10. Yıl. 50. Yıl. 100. Yıl !?
Kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından bize armağan edilen yeni 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'miz, onuncu yılını 29 Ekim 1933'te kutlamıştı. Sözlerini iki büyük şairimiz Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar'ın yazdıkları, bestesini de yine ünlü müzisyenimiz Cemal Reşit Rey'in yaptığı "10. Yıl Marşı" aradan geçen tam 89 yıla rağmen, hâlâ bütün düğünlerimizde, eğlence yerlerimizde ve milli günlerimizde o günkü zevkle, coşku ve heyecanla dinleniyor!..
Cumhuriyetimizin ilk 10 yılında, başımızda büyük liderimiz Atatürk vardı ve akla - hayale gelmeyecek atılımlar, yatırımlar ve devrimler yapıldı!.. Marş sözlerinde bunların hepsi tam yer almasa da, bestenin güzelliği nedeniyle hafızalarımızda hep yer alıyor ve almaya da devam edecek!.. Bu sürede nüfusumuz çoğalmış, hızla her yerde okullar açılmış, sağlık ve tarımda büyük yatırımlar ve artışlar görülmüş, sanayimiz gelişmiş, demiryolları ve limanlar çoğalmış, birçok zaruri ihtiyacımız, kimseye muhtaç olmadan kendi insanımız tarafından üretilmeye başlanmıştı.
Cumhuriyetin 50. Yılında, Cumhuriyetimizin yaşı 'yarım asrı' bulmuşken; ülkemizi o yıllarda Demirel liderliğindeki Adalet Partisi (AP), geçici hükümet ve koalisyon hükümetleri yönetiyordu. Çünkü 12 Mart 1971'de 'Muhtıra' verilmiş, Demirel hükümeti düşmüş, geçici hükümet Nihat Erim ile işbaşı yapmış, 14 Ekim 1973'te genel seçimler yapılmış, iktidara da Ecevit liderliğindeki 185 milletvekili ile CHP ve Erbakan liderliğindeki 48 milletvekili çıkaran Milli Selamet Partisi (MSP) koalisyonu kurulmuştu. Bu siyasi çekişmeler sırasında, Cumhuriyet'in 50. Yılı kutlamaları hep gölgede kalmış, kutlamalar için yeterli hazırlık yapılmamıştı. O günlere ait bestelenen "50. Yıl Marşı"nın sözleri 'Bekir Sıtkı Erdoğan' tarafından yazılıp, 'Necip Kazım Akses' tarafından bestelenmiş, o günden sonra pek hatırlayabilen de olmamıştı.
Geçenlerde bu durumdan rahatsız olan ünlü tarih Profesörümüz İlber Ortaylı da isyan ediyor, Cumhuriyetimizin 100. Yıl Kutlamaları için hiçbir hazırlık çalışması yapılmadığını söyleyip, biraz da kızıyordu!.. Bir asır yaşına gelecek olan Cumhuriyetimiz için ne bir seminer, ne bir kongre, ne bir güfte ve beste yarışması, ne araştırma çabaları ne de hiç unutulmayacak kutlama programları yapılıyor!.. Üniversitelerimiz deseniz, adeta Kış Uykusuna yatmış gibi görünüyor!.. Hani sanatçılarımızdan bu konuda bir öneri, bir sohbet veya bir çalışma!? Ben de herkese iyi uykular dilerim!..
Sizleri bilemem, ama bence günümüzde mizah, karikatür, beste, güfte, kalıcı eser verebilen bir sanatçımıza da pek rastlanmaz oldu!.. Ne oldu bu ülke insanına!? Üretim, beceri, cesaret sıkıntısı her yerde gözleniyor!.. Bence, tıpkı 10. Yıl Marşı gibi 89 yıl hafızalarda kalacak bir güfte-beste yapacak sanatçılarımız da kalmadı!.. Ülkemiz deseniz, uluslararası arenalarda, hiç hoşa gitmeyecek tüm işlerde 'Birinci' gelirken, ülkenin ve insanlarımızın hayrına olan her konuda sonuncu olmaya başladı!.. Bu durum eğitimde de, sağlıkta da, ekonomide de, tarımda da, iç ve dış borçların aşırı artmasında da aynı durumda!.. Böyle bir ortamda kalıcı besteler, sanat eserleri ve işe yarayacak bir üretim çıkar mı!? Bir Bakanımız çıkıp, samanı-hayvanı-buğdayı dışarıdan satın almamızı eleştirenlere karşı; "Paramız var ki, her şeyi satın alabiliyoruz!" demişti, hatırladınız mı? Bu büyüğümüz, daha önce hepsini dışarıya sattığımız bu ürünlerin, Cumhuriyet'in 100. Yılında ithal eder duruma gelmemizle övünebiliyorsa, buna denilebilecek bir söz bulabilene aşk olsun!.. Bence ise, yazıklar olsun!..
Bugünkü yazımızı 10. Yıl Marşı'nın ilk mısraı ile bitirelim bari, belki birilerine bir fikir verir:
"Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan/ On yılda, on beş milyon genç yarattık her yaştan/ Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan/ Demir ağlarla ördük, Anayurdu dört baştan!.." Sakin KOŞAR.