AH ŞU 'KURŞUN' DENİLEN ŞEYDEN ÇEKTİKLERİMİZ !?


Tam seçime bir buçuk ay kala, 31 Mart 2023 sabahın çok erken saatlerinde, İstanbul-Merter'deki İYİ Parti İl Başkanlığı binasına iki tabanca mermisi isabet etmiş, çok kısa sürede failinin yakalandığı bildirilmiş, bu işi yakındaki bir inşaat bekçisinin yaptığı, inşaata giren hırsızları korkutmak için ateş edince, iki kurşunun İYİ Parti binasına isabet ettiğini belirtip, sorgusundan bir gün sonra da adam serbest bırakılmıştı.

İktidar tarafınca mesele tamamdı ama, Muhalefet cephesi bu açıklamalara, adı geçen inşaatın mesafesi, yönü ve uzaklığı yüzünden, bütün anlatılanlara itiraz ediyor, bu işten anlayan uzmanları devreye sokup, atışın daha yakından ve kasti olarak yapıldığını iddia ediyor, tam seçim öncesinde herkesin ayağını denk alması öğütleniyordu!..

Biz dünya insanları, taa 10'uncu yüzyıldan beri şu 'Kurşun' denilen öldürücü metalden çok çektik!.. Biliyorsunuz, ilk tüfeği 10. Yüzyılda Çinliler icat etmişlerdi. Aynen bir top gibi düşünülerek icat edilen bu ilk tüfeklere, namlu ucundan önce barutu katılıp, bir miktar keçe tepildikten sonra, yuvarlak kurşunu konulup, yine bir miktar keçe ile namlu içine ince-uzun bir değnekle sıkıştırılır, çakmağı kaldırılıp, tetik çekilip bu çakmak düşürülerek ateş edilirdi!.. Daha sonra İtalyanlar, 14. Yüzyılda daha basit ve seri kullanışlı tüfekler yapıp, piyasaya sürdüler!.. 19. Yüzyılda ise fişekler icat edilip, artık namludan konulan değil, birden fazla ve alttan hazneye mermisi konulan daha seri tüfekler Alman, İngiliz ve ABD tarafından piyasaya sürüldü.

Dünyada ilk 'Tabancayı' ise ABD'li Samuel Colt adlı bir mucit icat etti!.. Önceleri, tıpkı dolma tüfekler gibi 'tek mermi' atan tabancayı 1814 yılında icat etti. Daha sonra 1947 yılında bir 'Silah Üretim Şirketi' kurdu, 1862 yılında da, "Altı Patlar Colt" adı verilen, haznesi altı mermi alan tabancayı icat ederek, dünyada silah kullanımının çok yaygınlaşmasına sebep oldu!.. Çin; daha önce pusulayı, barutu, tekerleği, oyuncakları, kâğıt parayı bulup da, bundan kendisi yerine başka ülke insanlarının geliştirip-nemalanması gibi, 'Silâh' konusunda da bundan nemalanamayıp, ellerin kazançlarına hep uzaktan bakmakla yetinmiştir!..

Neyse. İşte bu ilk 10. Yüzyılda Çinliler tarafından kullanılan 'Kurşun' üzerine, bugüne kadar nice kitaplar yazıldı, nice şarkılar-türküler bestelendi, nice tiyatro eserleri sahnelere konulup, nice filmler çevrildi!.. Örneğin: Bizim İzmir'deki "İlk Kurşun Anıtı!.." İşte; "Kurşun Adres Sormaz. Son Kurşun. Kurşun, Ata Ata Biter. Kurşun Yarası. Bana Kurşun İşlemez." adlı şarkılar, filmler!.. İşte Amerika Film Sanayii'nin bel kemiğini oluşturan, Western denilen "Kovboy Filmleri!.." Bunların hepsi de bu 'Kurşun' belâsı üzerine yapılmış, yapılmaya da devam ediliyor!.. Yani bizlere kurşunsuz bir hayat yokmuş gibi geliyor, biz unuttukça da büyüklerimiz bir şekilde hatırlatıyorlar, sağolsunlar!..

Osmanlının son yıllarında dağlarda mantar gibi çoğalan 'Çetelerle' baş edemeyince, sık sık Genel Aflar çıkarmış, bunlara belli bölgeler verilerek düze indirmişlerdi. İzmir Valisi Kâmil Paşa, Egenin en meşhur eşkıyası 'Çakırcalı Mehmet Efe' ve kızanlarını ikinci afla düze indirince, onları hâlâ İzmir-Konak'ta bulunan Vali Konağı'na davet etmişti. Koskoca Paşa, bu efenin dağlarda neler yaptığını, nasıl yaşadığını, neden orada olduğunu soracağına; Vali Konağı avlusunda bulunan armutlardan birini mavzerle, birini de tabancayla kurşun atarak, bunları sapından vurup-vuramayacağını sormuştu. Çakırcalı Mehmet Efe de hiç tereddüt etmeden önce mavzeriyle bir armudu sapından vurup Valinin torununa, diğer armudu da tabancayla sapından vurup Valinin kendisine armağan etmiş, Kâmil Paşa da Efenin bu keskin atıcılığına hayran kalmış, Çakırcalı'nın namının boşuna olmadığını orada anlamıştı!..

Demem o ki, biz Anadolu insanları 'Kurşun-Silâh-Kılıç' denilen bu malzemelere eskiden beri çok aşina olan bir milletiz!.. Yoksa, koskoca Diyanet İşleri Başkanımız Cuma hutbesine kılıç kuşanıp da niye çıksındı ki!? Çok kısa zamanda bir Milletvekili seçimi yapılacak, yine göreceksiniz ki, seçilen Milletvekillerimizin tekmili birden, ilk olarak 'Ruhsatlı Silâh' satın almaya koşacaklardır, ilk bunu yapmazlarsa, gelin de beni bulun, e mi !?       Sakin KOŞAR.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI