ZÜĞÜRT AĞALAR ÇOĞALDI!..
Ülkemizde geçmiş yıllarda mevcut olan o iyimser ve umutlu insanlardan, artık günümüzde eser kalmadı!.. Eğitimli veya eğitimsiz gençlerimizin hepsinin gözleri dışarıda!.. “Bir fırsatını bulup da, yurt dışına kapağı atabilir miyiz?” düşüncesi akıllarından gitmez oldu…
17 Temmuz günü DİSK, KESK ve TMOB üyeleri, Ankara Ulus Atatürk Anıtı önünde hayat pahalılığını, parasızlığı ve işsizliği protesto ettiler!.. En sık attıkları slogan da; “Biz vejetaryen değiliz, et yiyemez olduk!.. Kendi maaşlarına % 40 zam, bize gelince % 5 zam veriyorlar!.. 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emeklisinin maaşları, iğneden ipliğe konulan en az % 15’lik yeni zamlarla eridi, artık bizler açız!.. TÜİK, hiç Pazar fiyatlarıyla uyuşmayan enflasyon rakamları ile ekonomik krizin faturasını bizlere yıktı!..” diye haykırdılar…
Sadece onlar mı, içinde bizlerin de dahil olduğu 12 milyon emekli açlık ve sefalet içinde!.. Artık uzun zamandır evimize ne et, ne balık, ne de yeterli meyve ve sebze götürebiliyoruz!.. Önceden kilolarla aldığımız yiyecekler yarım kilolara, 250 gramlara düştü!.. Ekmek ve hamur ağırlıklı beslenmekten şiştik artık!.. Gün be gün faizleri artan kredi kartı harcamalarımız da olmasa, çoğumuz aç ve perişan kalacağız, aç geziyoruz artık, aç!..
1980’li yıllarda Urfa dolaylarında çekilen “Züğürt Ağa” filmi çok beğenilmiş ve çok ses getirmişti… Başrollerini değerli sanatçılarımız Şener Şen ve Erdal Özyağcılar’ın oynadıkları film; ülkemizin yeni ve liberal yaşam koşulları karşısında, saltanat içinde yaşayan büyük toprak ağalarını bile nasıl parasız bırakıp, rezil ettiğini anlatan bir filmdi!.. Geleneklerinden kopamayan toprağa bağlı insanlarımızın, bu yeni dünyada “yeni piyasa uyanıkları” tarafından nasıl tavuk gibi yolunup, soyulup-soğana çevrildiklerini çok güzel anlatıyordu…
Ekonomik gerçeklerin üstü, bazı yalanlarla asla örtülemez, saklanamaz!.. Bunların, nasılsa bir gün ortaya çıkma gibi bir huyları vardır!.. Siz enflasyon ve hayat pahalılığı rakamlarını nasıl bulursanız, nasıl hesaplarsanız hesaplayın, piyasa gerçekleri her gün bizlerin gözü önünde ve gizli elleri de her daim bizlerin cüzdanlarında!.. Ay başlarında alınan maaşlar eve kadar gitmez oldu!.. Her gün biraz daha borçlanıyor, her geçen gün biraz daha fakirleşiyor, şu anda hepimiz birer “Züğürt Ağa” adayıyız!..
Bir başka canımızı sıkan olay da şu: İktidar ve yandaşı küçük ortağı partiye oy verenler bu ülkenin has vatandaşı kabul edilirken, muhalefet partilerine oy verenlere; “Bunlar millet değil, zillet!.. Bunlar vatan haini, terörist!..” gibi akla hayale sığmayan suçlamaları yok mu, işte bu tutumları ülkeyi ikiye bölüyor!.. Artık insanlarımız bunları duymaktan öyle bıkmaya başladılar ki, son seçimlerde iktidar ve küçük ortağı büyük oy kayıplarına uğradılar, ellerindeki en önemli şehir belediyelerini kaybettiler!..
Bütün bu olumsuzlukların ülkeyi içte ve dışta yalnızlaştırmaya başladığı apaçık ortada!.. Bu ortamın bizi getireceği iki kaçınılmaz gelişme olacaktır: 1-Yeni yeni partiler ortaya çıkacaktır… 2-Hiç uygun ortam bir olmamasına rağmen, bizi yine ‘erken seçime’ götürecektir!..
Şu günlerde birinci gelişme oluşmaya başladı; çok yakında en az iki parti ortaya çıkacak… Ülkede üretim durmuş, işsizlik tavan yapmış, iflâslar peş peşe geliyor, tarım ürünlerini bile 136 ülkeden ithal eder hale gelmişiz!.. Kısa bir süre sonra da, -belki 2020 yılında- bizi yine bir erken seçim bekliyor olacaktır, o güne kadar da kim öle kim kala belli olmaz ama, göreceksiniz bu gidişatın mutlak sonu bu olacaktır!.. Bakalım, çoğalan ‘Züğürt Ağalar’ bu yeni seçimde kimlere oy verecekler? Sakin KOŞAR…