ETKİLİ ÖĞRENME ORTAMI

ETKİLİ ÖĞRENME ORTAMI

 

Öğrenme, bireyin hayatı boyunca devam ettirdiği bir süreçtir. Öğrenme sadece okul içinde, dört duvar arasında değil, hayatın her alanında ve anında olağan bir durumdur.

Peki etkili bir öğrenme ortamını bizler yaratabilir miyiz?

Köy Enstitülerinin programlarına bakın. Öğretmen her ortamda aktiftir. Öğenme doğal bir süreç gibi işler ve çocuklar sadece sınavlara, derslere değil hayata hazırlanırlar.

Bizim de bugünkü teknoloji ile geliştirdiğimiz, geliştirmeye çalıştığımız tüm eğitim ortamlarında etkili öğrenme yapabiliyor muyuz buna bakmamız gerekir diye düşünüyorum.

Öğrenmenin olması yeterli değildir. Biz yetişkinler kendi eğitim-öğretim süreçlerimizde bir sürü öğretmen ile bir sürü ders deneyimi yaşadık. Ancak kaçımız öğretmenin yaptırdığı bir etkinliği, anlattığı bir hikayeyi,  dahil olduğumuz ve keyif aldığımız bir etkinliği hatırlıyoruz? Aslında hatırlıyorsak çok şanslıyız. Çünkü etkili bir ortamda sağlamış olduğumuz öğrenmeler yıllar geçse de akılda kalır.

Etkili Öğrenme Ortamı Nasıl Olur?

1)Kağıt ve kalemin dışında bir ortam yaratabilmek ve seçenek sunabilmek.

1.Sınıfta çizgi çalışması yaparken kağıt üzerinde çizgi çalışmaları yapmadan önce doğaya bakmak; doğada ağaçlarda,yaparaklarında olan çizgileri incelemek veya bir ressamın çalışmasındaki çizgileri incelemek. Çocuklara yaptıkları şeylerin aslında ders olarak anlatılsa da hayatın içinde her alanda olağan şeylerin olduğunu vurguluyabilmeliyiz.

Çizgilerden karakterler oluşturmasını istediğimiz,yaratıcılığını kullanmasını istediğimiz bir öğrenci mi etkili öğrenir veya sadece yapılmasını istediğimiz için kitaptaki çizgi çalışmalarını yapan bir öğrenci mi?

2) Öğrenme ortamını çocukların rahat edebileceği, güven duyabileceği şekilde oluşturabilmek.

Çok düzenli,aşırı kurallı bir ortamda öğrenci kendini ne kadar rahat hisseedebilir? Kurallar tabi ki olacak,öğrencilerle beraber belirlenecek ancak, öğrencinin öğrenme ortamında nefes almasına, yaratıcı düşünebilmesine,bazen kural dışına çıkmasına olanak sağlanmalıdır. Bir soru çözümünün anlatımını bir yoldan yaptığımız için öğrencinin de doğru cevabı bulduğu farklı yolu kabul etmemek gibi bir durum olmamalı. Öğrenciler fabrikalarda üretilen makinalar değil. Yeri gelecek hata yapacaklar, yeri gelecek kuralları zorlayacaklar ve yeri gelecek eleştiri yapabilecekler.

Düşünen,farklı fikirler ortaya çıkartan, eleştiren, sorgulayan öğrenciler etkili öğrenebilir.

3) Öğrenen öğretmenler olabilmek.

Öğretmenlerin en büyük sıkıntısı belki de hızla gelişen bir teknoloji çağında yetişen teknoloji çocuklarına ayak uydurmakta zorlanması. Zorlandığı gibi müfredatı öne sürüp, kalıp dışına çıkamamasıdır. Öğretmen kalıpları zorlamalı, değişime ayak uydurmalıdır. Yeni nesil çocuklarla aynı dili konuşmayı bilmelidir. Bizler çocuklara birşeyler öğretirken belki öğrettiklerimizden daha fazla şeyi de onlardan öğreniyoruz. Öğrenciyi merkeze alan, onların bireysel farklılıklarını ortaya koyan, öğretirken öğrenmeye de açık olan öğretmen etkili öğrenme ortamı oluşturur.

4) Öğrenciyi sınıf dışına çıkarabilmek.

Dersimiz Hayat Bilgisi, konumuz kurallar/toplu taşımada kurallar. Bu konuyu anlattığımız öğrenci toplu taşıma kullanıyor mu acaba? Buna sahip değil ise öğrendiği kuralları uygulama ortamı da elde edemeyecektir. Neden öğrenci servisi ile sürekli geziye götürdüğümüz bir öğrenciye hafta sonu toplu taşımayı kullanarak anne-baba ile sanat galerisine ziyaret etmesi görevini vermiyoruz? Dersleri anlatmak,öğretmek elbetteki olacak ancak uygulamada bunları beceri haline getiremiyorsak  etkili öğrenme olmuyor ve bir süre sonra öğrendiklerimiz çok eskiden okuduğumuz bir kenara koyduğumuz ve içeriğini bile hatırlamadığımız bir kitap gibi unutuluyor.

Çocukları hayalde sınıf dışına çıkartmalıyız. Verdiğimiz dersleri ilişkilendirebildiğimiz ölçüde sınıf/okul dışına da taşımalıyız. Yüzde problemlerini öğretirken zorlanan ve konuyu anlasam ne olacak ne işime yarayacak diyen bir öğrenciye almak istediği bir şeyi belirleyip en uygun fiyattan hangi mağazadan yüzde kaç indirim olursa alabileciğini sormalıyız. Amacımız öğrenciye verilen hiçbir bilginin veya dersin gereksiz olmadığı, hayatının mutlaka bir alanında bunu kullanacağını anlatabilmek.

Etkili öğrenme ortamı bir sınıfın iyi bir öğrenme ortamına hazır hale getirilmesinin yanı sıra, öğrencide uyandırılıcak merak, ilgi, öğretmeninin onu sınıftan alıp başka dünyalara götürebilmesi, öğrendiği bir konuyu gerçek hayatta uygulayabilmesi gibi bir sürü farklı kriteri de içinde taşımaktadır.

Biz öğretmenler konuyu en iyi şekilde bilsek bile öğrenciye anlatabildiğimiz kadar iyi öğretmenizdir.

Etkili bir öğrenme ortamı da öğrencinin öğrendiği her bilgiyi daha dün öğrenmiş gibi aklında kalmasını sağlar.

Halkalar gibi en küçük halka olarak başlarsak etkili öğrenme ortamlarını sağlamak adına, bu halka çocuğun kendi dünyasında dışarı doğru büyüyecektir. Ve her oluşan halka öğrencinin kendi dünyasından çıkıp, dışardaki dünyaya ayak uydurabilmesini sağlayacaktır.

Amacımızda zaten sınavlara değil hayata hazırlamak ise o zaman en küçük halkadan başlamak gerek.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI