SARIKAMIŞ KAR ALTINDA/MEHMETÇİĞİM VAR ALTINDA

SARIKAMIŞ KAR ALTINDA/MEHMETÇİĞİM VAR ALTINDA

Değerli okurlar, Bekir Hocam’ dan davet geldiğinde SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNİ ANMA PROGRAMI’ na gitmemiz kaçınılmazdı. Ancak “Bu 104 yıllık acı olayın herkes tarafından bilindiğini, nesini yazacağımı düşündüm bir an. Neyse gidelim bakalım da… diyerek gittik.

Erkenden de gittik ki yer bulabilelim. Daha biz salona girdiğimizde Ahmet ŞAFAK’ tan “SARIKAMIŞ KAR ALTINDA” türküsü seslendiriliyordu. Yüksek Okul Müdürü Bekir ÇOL tarafından açış konuşması yapıldı ve arkasından kürsüye Muğla S.K.Ü. öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncer ÖĞÜN, gelerek konuşmasına başladı. Önce SARIKAMIŞ ile ilgili bir KISA FİLM gösterisi yapıldı. Sayın ÖĞÜN, Erzurum Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler ve Tarih konularında yetişmiş, orada çalışmış ve oradan bizi Muğla Üniversitemize gelmiş. Bu konunun da uzmanıymış.” Bu savaş, 1. Dünya Savaşı’ nın bir parçası idi ve 2 hafta kadar sürdü ama yıllardır unutulmuyor. Öyle derin izler bıraktı ki tarihimizde… Sarıkamış, Doğu’ nun ÇANAKKALESİ’ olarak bilinir. Bu savaşla Türk Ordusu 93 harbinin intikamını almak istiyordu. O savaşı kaybedeli 40 yıl olmuştu. Bu savaşın sonunda da BÜYÜK TURAN kurulacaktı. Ordunun TURAN emeli bu idi. O sıralarda birlikte olduğumuz Alman ordusundaki bir subay, bizimkileri bu savaşa sürüklüyor. Osmanlı Sultanı neredeyse Almanların eğlencesi olmuştu. O dönem Rusların başındaki Çar Nikola’ nın belgelerine göre Türk Ordusunda 90.000’ in üzerinde, Rus Ordusunda ise 60-65.000 dolayında asker varmış. Sarıkamış, Ruslar için bir hezimetti. Ama kış şartları çok ağır gitmiş ve beklenen başarı gelmemişti. 1. Dünya savaşı birkaç ayda biter deniliyordu. Ama bilindiği üzere 4 yıl sürmüştü. Öyle öne sürüldüğü gibi sırtımız çıplak, karnımız da aç değildi. Anadolu kadınları ellerinde, evlerinde ne varsa toplayıp asker için göndermişlerdi. Toplanan bu giyecekler de üç gemi dolusu Karadeniz’ de cepheye ulaşmak için yol alıyordu. Ancak Ruslar, bu erzak gemilerimizi batırdılar.

               “90 bin Türk askeri tek kurşun atmadan karlar altında donup can verdiler.” BÜYÜK YALAN.  Şehit sayımız 30.000 dolayında idi. 20.000 de esir almışlardı. 12.000 hasta ve yaralı vardı. Aralık ortalarındaki bu savaşta şehitleri toplamak bile mümkün olmadı. Çünkü kar bastırmış ve şehitler karda görünmez/bulunmaz olmuşlardı.  Bozat Köyü İmamı Molla Mustafa (Alpay) anlatıyor. “Karlar kalkıp ilkbahar gelmişti. Kars Valisi ZİBOVİÇ, Sarıkamış Kaymakamına emir buyurmuş, Selim nahiyesindeki Türklerden 300 kişi amele çıkarınız ve her 100 kişinin başında bir hoca bulunsun. Sarıkamış ormanlarındaki Türk askerlerinin cesetlerini toplayarak defnetsinler” demiş. Sarıkamış’ın Türk köylerinden toplanan 300 amele ile ben de gittim. Ormanlar içerisinde donup kalan cenazeler için büyük büyük hendekler kazılarak bazısına 800, bazısına 500, bazısına da 1000 tane Türk şehitlerini merasimle gömdük. Her hendeğin başına da kaç şehidin meftun olduğunu yazarak taktık. Bir hafta kadar bu cenazelerin toplanması için çalıştık. Şehitlerin adedi 12.000 kadar oluyordu.” (Molla Mustafa, Hocamız Tuncer ÖĞÜN’ ün dedesi oluyor) Rusların kendi arşivlerine göre 30.000 de Rus askeri kayıp vermiş. Yine kendi arşivlerine göre 9(dokuz) bir Rus askeri de donarak ölmüş.

