KARAMANOĞLU BEYLİĞİNİN KURULUŞU 1256-1487


 

MEHMET BİLDİRİCİ

 

Selçuklu Devleti Moğolların etkisine girip zayıflayınca bir otorite boşluğu doğmuştur. Moğol yönetiminin İdare merkezi Karakurum 1243-1256 yıllarında çok uzakta olduğundan bu boşluk onlar tarafından da doldurulamamış, İdari bozulmuş ve yeni Türk Beylikleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan ilki Karamanoğlu Beyliği'dir.

Karamanoğlu Beyliği Ermenek'te Kerimüddin Karaman tarafından yaklaşık 1256 yılında kurulduğu kabul edilmektedir. Beyliğin kurucusu Kerimüddin Karaman'ın babası Nure olarak bilinmektedir. Haklarında fazla bilgi yoktur, olanlarda çelişkilidir.

İbrahim Hakkı Konyalı'nın Karaman Tarihi 1967 sayfa 43-46 da konu işlenmektedir. Özet olarak Yarcâni (14 yüzyılda İranda yaşamış İranlı Şair), Karamanoğulları'nın kökenini Ermeni olarak belirtir. Bu konuda Ermeni yazar Gevon Alishan (1820-1901) Venedik 1885 tarihli SISOUAN (Adana Sis Bölgesi) adlı kitabının 290 sayfasında bilgiler bulunmaktadır. Bilgiler Yercâni'yi destekler. Daha sonra Abul Fida 1273-1331 Suriye'de yaşamış Kürt Coğrafyacı), Mustafa Canabi (1540-1490 Osmanlı tarihçi), Ahmet Cevdet Paşa (1822-1895) Osmanlı Tarihçi, Hayrullah Efendi (1818-1966) kitaplarında bu görüşe yer verirler. Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı bunların yanlış olduğu ve yanlış anlamadan kaynaklandığını ifade eder. Ama kanıt gösteremez.

Ailenin atası Nure'nin türbesi Mut'ta (Konyalı İ.H,1967 sayfa 648) ve oğlu Karaman'ın türbesi Balkusan (Bağbölen) köyünde bulunmaktadır. Kerimüddün Karaman'ın mezarı hakkında İ. Hakkı Konyalı'nın Karaman Tarihi sayfa 693-695 de açıklamalar bulunmaktadır. Türbenin Ermenek Tarihi'nde de (Halit Bardakçı 1976) fotoğrafı yer almaktadır. Karamanoğulları hakkında tek kaynak Kerimüddün Karaman'ın Ermenek Karaman arasında bulunan Balkusan'da kl türbesindeki yazıttır. Bunun haricinde bütün Türkçe kaynaklarda yazılanlar varsayımlara dayanmaktadır.

Bunlar incelendiğinde Nure ve oğlu Karaman'ın türbeleri geleneksel İslam mimari anlayışın görülmediği, yörede görülen bazilika tarzı üçgen çatılı dikdörtgen kesme taştan yapılar olması dikkat çekicidir. Balkusan'daki kitabede ataları Nüre olarak geçmektedir. Karaman ismi de bölgeye isim olarak verildiği halde torunları tarafından isim olarak alınmadığı görülmektedir.

 "Aslı Arapça olan ve yapı üzerinde ters konulmuş kitabenin Türkçesi:

Bu kutsal MAMUREYİ, Keykavus oğlu Büyük Sultan MESUT'un hükümdarlığı döneminde NURUH (Arapçası Nure) oğlu Kerimüddin KARAMAN yaptı" denilmektedir.

Hangi görüş kabul edilirse edilsin, Karamanoğulları Beyliği Orta Anadolu ve Akdeniz bölgesinde büyük hizmet etmiş çok önemli Mimari eserler bırakmışlardır. Türk dilinin öne çıkmasında çok önemli katkıları olmuştur.

Selçuklu döneminde Ermenek çevresi Türkler tarafından alınmasına rağmen, kentin Firan kalesi Ermeni Krallığına bağlı bir Beyin elinde idi. Kerimüddin Karaman önce bu kaleyi aldı, beyliğin kuruluş yeri ve merkezi Ermenek oldu, daha sonra merkez Larende'ye (Karaman) taşındı. İmparator Timur'un 1402 tarihinde Ankara Savaşında Yıldırım Bayezıt'ı yenmesi üzerine Bursa'da hapis olan II Mehmet 1402 tarihinde Karamanoğlu Beyi olmuş bu defa beyliğin başkenti fiili olarak Konya olmuştur.

