SICAK HABER 2. ULUSLARARASI BODRUM MOTOFEST 2025 GÖLGESİNDE YILLAR SONRA YENİDEN BODRUM.
Değerli okuyucular, uzun zamandır Bodrum' a yolumuz düşmemişti. Selim TURAN, arkadaşın Festivale Daveti gelince hiç tereddüt etmeden gitmeyi kararlaştırdık. Ben Milas' lı olduğum halde Bodrum' u ilk kez Milas' tan değil; Söke' den gelip görmüştüm. 70'li yılların başlarıydı, Söke Lisesi' nde Leyl-i Meccani (Yatılı) olarak okuyordum. Okulumuzun Bodrum' a gezisi vardı ve ben de her gezide olduğu gibi Bodrum için de adını ilk yazdıranlardandım. Okulca Bodrum' u bir güzel gezip görmüştük. Daha sonraki yıllarda başımda beyaz şapka, ayağımda beyaz kısa pantolon, sarı sandaletler, boynumda fotoğraf makinası, omzumda Bodrum işi sarı deri bir çanta ile fellik fellik Bodrum sahillerini, sokaklarını dolaşırdım. Ağabeyim, Aktur' un inşaatında çalışıyordu ve ben de onun yanında yardımcı oluyor, harçlığımı çıkarıyordum. Daha sonra da Bitez' de, Gümbet' te köyden arkadaş ve akrabalar sayesinde yaz tatillerim neredeyse Bodrum' da geçiyordu. 80' li yıllardan sonra da Üniversiteden arkadaşım Mehmet sayesinde DAM-BAR' da garson, aşçı ve Barmen olarak çalıştım. Sonra da Türkiye' nin en büyük diskosu HALİKARNAS DİSKO' da foto şipşakçılık yapmıştım. Başta Zeki MÜREN olmak üzere pek çok ünlüyü bu yıllarda gördüm, tanıdım ve fotoğraflarını çektim. Milas' ta çalıştığım yıllarda da hanımla gerek motorla, gerekse arabamızla aklımıza estikçe Bodrum' a gelip giderdik. Tayinimiz Yatağan ve Köyceğiz' e çıktıktan sonra bu gelip gitmeler azaldı, sınırlandı. Son olarak yine bir MOTOSİKLET FESTİVALİ ve YÖRÜK-TÜRKMEN ETKİNLİĞİ nedeniyle Bodrum' a gelmiştik. Şimdi de Selim kardeşimizin daveti, bizim için sürpriz oldu ve koşa koşa Bodrum' a; Gümbet' e yettik.
CEVAK ŞAKİR KABAAĞAÇLI/HALİKARNAS BALIKÇISI
Bodrum' a girişte; Yokuş başında daha denizi de yeni görmüşken kulağımıza sanki derinlerden uhrevi, Davudi, tok ve bas bir erkek sesi, MERHABA! Diyerek bizi irkiltti ve nerede olduğumuzun farkına vardık. Yolun sağ yanındaki kayaların üzerinde BALIKÇI, elini kaldırmış, gelen geçeni selamlıyor ve bize kendi topraklarında, denizinde olduğumuzu bildiriyordu. Hemen yolun sağındaki uygun alana aracımızı çekerek park ettik ve Balıkçının halini/hatırını sorduk, biraz sohbet edip fotoğraflar çekildik. Balıkçı, sanki Bodrum' un bu günkü durumundan rahatsızdı ve "Ben size Bodrum' u böyle mi bıraktım?" der gibiydi. Oradaki kayalara kazınmış yazıda Bodrum' a gelenlere diyordu ki, "Yokuş başına geldiğinde Bodrum' u göreceksin. Sanma ki, geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekiler de böyleydiler. Akıllarını hep Bodrum' da bırakıp gittiler." Bu dizeler, Halikarnas Balıkçısı olarak tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı' nın sürgün gönderildiği bodrum' a âşık olarak yazdığı dizelerdir. Bodrum girişinde konuklarını bu dizeler karşılar. Antik Çağın en eski yerleşimlerinde birisi üzerine kurulmuştur Bodrum. Cevat Şakir' in de dediği gibi aklınızı Bodrum' da bırakmamak o kadar zor ki. Bunu ancak Bodrum' a gelip de dönemeyenler, dönmek istemeyenler bilir.
Balıkçı' dan sonra yolumuza devam ediyor ve yol üzerindeki ANTİK TİYATROYA uğruyor, birkaç fotoğraf çekip yolumuza devam ediyoruz.
GÜMBETTE FESTİVAL ALANI
11.00 sularında Festival Alanına vardığımızda alan önceden gelenler dışında yeni gelenlerle kalabalıklaşmaya başlıyor. Aynı zamanda Bodrum Sıcak Haber sahibi de olan Festival Başkanı Selim Bey ve Eşi, bizi karşılıyor. Oturup laflıyoruz. Hava sıcak olsa da korktuğumuz başımıza gelmiyor ve serin serin esen meltem bizim rahat nefes almamızı sağlıyor. Burası Belediye Binasına yakın dolgu alanıymış, güneye döndüğümüzde sol kıyıda yer alıyor. Bizim Bodrum' lu yıllarımızda buralarda dolgu falan yoktu. Oldukça geniş bir alan, festival için yeterince geniş ve elverişli. Akşama doğru motorcularla ortam zenginleşmeye başlıyor. Alanın çevresinde her festivalde olduğu gibi yiyecek ve satış stantları yer alıyor. Önce Muğla' dan Kadın Hakları ile ilgili bir birim (KADES) geliyor ve broşürler eşliğinde açıklamalarda bulunuyor. Bu işle görevli Jandarma As subayı Elif Hanımla tanışıyoruz. Dağıttıkları broşürlerde " KADINA EL KAL-KA-MAZ- ŞİDDET TOPLUMA İHANETTİR- KADINA YÖNELİK ŞİDDET, MİLLİ DEĞERLERİMİZE SAYGISIZLIKTIR,-SAYGI GÖRMEK TEMEL İNSAN HAKKIDIR- ŞİDDETİN ETKİSİ, ŞİDDET GÖRENLE SINIRLI DEĞİLDİR." gibi sloganlar ile insanları aydınlatmaya, bilinçlendirmeye çalışıyor JANDARMA!.