Aradan 104 yıl geçmiş, 90.000 asker şehit yalanı hala devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde özellikle Büyük! Kanallarda SARIKAMIŞ haberlerini, heykellerini, fotoğraflarını, filmlerini izledim. Hala 90.000, hatta bazı haberlerde 93.000 askerin donarak öldüğü haberi abartıla abartıla veriliyor. Neden abartılıyor, neden gerçeklere ulaşılamıyor bir türlü anlayamıyorum.

Sayın Hocam, Tuncer ÖĞÜN, seminerini bitirdikten sonra “sorusu olan var mı?” diye sordu. Bir süre kimseden ses çıkmayınca “Ya çok iyi anlattım, ya da hiç anlatamadım” dedi. “Biz, çok iyi anlattığını söyledik. Sonraran birkaç soru geldi ve hocamız onları da ayrıntılı olarak yahnıtladı.

               Peki,  “90 bin yalanı” nerden çıktı?  Binbaşı Şerif Bey, 1922 yılında bir kitap yayımlıyor. Bu kitapta olay abartılarak 90 bin şehit deniliyor. Nedenine gelince: O günlerde İstanbul’ da bulunan İTTİHAT ve TERAKKİ dönemini karalamak yatıyormuş. Amaç, Enver PAŞA’ yı başarısız göstermek imiş. Enver Paşa da Mustafa Kemal’ in başarısız olmasını ve sonunda da kendisi O’nun yerini almak için  Batum’ da bekliyormuş. Ayrıca Enver Paşa’nın Bolşevik olduğu için Ruslar’ dan rüşvet aldığını ortaya sürüyorlarmış. İşin bu tarafı biraz karışık ve karanlık… Genel Kurmay, burada muharip asker sayısının 75.000 olduğunu belirtiyormuş. Yine belgeleri göre Ruslar, donarak ölen 23.000 Türk askerini defnettiklerini açıklıyorlarmış. Sayın TUNCER HOCAM, aslen SARIKAMIŞ’ lıymış. İlkokulu, Ortaokulu, Liseyi orada okumuş, çocukluğu, gençliği bu mezarların yanında, yöresinde geçmiş. Hiç kimse de “burada bu kadar şehit var,  bundan dolayı” diye söz etmemiş.

               NEDEN SARIKAMIŞ? Sorusuna da şu yanıtı veriyor Hocamız: Rus demiryolunun ulaşabildiği son noktaydı. Rus ordusunun ileri lojistik üssüydü. Erzak depoları, hastaneleri ve Tiflis’le bağlantı sağlayan telsiz istasyonu oradaydı. Çok sayıda askeri barındırabilecek kışlaları vardı. Rus ordusunun kullanabileceği ricat yolları kavşağındaydı. Savunması çok zayıftı.