Beyliğin sınırları zamanla genişleyerek, Larende (Karaman), Konya, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir, Ereğli, Gülnar, Mut, Silifke'yi içine alıyordu. Karamanoğlu Mehmet Bey'in 1277 yılında ünlü "DİVANDA DERGÂHTA BUNDAN BÖYLE TÜRKÇE KONUŞILACAK" isimli fermanına rağmen resmi dil Farsça olarak devam etmiştir.

KARAMANOĞLU BEYLİĞİNİN SONA ERMESİ

Karamanoğlu Beyliği genişlemek için her dönemde komşuları ile mücadele ile geçmiştir Eskişehir'de Söğüt Kasabasında kurulan Osmanlı Beyliği kısa zamanda gelişme göstermiş ve Karaman Beyliği için bir tehdit oluşturmuştur. İki beylik arasında mücadeleler Alaaddin Ali Bey'in I. Murad'ın kızı Nefise Sultan ile evlenmesi ve kurulan akrabalık bunu değiştirememiştir. Osmanoğulları Rumeli'de seferde iken daima saldırıya uğramışlardır. Sonuçta Yıldırım Beyazıt 1390 yılında Karamanoğulları üzerine bir sefer düzenleyerek Konya'yı almış ve Karamanoğlu topraklarının büyük kısmını kontrolu altına almıştır. Konya-Karaman arasında Çarşamba çayı sınır olmuştur. Daha sonra Yıldırım Beyazıt 1398 yılında Alaaddin Ali Bey'i yakalatıp Konya'da idam ettirmiş ve oğullarını Bursa'da hapse atmıştır. Bu şekilde Karamanoğlu Beyliği'nin ilk kısmı sona ermiş, ailenin bazı üyeleri Ermenek, Mut ve Gülnar'ın dağlık kesimlerinde Beyliği devam ettirebilmişlerdir.

KARAMANOĞLU DÖNEMİ ESERLERİ

Karamanoğlu Beyliğin hüküm sürdüğü Karaman, Ermenek, Konya, Aksaray'da pek çok tarihi eserler bugüne gelmiştir. Bunlar cami, mescid, imaret hamam gibi yapılardır. Bunların en önde gelenleri şöyledir

Ermenek Tol Medrese (1339) Musa Bey tarafından yaptırılmış

Karaman Hatuniye Medrese, 1381 Alaaddin Ali Bey Osmanlı Prensesi Nefis adına

Karaman Ak Medrese 1409 Alaaddin Ali Bey yaptırmıştır. Halen Karaman Müzesi

Konya 1421 yılında Hasbey tarafından bir Roma eserinden çevrildi

Konya Hasbey Hamamı Hasbey tarafından Meram'da yaptırıldı.

Aksaray Zinciriye Medresesi

Aksaray Karamanoğlu Camisi (Ulu Camii)

Bor Ulu Camii

Bunlar en önde gelenlerdendir. Şu gerçektir ki bu coğrafyada Karamanoğu eserleri Osmanlı eserlerinden daha fazladır. Karamanoğlu bayrağında sembol olarak Mührü Süleyman (İsrail David Yıldızı) bulunuyordu

Bugün Karamanoğlları tarihi için en geçerli kaynak ŞİKARİ (ölümü 16. Yüzyıl) tarihidir. Şikari ise eserini daha önce yaşayan İranlı Şair Yârcani'den (14. yüzyıl) tercüme ettiğini açıklamaktadır. Yarcani Karamanoğlu döneminin doruğa erdiği zamanda Alaaddin Ali Bey (1361-1398) isteği üzerine İranlı Firdevsi'ni Şehnamesi gibi Karamanname yazmasını istemiş ve onun tarafından Farsça yazılmıştır. Karamanoğlu döneminde yazılmış tek eser budur. Ancak gerek Yârcani'nin gerekse Şikari'nin eserleri yarı gerçek yarı mitolojik olduğu kabul edilmelidir.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI