İRAN, ÇİN, HİNDİSTAN, NATO, AVRUPA BİRLİĞİ, TÜRKİYE, VE BRİCS ÜZERİNE.

İRAN,  ÇİN,  HİNDİSTAN,   NATO,  AVRUPA  BİRLİĞİ,   TÜRKİYE,  VE  BRİCS  ÜZERİNE.       

İran Çin'den hava savunma sistemleri satın aldı. İran'ın  hava  savunma  sistemleri  İsrail uçaklarının  saldırıları karşısında  yetersiz  kalmışlardı. Çok sayıda hava savunma sistemi almaları gerekiyordu. Umarız almışlardır. Hava savunma sistemi büyükçe bir kamyon biçiminde oluyor. Bir hava  savunma  sisteminde bir  radar, fırlatma araçları  ve  füzeler  bulunuyor.

 İran ayrıca Çin'in J-10 savaş uçaklarıyla da ilgilenmiş. Almaları gerekiyor. Almalılar da. Çatışmalarda  İsrail  uçaklarının  karşısına  İran  uçakları  çıkamadı. Bir hava  savaşı  olmadı.  İsrail'in  uçak  sayısı  280  ve  tümü  yeni  ve  ABD yapımı.  İran'ın  175 adet  uçağı  var  ama  tümü  eski  model  uçaklar.  İsrail  kendi  açıklamasına  göre  saldırıda  200 adet  uçak  kullanmış. İsrail,  hava savunma sistemi   ve  uçak sayısı  az olan İran'ın  beş  adet   yüksek  düzey  komutanını  evlerinde  rahatlıkla vurdu.

Hindistan  Başbakan'ı  Modi  2026'da BRİCS'in  dönem  başkanı  oluyor.  Üye ülkelerin dönem başkanlıkları bir yıl sürüyor.  BRİCS'de  bir  yürütme  kurulu  ya da  yetkili  genel  sekreterlik  yok.  BRİCS'in  işlerini  dönem  başkanı  olan  ülke  yönetiyor.  Modi  BRİCS'i  yeni  bir biçimde tanımlamaya çalışacağım  demekte. Bekleyerek göreceğiz.  Modi,  gelişen  ülkelere  örnek  olarak  liderlik etmeliyiz  diyor.  Modi'nin  bu sözü  bütün  ülkelere  Rusya'yı  düşündürtmüş olmalıdır.  Ortak  hedeflere  ulaşmak  için birlikte çalışmalıyız demekte,  öyleyse  amaçlara  ulaşmanın yolları belirlenmiş olmalı  ve  üyelere bildirilmiş olmalı.

Türkiye'de NATO'ya üyeliğimize karşı çıkan kişiler ve kuruluşlar var. Dünya'da barış olsaydı ve sürseydi NATO ve benzeri kuruluşlara gerek duyulmazdı. Çıkarları için ülkeler başka ülkelere saldırmaktadırlar. NATO birlikte savunma yapma amaçlı bir kuruluştur.  Batı  ülkelerinin  kendilerini  ve  çıkarlarını  savunma  amacıyla kurdukları  bir yapıdır. Türkiye,  Rusya  sınırında  olduğu  için kendisine üyelik  önerildiğinde,  Rusya'dan  Boğazlar  nedeniyle,   bazı  kaygıları olan Türkiye  NATO'ya üye olmuştur.  Bugüne  gelirsek, bugün  Türkiye'ye,  ABD'nin  kural,  hukuk,  ahlak  tanımaz  saldırıları ve hiçbir ülkeyi  dost  bilmez davranışları  bir av olma riski  taşıdığını düşündürtüyor. Bu nedenle NATO'nun içinde olmak ABD'ye karşı bir güvenlik olarak görülmelidir.

Avrupa Birliği üyesi olmak, bir Avrupa Birliği üyesine ABD saldırısı olası görülmediğinden Türkiye için bir güvenlik yolu olarak düşünülmelidir.  Ancak  AKP  yönetiminde  ülkemizde  hukuk, insan hakları, eşitlik, demokratlık  olmadığından, laikliğe saldırılar yapıldığından, tarikatların artmakta olan gücünden Avrupa Birliği üyeliği devre dışı kalmış  ve kaybedilmiş  görülmelidir.

Türkiye'de  basında  çoğunlukla  yanlış olarak Türkiye'nin  BRİCS'de  ortak ülke olduğu yazılmaktadır. Türkiye 12 ülkeyle birlikte ortak ülke olmaya çağrılmıştır. Bunlardan  sekizi  ortak  ülke olmak  için başvuru  yapmış  ve ortak ülke olarak  kabul  edilmiştir. Çağrılan  diğer  dört  ülke çağrıyı yanıtlamamıştır. Türkiye bu ülkelerden biridir. Türkiye ortak ülke olsaydı Brezilya'da yapılan yıllık toplantıya devlet başkanıyla katılmak zorundaydı. Erdoğan gitmedi,  dostluk   gereği  bir çağrı   aldığından  Dış İşleri  Bakanını toplantıya  göndermiştir.

Türkiye,  BRİCS'in  karşı çıktığı bir Batı kuruluşu olan NATO'ya üye bulunduğundan  BRİCS'e  üye olarak alınamaz. Ortak ülkeliğe çağrılması, ileride bazı değişiklikler yapabileceği düşünülerek içtenlik gereği yapılmıştır. BRİCS  henüz  barış için sözünü  söyleyemeyen  ve  geçiremeyen bir  güç durumundadır. Türkiye'nin  güvenliği  için NATO'dan  çıkıp BRİCS'e  katılması şimdilik akılcı değildir.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI