ARTIK 'HİNDİSTAN'I DA KONUŞMA-TANIMA ZAMANI !?

ARTIK 'HİNDİSTAN'I DA KONUŞMA-TANIMA ZAMANI !?

"Dünyanın, Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluğu" unvanını yüzyıllarca sürdüren İngiltere'de, tarihinde ilk kez 'Bir Etnik Azınlıktan' gelen Hint kökenli bir Başbakan olan "Rishi Sunak" seçildi!.. Bu konularda son derece radikal ırkçı olduğu bilinen İngilizler, o çok meşhur ve tarihi olan "10 Nolu Başbakanlık Konutunu" bu kişiye teslim ettiler!..

Avrupalıların 14. Yüzyılda başlattıkları keşiflerde, Hindistan'a ilk Portekizliler, sonra İspanyollar-Hollandalılar gittiler, özellikle "Baharat" konusunda ticareti geliştirdiler. 16. Yüzyılda giden İngiliz ve Fransızlar, bu ticareti onların ellerinden aldılar, daha sonra tek başına İngilizler, taa 1947'deki Hintli Lider Mahatma Gandhi sayesindeki 'Bağımsızlık İlânına' kadar bu ülkeyi iliğine kadar sömürdüler!..

Tam '3.287.000 Kilometrekare' toprağı olan, bugünkü nüfusu '1.700.000 kişi' civarında bulunan Hindistan;  Asya Kıtası'nın Rusya ve Çin'den sonra en büyük toprağı olan ülkedir!.. Akarsuları, gölleri, ormanları, tarım arazileri çok büyüktür!.. Buradaki vahşi hayatta bulunan bütün hayvanları da dünyanın en büyük, en tehlikeli olanlarına sahiptir, sırf bu yüzden bile Hindistan'da yaşam koşulları çok zor, meşakkatli, tehlikeli ve ölümcüldür!..

Daha geçtiğimiz günlerde aşırı yağışlar sonucu nehirlerin taşıp, şehir sokaklarını sellerin basmasıyla, kalabalık insanların yürüdükleri caddelerde 'Timsahlar' yüzmeye, evlere çok devasa yılanların girmesine sebep olmuştu, hatırladınız mı? Hatta Hindistan'a özgü yetişkin bir 'Kral Kobra Yılanı' 8 yaşındaki bir çocuğa saldırmış, kollarına dolanmış, çocuğun ani bir refleksle yılanın kafasına yakın yerinden iki defa ısırmasıyla yılanın ölümüne sebep olup, çocuk da kurtulmuştu!.. Normalde bu kurtuluş mümkün müdür, şans işte!..

En uzun ve tepelerine kadar insan dolu trenleri, dünyanın en uzun trenleridir!.. Sık sık görülen 'salgın hastalıklarda' en çok ölümler görülen de ülkedir!.. Covid-19 salgını sırasında ölenlerini yakmak için ne odun bulabilmiş, ne de yakacakları yerleri kalmıştı!? Gelenekleri icabı çok pis insanlardır, çoğu yiyeceklerini hâlâ çatal-kaşıkla değil, avuçlarıyla yerler, her türlü salgın hastalık da genellikle buradan ve gelenekleri onlara benzeyen Ortadoğu ülkelerinden başlayarak bütün dünyaya yayılır!.. Bazı inanışları nedeniyle, bu teknoloji ve bilim çağında bile hâlâ Nehre, Ağaca, Bulutlara taparlar, bazı hayvanlarla nikâh kıyarak evlenenler de yine oradadır!..

Yüzyıllardır bu büyük Hindistan'ın sadece 'Baharatlarını' değil, sonraki yıllarda ormanlarını, değerli madenlerini, sadece orada bulunan hayvanlarını insanlarını, kadınlarını ve tarım ürünlerini de sömürdüler!.. Taa ki Mahatma Gandhi gibi bir lider çıkıp, bu İngilizlere topla-tüfekle değil, sadece "Pasif Direnişle" yenmeyi başardı ve 1947 yılında Hindistan'ı bağımsızlığına kavuşturdu!.. Bugün İngiltere gibi bir ülkede, bir Hint asıllı bir kişi Başbakan olabildiyse, bu başarının da tek sebebi de, Mahatma Gandhi felsefesidir!..

Mahatma Gandhi'nin şu sözleri çok meşhurdur: "Pasif direnişte önce sizi önemsemezler, sonra gülerler, sonra kıskanırlar ve en sonunda da size yenilirler!.. Siz kendi elinizle teslim etmedikçe, hiç kimse sizin kendinize olan saygınızı elinizden alamaz!.."

Neyse, bugün de size şair Arif Karakoç dizeleriyle veda edelim:

HÖYÜK: "Toprağın üstüne oturmuş toprak/ Höyük demişler/ İnsanın üstüne oturmuş insan/ Büyük demişler!.."

DUVAR: "Yaşamak bir taş duvar/ Dibinde gölgesi de var/ Yaşamak bizim köyde çok yorgun/ Sırtında heybesi de var!.."                                   Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI