MISIR UYGARLIĞINDA ZİRVE FIRAVUN RAMSES II (MÖ 1302-1212)


 

 

Bugün dini İslam bir Ortadoğu ülkesi olan Mısır (Egypt) dünya uygarlığının başladığı bir coğrafyadır. Burada devlet kurumu ve geleneği beş bin yıl geriye M.Ö 3000'lere iner.

Mısır'ı yöneten tanrısal krallara Firavun (Pharaoh) olarak isimlendirilir. Bugün Mısır uygarlığı devam etmeyen ölü bir uygarlıktır. Ancak bu günkü uygarlıklara çok etki ettiği ortadadır. Eski Mısırlılar ölümden sonra dirileceğine inandıkları için mezarlarını resimlerle süslemişler eşsiz sanat eserleri ve hala ayakta tapınaklar, piramitler bırakmışlardır. Firavunlar kendilerini mumyalaştırmış cansız bedenlerini bugüne gelmesini sağlamışlardır. Mısır arkeolojisi bugün dünyanın ilgisini çeken en önde olayların başını çekmektedir..

Bizi en çok etkisi altına olay Musevi dininin oluşumu onun vahiy yoluyla ulaşan kitabı Tevrat'a olandır. Bu konu önceki yazılarımda incelenmişti. Ama burada üzülerek şunu görüyorum dünyayı yöneten güçlü krallar adeta binlere bölünerek küçültülmüş güçsüz kişilere dönüştürülmüş gezgin bir kabilenin inanç önderleri binlerle çarpılarak çok güçlü durumlara yükseltilmiştir. !!!!.

Hiçbir uygarlığın hatta dinin sıfırdan doğmadığına inanıyorum. Mutlaka eskilerin üzerine kurulmuştur. Eskiden yararlanmıştır, ama kendini korumak ve güçlendirmek için eskiye tu kaka demiştir. Bir kaleye çıkmak için iskele kurulur sonra dönüşü önlemek için iskele yıkılır. Bu düşünce bugün konuşacak kimsesi olmayan uygarlıklar için geçerlidir diye düşünüyorum. Bu yönden ilk çağ uygarlıkları daima ilgimi çekmiştir.

Mısır uygarlığı hemen hemen en parlak dönemini II Ramses zamanında yaşamıştır. Devlet kayıtlarına göre MÖ 1302 yılında doğduğu 23 yaşında MÖ 1279 yılında tahta geçtiği MÖ 1212 tarihine kadar tam 67 yıl tahtta kaldığı bilinmektedir. İlk çağın en uzun tahtta kalan kişilerin başında gelmektedir.

Eski Mısır'da ortalama ömür bilim adamlarınca 35-40 yıl kabul edildiğine göre ayrıca Ramses çok uzun yaşayan bir Mısırlıdır.

Tahta geçince Mısır uygarlığı kurulduğundan bu yana altın çağını yaşamıştır. Mısır da pek çok tapınak yaptırmış ayrıca kendi adına bir kent kurmuştur.

Mısır orduları Anadolu'da güçlü bir krallık olan Hititlerle Suriye'de Kadeş (Kadesh) kentinde M.Ö 1274 tarihinde karşılaşmışlar ancak her iki taraf da zafer kazanamamış kendi aralarında MÖ 1269 tarihinde bir anlaşma ile savaşı sonlandırmıştır. Bu ise tarihte yapılmış ilk uluslararası BARIŞ anlaşmadır.

Ramses Mısır'a dönüşte bunu tapınaklara zafer kazanmış gibi göstermiş dünya da bunu böyle bilmiştir. 19. Yüzyılda Anadolu Hitit yazıtları okununca gerçek durum anlaşılmıştır. Kadeş Savaşında Ramses'in zafer kazanmadığı ortaya çıkmıştır.

TARİH ÇOK GEÇTE OLSA TARİHİ GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARIR ONU DOĞRU OKUMAK GEREKİR.

Yüzlerce karısı arasında en sevdiği kraliçesi NEFERTARI (MÖ 1290-1254) olup Ebu Simbel tapınağını onun için yaptırmıştır. Bu güzel kadın gene güzel bir Kraliçe olan NEFERTITI (MÖ 1379-1330) ile karıştırılmamalıdır

Geniş bir harem kurmuş pek çok kadınla evlenmiş yüzlerce çocuğu olmuştur.

Bir bakıma Bugün cansız bedeni yani mumyası 1881 Mısır'da bulunmuş aramızda yaşamaktadır. Çürüyen mumyası Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ın özel izni ile Paris'e götürülmüş devlet başkanlarına mahsus törenle karşılanmış orada sekiz yıl yapılan bir çalışma ile fotoğrafı üretilmiş geri Kahire'ye gönderilmiştir.

ÖLEN UYGARLIK, ÖLDÜĞÜ SANILAN UYGARLIK BAKIŞ AÇISINA BAĞLI

Yazıma Ramses II'nin mumyası, fotoğrafı ve eşi Nefertati için yaptırdığı dünyanın en önde gelen anıtlarından Ebu Simbel tapınağının internetten resmi eklenmiştir.

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI