbrıs'a ambargoyu kaldıracağız, dedi. Reddeden Rum kesimini AB'ye üye kabul etti. KKTC'ye ise spor karşılaşmaları dahil ambargoyu sürdürüyor.
              C) Ekonominizi Batıyla bütünleştirin (Onların anlatımıyla: Yapısal Reform yapın.) dedi Neredeyse tüm bankalarımızı, önemli sanayi ve ticari kuruluşları, sigorta şirketlerini satın aldılar. Tatmin olmadılar.
               D) Suriyeli sığınmacıları ülkenizde tutun, size vizeyi kaldıracağız, dediler. Bırakın kaldırmayı. Vize başvuruları eskiden birkaç günde sonuçlanırken şimdi hem yüksek ücretler alınıyor hem aylarca bekletiliyorsunuz.
               E) Kore'den başlayıp; Afganistan'a, Lübnan'a, Irak'a Suriye'ye, Libya'ya, Somali'ye vb. yapılan müdahalelerde Türkiye'den destek aldığı halde ABD yetkilileri sonunda "Türkiye düşmanımızdır." diyebildi.
               F) Yunanistan'a her türlü silah desteği yapılırken Türkiye'ye savaş uçağı satmamak hatta onarıma gereksinimi olan F 16'ları onarmamakta direniyor ve bizi oyalıyor. Oysa Türkiye için hava savunması çok önemli.
              G) Ve. Bugün de biraz da sitem olsun diye ŞANGHAY İş Birliği örgütü toplantısına katıldığı için daha ilk günden ambargo tehditleri savurmaya başladılar.
              BU DAVRANIŞLARI GÖSTERİYOR Kİ ATATÜRK "TAM BAĞIMSIZLIK" İLKESİNİ BOŞUNA SAVUNMAMIŞ, KENDİ KENDİNE YETERLİ ÜLKE OLMA ÇABALARI BOŞUNA HAYATA GEÇİRMEYE ÇALIŞMAMIŞ.

TURGUT DERELİ

YAZARIN DİĞER YAZILARI