               NEDEN KARAKIŞTA: Ganimetten pay almakta geç kalmamak. Düşmanı hazırlıksız yakalayarak baskına uğratmak… Psikolojik üstünlüğü ele geçirerek Turan yolunu açmak. Erzakı tükenen ordunun lojistik zayıflığından yararlanmak… Ordumuzun günlük yem ve erzak tüketimi 600 ton idi. Kadınlar ve çocuklar sırtlarında cepheye erzak taşıdılar. 12 Kasım 1914’ te Hafız Hakkı Paşa’ nın SARIKAMIŞ GÜNLÜĞÜ’ nde “Erzak için Kafkasya’ya girilmeli” diye yazıyordu. Napolyon’ un aç ve çıplak askerlerine İtalya’ yı gösterdiği gibi biz de Kafkasya’ ya girmeliyiz” diyordu. Ruslar’ ın Kafkasya’ da 2.450 km demiryolu vardı. 6 Kasım 1914 “ORDUNUN KIŞLIK GİYİMİ KARADENİZ’ DE BATIRILDI.” Haberi gazetelerde yer aldı. Yarbay GUZE: “Askerler arasında hala entariyle dolaşanlar vardı” diyor. 20-21 Aralık 1914’ te “Başarı dış görünüş ve kıyafette değil, her bir askerin kalbindeki yiğitlik ve cesarettedir” denilerek “KIŞLIK GİYİM KONUSUNA GEREKEN ÖNEM VERİLMEDİ” Aslında HAREKATIN 1. EVRESİNDE BASKINA UĞRAYAN RUSLAR, AĞIR KAYIPLAR VEREREK ÇEKİLDİLER. 2.400 ESİR ALINDI. Ama geçen sürede bu başarının devamı gelmedi. 3. EVREDE AĞIR ZAYİATA UĞRAYAR TÜRK KUVVETLERİ GERİ ÇEKİLDİ” haberleri gazetelerden…

Petrograd, 6 Ocak 1915: Alman komutanının emri altında Kafkasya’da Ruslara karşı savaşan Türk ordusundan 50.000 kişi tuzağa düşürülerek öldürülmüştür. İki Türk kolordusu Rusların katliamına uğramış, sağ olarak kurtulabilen çok az sayıdaki asker tutsak edilmiştir. Esir düşen bir Türk Albayı Alman İmparatoru’ nun “Beyinsiz bir kuklası olan Enver’ in ülkesini batırdığını söylemiştir. Gregory  Alexandrof’ un NARGİN ESİR KAMPI RAPORU (Aralık 1917): Bulaşıcı hastalıklardan binlerce adam vefat etmiştir. Şimdi kolera ve tifüs olmadığı halde günlük ölüm miktarı 40’tır. NARGİN MAKBERESİ(MEZARLIĞI): “Hastalara bakan yok, ilaç yok, yorgan yok, yatak yok. Yastık yerine başlarının altına kerpiç koyan hastalar var. Yemeğe gelince: Burada esirlere verilen çorbayı insan itine de vermez. Su çok zor bulunmaktadır, burası adeta bir KERBELA’ dır. Bu yılanlar yuvasında yaşamaya değil, ölmeye mahkum olan zavallılar, susuzluktan göğermiş, kurumuş dillerini ağızlarından çıkarıp dudaklarını kemiriyor “su su “ diye ah vah ediyorlar. Dr. Neriman Nerimanof. Ordunun ağır silahları düşman eline geçti. 13 adet SAHRA TOPU, 50 ADET DAĞ TOPU, MAKİNELİ TÜFEKLER, ÇOK MİKTARDA MÜHİMMAT. ORDUNUN ŞEREF TİMSALİ SANCAKLAR DA DÜŞMAN ELİNE GEÇTİ. Ardahan’ da ele geçirilen 8.Türk Alayının sancağı Tiflis’ e getirildi. Üzerinde kan lekesi ve kurşun delikleri vardı. Demek ki Sarıkamış’ta askerlerimiz savaşmışlar da, kurşun da atmışlar, sahra toplarını Allahüekber dağlarından da aşırmışlar. İyi ki bu seminere gitmiş ve tarihi gerçekleri öğrenmişiz. Başka yazılarda görüşmek umuduyla…

YAZARIN DİĞER YAZILARI