MUĞLA'DA ÜNAL TÜRKEŞ' in 2. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ ANMA TOPLANTISI


            Değerli okurlar, Ünal TÜKEŞ' İ ANMA TOPLANTISI yapılacağını duyunca 29 Eylül Pazar günü aracımıza atlayarak 11.00' da İskender Alper Kültür Salonuna yetişerek toplantıya dahil olduk.       Sayın TÜRKEŞ adını daha 70'li yılların başında ilkokul öğretmenimiz Ünver UYSAL' ın getirdiği "Kurtuluş Savaşında MUĞLA ve MUĞLA İL YILLIKLARI" ndan öğrenmiştim. Aradan uzun yıllar geçti, şimdi adını anımsayamadığım başka kitaplarından da Sayın TÜRKEŞ' in kimliği ve yapıtları hakkında bilgilere ulaştım. Milas'ta ve Yatağanda çalışırken DEVRİM GAZETESİ' nin önünden geçerken hayranlıkla ve gıptayla bakardım gazete binasının yazısına. Bir gün gelip de bu gazetede yazılar yazabileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. 2004 yılında Köyceğiz' e gelip de KÖYCEĞİZ GAZETESİ' inde yazılarım çıkmaya başlayınca yıllardan beri içimde bir ukde olarak gizlenen "gazetede yazı yazma" özlemimi bir nebze olsun gidermiş oldum. Aradan birkaç yıl geçip de gezi ve araştırma türündeki yazılarım birikince bunları bir flaş bellek ortamında toplayarak bir kitap bastırma sevdasına tutuldum. Bu amaçla DEVRİM GAZETESİ' ne gelerek 250 sayfa civarında bir kitap oluşturmak istediğimi söyleyerek basım koşullarını araştırdım. O zaman bana iki bin beş yüz lira civarında bir fiyata basılabileceğini söylemişlerdi. Ben de "bu yazılar şimdilik sizde kalsın, ben bir düşüneyim" diyerek ayrılmıştım gazeteden. Aradan aylar geçti, bir gün Adnan Bey' in gazetesinde otururken Adnan Bey, "Hocam, DEVRİM' de senin yazın çıkmış!" diyerek gazeteyi elime tutuşturdu. Ben şaşkınlıktan neredeyse küçük dilimi yutacaktım. Bu durumu hiç beklemiyordum. Oraya bıraktığım yazıların içinde "Yörük Kızı ve Gökova" ile ilgili yazılar vardı. Sayın Türkeş, bu yazıları gözden geçirmiş, ilgisini çekmiş ve bazı yazıları gazetede yayımlamaya başlamış. Daha sonra gazeteye gelerek bizzat kendisiyle görüşüp fikir teatisinde bulunmaya başladık. Daha sonra da Akyaka'daki ve Muğla' daki pek çok toplantılarda kendileriyle görüşme ve konuşma fırsatlarımız oldu. Sonra da 24 Temmuz Basın Bayramı toplantılarında GAZETECİLER CEMİYETİ BASIN ÖDÜLLERİNDE bize de daha çok GEZİ YAZILARI dalında ödüller vermeye başladılar. Bu ödüller beş yıl sürdü. Sayın Türkeş, cemiyet başkanlığından ayrılınca herkesin olduğu gibi bizim ödüllerin de sonu geldi. Gazeteye her geldiğimizde köşedeki yerinde kitaplar, dergiler, gazeteler, ansiklopediler, ajandalar, defterler, çeşitli kâğıtlar, notları arasında gömülmüş çalışırken bulurduk kendisini. Sürekli çalışırdı, sohbet etmeye bile çoğunlukla zamanı olmazdı. Dalyan'da çalışıyordum. Kendisine uğradığımda "Gazetemizi sana günlük abone yapayım, göndersinler" dedi. Ben de " Ama siz para istersiniz!" dedim. "Yok, istemiyorum" dedi. Beklemiyordum. "Çok sağ olun" diyerek gazeteden ayrıldım. Artık Hanımla Muğla' ya her geldiğimizde gazeteye uğrar, halini hatırını sorardık. Kendisi yoksa Ekrem Bey, Mahir Bey, Güliz ve Nazife Hanımlar, onca işlerinin arasında bize de laf yetiştirmeye çalışırlardı. Trafik kazası geçirip de hastanede yatarken Saadettin Bey ile birlikte ziyaretimize gelmiş ve bizi derecesiz memnun etmişti. Gazete, biz Dalyan' da çalışırken günlük olarak iki-üç yıl kadar gelmeye devam etti. Özellikle Akyaka'daki ve Muğla'daki sosyal/kültürel ağırlıklı toplantılarda, seminerlerde, konferanslarda kendileriyle görüşür/konuşur olduk. Sanatçılar Derneği Başkanı Saadettin Bey, Belediyenin bastırdığı kültür yayınlarından; Şadan Hocam' ın ve Sayın Türkeş' in ve diğer yazarların kitaplarından ayırır, Muğla' ya geldiğimizde bir poşet içerisinde elimize tutuştururdu. Anma toplantısı başlayınca sunucunun davetiyle önce Saadettin Bey söz alarak toplantının içeriğini ve amacını belirtti. Arkasından Menteşe Belediye Başkanı Sayın Gümüş söz aldı. Devamla Muğla Milletvekilleri Sayın GİRGİN ve Sayın ALBAN söz aldılar. Devamında Sayın Türkeş'in kardeşi Av. İbrahim TÜRKEŞ, devam etti. Onun ardından Hamdi TOPÇUOĞLU MUĞLA ve TÜRKEŞ ağırlıklı bir konuşma yaptı. Arkasından Av. Erol ERTUĞRUL söz alarak bir şiirle konuşmasını bitirdi. Son olarak da Muğla Büyük şehir Belediye Başkanı derleyip toparlayıcı bir konuşma yaparak toplantıyı bitirdi.

            Hemen tüm konuşmacılar, Sayın TÜRKEŞ' in işine bağlı, bilinçli, azimli, çalışkan, üretken bir kişiliği olduğunu belirttiler. Hafızasının çok güçlü olduğunu; gördüğü/bildiği her şeyi aklında tuttuğunu, yeri geldiğinde hemen hatırlayıp söylediğini, yerine koyduğunu belirttiler. Öteden beri söylenegelen "Muğla yansa, Sayın TÜRKEŞ' in belleği Muğla kültürünü yerine koymaya yeterlidir" sözü yinelendi. Bu bağlamda kendisine ayrıca bu şaşmaz belleğinden ötürü "Muğla' nın Kütüğü" lakabının da uygun görüldüğü söylendi. Ayrıca Atatürk, Ankara için neyse Sayın TÜRKEŞ de Muğla için aynıdır. Türkeş' siz bir Muğla düşünülemez düşüncesi yinelendi. Sayın TÜRKEŞ, Muğla' nın tarihini, coğrafyasını, sosyo/kültürel yapısını, siyasi yapısını ve geleneğini yaşayarak, yaşatarak hıfzetmiş ve yapıtlarında bunları belgeleyerek yayımlamıştır. Muğla'da yaşayan kişileri, aileleri, sülaleleri tanıyıp onlarla ilgili bilgileri yapıtlarında ortaya koymuştur. Özellikle Kurtuluş Savaşında ve Cumhuriyet Döneminde MUĞLA kültürünü araştırıp yayımlamıştır. Hazırlayıp bakıya geçmeyen yapıtları da Menteşe Belediyesi' ince basılarak bu toplantıda okuyucuyla buluşmuştur. Bu toplantının sonunda da bu kitapları gelenlere dağıtılmıştır. Sayın TÜRKEŞ, İstanbul Edebiyat Fakültesi Basın-Yayın mezunudur. Muğla'mıza verdiği hizmetlerden dolayı kendisine minnettarız. Mekânı cennet olsun. BAŞKA YAZILARDA BULUŞMAK UMUDUYLA SAĞ ve ESEN KALINIZ.

YAZARIN DİĞER YAZILARI