Yine Muğla Jandarması, bir etkinlik ve farkındalık yaratmak için "MOTOSİKLETTE KASKIN ÖNEMİNİ vurgulamak için festivale gelen gruplara, insanlara bu konuda bilgilendirici açıklamalarda bulunuyor. Burada Maraşlı Komutan Mehmet Astsubay, sağ olsun bizimle çok ilgilendi, kendisiyle epeyce sohbet de ettik. Akşama doğru da gösteri alanında motorcular, motorlarının gücünü ve kalitesini göstermek için yaptıkları uçuk/kaçık hareketlerle ortalığı birbirine kattılar. Ayrıca Bodrum Kaymakamı da gelerek festivali şereflendirdi ve epeyce bir süre de festival alanında kaldı. Antalya' dan gelen Birkan POLAT adlı genç, yaptığı AKROBASİ HAREKETLERİ ile izleyenleri hayretler içinde bıraktı. Motoruyla adeta dans etti ve akla/hayale gelmeyen hareketlerle gerçekten de izleyenleri büyüledi. Kendisi Sivaslı imiş ve TÜRK MOTOSİKLET SPORCUSU olarak 2018-2019 yıllarında MOTOSİKLET AKROBASİ ŞAMPİYONU olmuş. 11 il gezip 24 organizasyonda yer almış. Ardından da Kafkas Ekibi geldi ve BAYRAKLI/BIÇAKLI GÖSTERİLERİ ile ilgi topladılar. Konser başlarken biz de otelimize gitmek için alandan ayrıldık.
ÖNCÜ KADIN HEYKELLERİ
Ertesi günü çevre yolundaki otelimizden kalkıp kestirmeden sanayiinin içinden geçmek gerekiyordu. Baktık iki genç oralarda, "hayırdır sabah sabah!" deyince "Domuzlara baktık da!?." diye yanıtladılar bizi. Şaşkınlıkla " ne domuzu, burada?". " Şurada ağaçların arasında domuzlar var da. Yavruları var 8-10 kadar, onlara ekmek veriyoruz!... " Bodrum' da bir domuzlar eksikti, demek ki, onlar da yerini almış. Neyse yolumuza devam ederek kestirmeden geçip Belediyenin önüne geldiğimizde palmiye ağaçlarına asılmış dev bayrakla Atatürk posterinin önünde; yerde yeni yapılıp yerleştirilmiş kadın başı çalışmaları vardı ve bir bey efendi elindeki bezle bu büstleri temizliyordu. "Siz mi yaptınız?" diye sorduğumuzda eliyle biraz ötede bir Atatürk fotoğrafının önünde, sandalyesinde oturan genç bir bayanı gösterdi. Hanım, hemen giderek bayanla konuşmaya başladı ve fotoğrafını da çekti, adını öğrendi. Daha sonra ilgili kaynaklardan öğrendiğimize göre bu heykeller; "BİLİM ve SANATA YÖN VEREN ÖNCÜ KADINLAR HEYKEL SERGİSİ" imiş. Bunları yapan heykeltıraş da biraz önce konuştuğumuz Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra SAĞLIK imiş. Bu sergi 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ' nde Belediye meydanındaki Kadın Ağacı' nın önünde düzenlenen törenle açılmış. Bu heykeller; kil, alçı ve polyester malzeme kullanılarak yapılmış. Esra SAĞLIK, "Bu heykel projesini yapmaya karar verdiğim anda en çok zorlandığım aşamalardan biri isimleri belirlemek oldu. Yüzlerindeki her bir çizginin sonsuz anlam taşıdığına, heykellerini yaparken bir kez daha tanık oldum." Diyor. Devamla "Sadece sanattan değil, düşüncenin ve üretimin tüm alanlarından, bilimden, edebiyattan ve felsefeden de isimler olsun ve kadının her alandaki başarısı görünür olsun istedim. Heykellerini yaparken onların, hikâyelerinin içine daha çok girme şansım oldu. Yüzlerindeki her bir çizginin sonsuz anlam taşıdığına, heykellerini yaparken bir kez daha tanık oldum."
Sergide yer alan "10 ÖNCÜ KADIN": Astro Fizikçi Dilhan ERYURT- Arkeolog Halet ÇAMBEL- Doktor Safiye ALİ - Felsefe Profesörü Prof. İoanna KUÇURADİ - Opera Sanatçısı ve Ressam Semiha BERKSOY - Tiyatrocu Afife JALE - Şair-Yazar ve Öğretmen Halide Nusret ZORLUTUNA - İlk Türk Kadın Ressamlarından Hale ASAF - Ülkemizin ilk Kadın Mimarlarından Mualla EYÜBOĞLU - Yazar, Siyasetçi, Öğretmen Halide Edip ADIVAR.