İnsanlık tarihinde iktidarların baskı ve yasaklamaları, halka zulüm uygulamaları hiç eksik olmamıştır. Halkın çıkarına, yararına olmayan uygulamaların gözden kaçırılmasını veya öğrenilmesini istemedikleri, en bunalımlı dönemlerde mizah yoluyla, hem iktidarın bu yasaklamalarını aşmak, eleştirmek, hem de sorunları en iyi şekilde ifade edebilmek, akıl sağlığını korumak, mizahla mümkün olmuştur. Hak aramanın, haksızlıklara karşı çıkmanın mizahla aşıldığı bilinmektedir.
"Espri; otoriteye bir başkaldırı, onun baskısından kurtulmayı simgeler."
(Sıgmunt Freud)
Sanal âlemde gördüğüm iki adet video, gerçekten yaratıcı zekânın ürünüdür! Bu iki videoyu yazıya dökmeye çalıştım, eksikler olabilir, şimdiden af diliyorum, birlikte bakalım.
-Kızın babası: Adettendir, oğlunuz ne iş yapar?
-Damat adayı: Kayyumum efendim.
-Kızın babası: Maşallah nerde?
-Damat adayı: En son üniversite rektörü olarak atandım. Ondan öncede, belediye de levazımcı kayyumuydum.
-Kızın babası: Maşallah, baba mesleği değil mi, sizde kayyum muydunuz?
-Damat adayının babası: Evet efendim, önce mahalle kasaplarına kayyum olarak atanmıştım, daha sonra genel cerrahi kayyumu olarak devam ediyorum.
-Kızın anası: Çok tutarlı bir kariyer yolculuğu sizin için. Hanımefendi atanmış mıydınız acaba?
-Damadın annesi: Yok, ben seçilmiş ev hanımıyım.
-Kızın babası: Çok güzel, (Çok geçmeden evin kızı da elinde kahve fincanları çıkagelir.) Hah kızımızda geldi. Efendim esas orijinal kızımızı 8 Martta dışarıdaydı, onu aldılar sağ olsunlar, yerine bunu kızımız olarak atadılar, kayyume!
"Mizah, acıyı dönüştürür, gücü ve direnci artırır."
(Maya Angelou)
(İnstagram.com - Züleyha Yılmaz)
Diğer bir örnek:
Baba oğluyla telefonda konuşuyor; "-Alo, oğlum niye ne oldu la, ne oldu can, sesin öyle geliyor. Ne, anana kayyum mu atadılar? Ne CHP'li olduğunu mu öğrenmişler? Nasıl? Bak yav, elli kere dedim, CHP'li olduğunu mahallede kimseye deme dedim. Kimi CHP'li görseler kayyum atıyorlar. Ananı yalnız bırakma oğlum, kayyum ananıza kay. hi hihi hi, ağlıyom oğlum. Belki bana da kayyum atarlar. Amcanı ara oğlum, bu gün orda kalayım, eve gelemiyorum ya."
(Instagram. Com - Atilla Taş)
Kayyum olayı iktidarın elinde silaha dönüşmüş durumdadır. Öyle ki, milletin oyunu alamadığı, kaybettiği belediyeleri çeşitli suç isnat ederek kayyum yoluyla ele geçirmeyi yeğliyor. Aslında ülke sorunlarını, muhalefetle iktidarın el ele verip çözeceği yerde, yargı yoluyla belediyeleri ele geçirirken, sorunların çözülmesini de engellemiş oluyorlar. İktidar bu davranışıyla iki başlı bir devlet yaratmış görünümü veriyor. Kukla bir muhalefet olsun, nasıl olsa tek adamım, millet biat etsin, "Padişahım çok yaşa" sloganları atsınlar isteniyor. Yirmi üç yıldır iktidarda olan AKP, artık sorunları çözemeyeceğini bildikleri için, baskı ve şiddetle iktidarda kalmayı düşünüyorlar. Çünkü sorunları yaratanlar, o sorunları çözme yeteneğini yitirmiş demektir. Kısaca mızrak çuvala sığmıyor.
Demokrasiye dönmek, ülke sorunlarını çözme yönünde atılan ilk adım olacağından, iç barışı da tesis eder diye düşünüyorum. Yoksa karanlığa giden yolun taşlarının döşenmesini seyrederiz. Bu millet bu hukuksuzluğu, adaletsizliği, soygunu, karanlığı hak etmiyor!
"Mizah karanlık dünyayı aydınlatan bir fenerdir"
(Franz Kafka
Çürümenin önüne geçmek, yetkiyi elinde bulunduranların ahlak ve vicdanlarına bağlıdır!
Sayılarımla