"NEREDE BU DEVLET !?"

 

              "NEREDE  BU  DEVLET !?"

Hani, bu yazıyı ben yazıyorum diye, başlıktaki soruyu yemin olsun ben sormuyorum!.. 06 Şubat 2023 tarihinde 11 İlimizde meydana gelen korkunç depremler sonrasında, çaresiz insanlarımıza tam üç gün boyunca kimseler ulaşamayınca, bu soruyu o 'depremzede insanlarımız' soruyorlar, bütün gazete ve TV haberlerine de konu oluyorlardı!..

Halbuki bundan dört ay kadar önce -Ekim/ 2022- tarihinde İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu bütün heybetiyle şöyle bağırıyordu: ".Modern bir afet yönteminde ne olması gerekiyorsa, bugün Türkiye'de bunların hepsi de ziyadesiyle var!.. Size deprem veya selin olmayacağının sözünü veremeyiz, ama bundan sonra hiç kimsenin çıkıp da; 'Nerede Bu Devlet!?' diyemeyeceğinin sözünü veriyoruz!.." diyordu.

Eee, sonuçta ne oldu, depreme uğrayan tam 11 İlimizde de bütün acılı insanlar yine sordular; "Nerede Bu Devlet, Nerede Kızılay, Nerede Yardım ve Kurtarma Ekipleri!?" dediler, haber arşivleri bu sözlerle dolu!.. Bunlara ne yanıtlar vereceğiz peki!? Hani Malatya İlimiz, çevre İllerimizin 'Kızılay Yardım Merkezi' idi!? Deprem sonrasında bir de baktılar ki, depolarında bir tek Kızılay Çadırı yoktu!.. Peki ne yapmışlardı; bütün çadırları Suriye, Irak, Libya, Sudan gibi ülkelere göndermişler, yerlerine yenilerini koymamışlardı!.. " Bu muydu yani sizin her şeye hazırlıklı oluşunuz!?

Show TV'de, 19 Şubat sabahı bir haber vardı: Yıkılmayan 10 Hastanemizin, tıpkı Japonya'daki gibi "Sismik İzolatör" yöntemiyle, yani 'Raylı Sistem' ile yapıldığı ortaya çıkmış. Bunu yapan İnşaat Mühendislerimize ulaştılar, bu sistemin nasıl yapıldığı hakkında halkı bilgilendirdiler!.. Hepsinin ortak görüşü şuydu: "Bu sistem yapılır ama, inşaat maliyeti % 15 ile % 20 arasında artar!" diyorlardı. Demek ki geri kalan hastaneler bu 'artı masraf' yüzünden yapılmamıştı? Yazıklar olsun bu işe imza ve izin verenlere!.. Demek ki üç-beş kuruşluk artı masraf, binlerce insan hayatından daha önemliydi, öyle mi!? Ya buna ne diyeceksiniz Bakan Süleyman Bey!? Dünyanın bütün el kiri paraları, uykudaki bir tek masum yavrumuzun hayatından daha mı değerliydi yani!?

Bugüne kadar bütün Deprem Uzmanlarımız ne diyorlardı; "Deprem Öldürmez, Çürük Binalar Öldürür!.." 06 Şubat Depreminden sonra Sözcü Gazetesi Yazarı sayın Murat Muratoğlu, bunlara şu sözü de ekledi: "Deprem Öldürmez, Hırsızlar Öldürür!.." Şimdi olan olduktan sonra, hepimize çok gülünç gelen bazı bağışlara acı acı gülmekten başka elimizden bir şey de gelmiyor!.. Milyarlarca liralık bağışlar yapan, milletin parasını millete toka eden eyy Merkez Bankası, eyy kamu bankaları, eyy devlet ihaleleriyle zengin olmuş iş insanları, neden bu bağışlarınızı başımıza bunlar gelmezden önce yapmadınız ki!? Sizin bu davranışınız, namus elden gittikten sonra kapı kilitlemeye benzemiyor mu, ha!?

Çocukluğumda, annemle beraber bir 'tütün zamanı' sabahı depreme yakalanmıştık!.. Yerlere yatan ağaçlar, zangırdayan binalar yine aklıma düştü, aynı korkuyla irkildim, bizim şair İbrahim Ergin'in yazdığı 'Tütün Zamanı' şiiri aklıma geldi nedense:

"Ellerimiz bir çift güvercin/ Konar kara sabanın sapına/ Sür Allah sür/ Bir çocuktur tütün/ Kolay büyümez!..// Uykularımız vardır, uyunmadık/ Gözbebeğimiz, yarı canımız tütün/ Geceyi gündüz ederiz/ Alın terimiz yetmez olur/ Yağmuru bundan severiz!..// Yoksulluk ayıp değil/ Benzimiz tütün sarısı/ Biz ekeriz, el biçer/ Birikir yerden göğe öfkemiz/ Namluya şiir süreriz!.."               Sakin KOŞAR.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI