ÇAMKÖY SU HAVZASI İÇİN NE DEDİLER(1)?

ÇAMKÖY SU HAVZASI İÇİN NE DEDİLER(1)?

ÇAMKÖY SU HAVZASINI TEHDİT EDEN KÖMÜRLE İLGİLİ OLARAK BODRUM BELEDİYE BAŞKANI AHMET ARAS'IN SÖYLEDİKLERİ.

Bodrum, Güllük ve Havalimanına su sağlayan kuyularla ilgili olarak; Termik santraller için Çamköy'de yapılacak istimlakler ve patlatmalar sonucunda, su havzası zarar görür mü?

 Termik santraller, bulundukları bölgede hem iklim değişikliğine yol açar hem de yer altı su kaynaklarının azalmasına ve kirlenmesine sebep olurlar.  Kömür üretimi için yapılacak patlatmalar ve kazılar, suyun doğal akışını değiştireceği için zamanla bölgede bulunan yer altı suları kirlenerek kullanılmaz hale gelir. Dolayısıyla Bodrum Yarımadası'nın içme suyunu sağlayan bu bölgenin büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz. Her yatırımın uzun vadeli çevresel, sosyal ve ekonomik etkileri düşünülmeli ve hatta havza ölçeğinde planlaması yapılmalıdır.   

Bodrum bundan nasıl etkilenecek?

Bodrum, nüfusu yaz ve kış mevsimlerinde büyük değişim yaşayan bir turizm kentidir. Kış nüfusumuz ortalama 200 bine yaklaşmaktadır. Yaz aylarında ise yüksek sezonda ilçemizi ziyaret edenlerle birlikte bu sayı 1.5 milyona ulaşmakta. Hâlihazırda yarımadamızın bir yılda 13 milyon metreküp 'ilave' içme suyuna ihtiyaç duyduğu bilinmektedir. Bu anlamda Bodrum için en önemli yer altı suyu havzası, söz konusu tehlike ile karşı karşıya kalan Çamköy havzasıdır. Burada telafisi mümkün olmayan bir hatanın yapılması durumunda, Bodrum, susuzluk tehdidi ile burun buruna gelecektir. İçme ve sulama suyumuz tükendiğinde, bölgemize has ürünler de birer birer yok olacaktır.

İstimlak çalışmalarının, su kuyularının zarar görmeyeceği şekilde yeniden gözden geçirilmesi mümkün mü?

Bu bölgede istimlak çalışmasının, su havzasını tam anlamıyla koruma altına alacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Kömür üretimi için yapılacak patlatma faaliyeti, sadece bulunduğu bölgeyi değil, yakın çevresini de etkileyeceğinden, koruma altına alınacak bölgenin sınırının da buna göre çizilmesi beklentimizdir...

Bu konuda Bodrum ve Milas Belediyeleri nasıl işbirliği yapabilir?

Bodrum masmavi denizi, cennet gibi doğası, ormanları, koyları, Karaova'daki tarım arazileri ile benzersiz bir coğrafyadır. Böylesine değerli bir doğanın, kömür madeni için hoyratça kullanılmasına hiç kimsenin gönlü razı olmaz. Termik santralleri, ne yazık ki bulundukları bölgenin coğrafyasını, insanların sağlığını, kentlerin kültürel ve doğal  dokusunu en istenmeyen şekilde etkileyen müesseselerdir. Üstelik iklim değişikliklerinin gündemde olduğu bir yer kürede, insanlığın geleceğini tehdit eden bir teknoloji olarak değerlendirilmektedir. Bunu tartışmak, alternatif enerji kaynaklarını kullanarak doğru adımları atmak gerekir.  Doğayı ve doğal kaynakları korumak bizlerin en öncelikli görevi ve sorumluluğu. Bu anlamda, yerel idarelerin çözüm noktasında ortak akıl üreterek bu doğrultuda girişimlerde bulunması gerekmektedir. Biz bu konuda çözüm önerilerimizi ve tavsiye kararlarımızı, belediyeler olarak bildirebilir, hukuki, toplumsal ve siyasi zeminde taleplerimizi ve endişelerimizi dile getirebiliriz.

Bodrum Turizmi bağlamında; su mu yoksa kömür mü yaşamsaldır? 

Turizm demek, doğa demektir. Bu kadar zengin doğal kaynakları olan, bu kadar verimli topraklara sahip bir coğrafyada, çevreye ve insana zararlı etkileri olan teknolojilerle enerji üretmek, turizmin de geleceğini yok etmek anlamına gelir. Elbette su yaşamsaldır. Suyun alternatifi yoktur, ancak enerji kaynaklarının pek çok alternatifi vardır. Biz narenciyemizin, zeytinimizin, balıkçılığımızın, arıcılığımızın yok olmasına izin veremeyiz. Kaldı ki Türkiye'nin turizm gelirinin 4'te birini karşılayan bir kentin insanlarıyız. Turizm sektörünü yaşatabilmemiz için doğamıza, çevremize, suyumuza, kaynaklarımıza sahip çıkmamız şart. Aksi durumda biz Muğla'da, Bodrum'da turizm yapamayız. Biz Bodrum'un kültürel ve doğal mirasını, tertemiz havasını, içme suyunu ve gıdasını tehdit eden hiçbir projeyi onaylamıyoruz.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI