PHELLOS-ANTİPELLOS ÖREN YERİ/KAŞ

PHELLOS-ANTİPELLOS ÖREN YERİ/KAŞ

                Değerli okurlar, batı yakasını şimdilik bitirip doğu yakasına; LYKİA BÖLGESİ Antik Kentlerine doğru yol alıyoruz. Artık Muğla İli sınırlarındaki ören yerlerini özet olarak bitirip Antalya sınırlarında ilerliyoruz. Daha önceki yazılarımızda Eşen Çayının öte yakasındaki Xsanthos ve Patara ören yerlerini gezip yazmıştık. Şimdi de Kaş İlçesinden başlayıp doğuya doğru gezebildiğimiz ören yerlerini sizlere anlatmaya/tanıtmaya çalışacağız. Öncelikle Kaş İlçesinde bulunan ANTİPELLOS ÖREN YERİ' ni anlatmaya çalışalım. Elimizdeki Klasik kaynaklardan George E. BEAN' ın "Eski Çağda LYKİA BÖLGESİ"  adlı yapıtında Antiphellos, şöyle anlatılıyor: " Kaş'taki ANTİPHELLOS Şehri her zaman bilinmiştir. Çok yakın zamana kadar ANDİFLİ olarak adlandırılmakta olup bu ad hala da sık sık kullanılmaktadır. Son yy. da bölgenin yönetim merkezi kuzeydeki KAŞ kasabasıdır. Bu merkez ANDİFLİ' ye taşındığında KAŞ ismi de birlikte gitmiş ve kasaba eski merkezde kalmıştır. Günümüzde ise burası artık köydür. Antipellos' un yeri Türk sahilinde en çarpıcı olanıdır. Kaş, batıya doğru uzanan küçük bir yarımadanın boyun kısmında yer alır ve kıyı ile arasında küçük bir körfez bulunur. Kalıntılar, Kaş çevresinde ve yarımada boyunca devam eder. Bütün bu manzaraya hâkim ve 450 metre yükseklikteki büyük ve dimdik bir uçurum halinde, yöreye karakteristik bir özellik kazandırır. Yakın zamanda inşa edilen Ksanthos' a giden yol, sahil boyunca devam eder; engebelidir fakat özel bir araç ile yeterince dikkat edilirse sorunsuz gidilebilir. Phellos ve Antiphellos Yunanca isme sahip birkaç Lykia şehrinden biridir. "Phellos" sözcüğü, Yunanca "taşlık ülke" anlamına gelir. Bu da merkezi Lykia için geçerli bir isimdir. Bu tarih MÖ 4. Yy' a kadar erkendir. Çünkü Kaş'ta bulunan iki dilde yazılmış bir mezar yazıtında ölünün adı Yunanca olarak "Antipellit (Antiphelloslu) olarak geçmektedir. Plinius' a göre ise bu yerleşim, "Habesos" olarak adlandırılmaktaydı. Öte yandan Lykia tiranların döneminde sikke ve yazıtlar üzerinde Antiphellos ile ilgisi olan Vehinda şeklinde bir isme rastlanır; az önce belirtilen yazıtın Lykia dilinde olan bölümünde de bu isimden söz edilir. 1952 (de araştırmacılar, Kaş'ta değişik yerlerde araştırma çukurları açmışlar, liman çevresindeki birkaç bina ve birkaç kaya mezarı dışında tümü de olumsuz olan araştırma sonuçları IV. Yy' da Antiphellos'un çok küçük bir yerleşim olduğunu göstermiştir.) Bu zamanda Antiphellos'un Phellos'un limanı olduğu konusunda hiç şüphe yoktur. Burada ticaret, hiç şüphesiz Lykia ormanlarından gelen kereste üzerine kurulmuştu. Ancak sözü edilen yegâne ürün süngerdir, öyle ki, Plinius, en yumuşak süngerlerin Antiphellos'un surları çevresinden çıkarıldığını söyler. Şehir, Helenistik Dönemde Lykia' da alışılageldiği üzere hem birlik tipinde hem de bu tipte olmayan sikke çıkarmış, bundan sonra Godianus III Dönemine kadar bir daha sikke basılmamıştır. (İ.S. 238-244). Saldırıya açık konumuna rağmen burada ne bir Akropolis, ne de şehir suru bulunmaktadır. Savunma işlevine sahip yegâne yapı, sahil boyunca devam eden dalgakırandır. Şehrin batısındaki bu duvar, 6 sıra yüksekliğinde yer yer kesintilere rağmen 450 metre uzunluğundadır. Limandan bir patika batıya doğru tırmanır ve ziyaretçiyi bir tapınağa ulaştırır. Patika batıya doğru devam ederek tiyatroya ulaşır. 26 oturma sırasına sahip olan bu küçük yapı genellikle ayaktadır. Sonra devam ederek burada bir kaya mezarına ulaşılır. Antiphellos'taki mezarların büyük çoğunluğu, diğer yerleşimlerde olduğu gibi lahit şeklindedir. Phellos kentine ilk kez coğrafyacı Hekataios tarafından İÖ.500 civarında değinilmiştir. 1842' de Spratt, Çukurbağ Köyünün hemen yukarısındaki Felendağı' nda bir antik kenti ziyaret eder. 1892' de Benndorf, Kaş'ın karşısındaki körfezdeki Bayındır Limanı sahilindeki birçok küçük yerleşimi ziyaret ediyor. Sidek Köyünün yakınında poligonal bir duvar, çok büyük Gotik bir lahit ve Lykia yazıtlı bir kaya mezarının da yer aldığı kayalık bir tepe bulunmaktadır. Daha kuzeyde, harabe halindeki Hacı oğlan Köyünün yukarısında, deniz seviyesinden yaklaşık 600 metre yükseklikteki bir tepe üzerinde ve ırmağın kuzey yakasında, yaklaşık 45 metre uzunluğunda şehir duvarının görüldüğü bir alan vardır, burası bir şehir olmaktan çok bir kaledir. Akarsuya doğru olan yamaçta payeli üç mezar yer alır. Tüm bu yayla bölgesi yaz ortasında bile serin ve yeşildir." Antalya İli Kültür portalından aldığımız bilgiler de özetle şu mealdedir:

"PHELLOS (FELEN YAYLA): Kaş'a 12 km. mesafede olan Felen Yaylası üzerinde, çevreye hâkim tepelerde kurulmuştur. Phellos, MÖ. 4. Yy' da oldukça önemli bir kentti. Antiphellos şehri, Phellos'un limanı idi. Phellos şehrinin etrafını çevreleyen poligonal teknikle yapılmış surlardan bir bölümü hala ayaktadır. Rölyeflerle bezeli bir lahit, MÖ 4. Yy' ait diğer lahitler ve ev tipinde kayadan kesilmiş mezarlar kenti çevrelemektedir.

ANTİPHELLOS (KAŞ): Karia ve lykia bölgeleri arasındaki bağlantıyı sağlayan yolların kesişme noktasında olan Antiphellos, aynı zamanda bir ticaret limanıdır. Makedonya Kralı Büyük İskender'in Anadolu seferi sırasında, krallığın egemenliği altına girmiştir. İskender'in genç yaşta ölümünden sonra bölge, Seleukos' larla Ptolemaios' lar arasında el değiştirmiştir. Antik kent Roma Döneminde önem kazanmış ve Bizans Döneminde Piskoposluk merkezi olmuştur. Bu dönemde Arap akınlarına uğramış, daha sonra da Anadolu Selçuklu topraklarına katılarak "ANDİFLİ" adını almıştır. Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasını takiben Tekelioğlu Beyliği, yönetimi ele geçirmiş ve Osmanlı Devleti ilçeyi Yıldırım Bayazid zamanında topraklarına katmıştır. Teke Yarımadası, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de ticari açıdan önemini korumuştur. Antik kentten günümüze ulaşan eserlerin başında kuzeyinde kayalara oyulmuş mezarları ile Lykia lahitleri gelmektedir. Bunlardan biri, bu gün Uzun Çarşı Caddesi'nde bulunan Lykia yazıtlı anıt mezardır.(MÖ 4. YY) Eser üzerinde sekiz satırlık Likçe kitabe vardır. Kaş Antik Tiyatrosu, (MÖ 1. YY) 26 basamaklı ve 4 bin seyirci kapasitelidir. (Bu günkü durumu yenilenmiş ve hizmete açılmış durumdadır.)

APOLLONİA (Kılınçlar): Kaş'a 22 km. mesafede, Kekova yolu üzerinde Kılınçlar Köyü'nde Lykia Birliğine bağlı olarak kurulmuş bir kenttir. Kalıntılardan anlaşıldığına göre MÖ 4. Yy. da kurulmuştur. Şehir, "L" harfine benzeyen bir kayalığın üzerindedir. Kenti çevreleyen surların bir kısmı ayakta kalabilmiştir. İç kulede iyi durumda bir Bizans yapısı ile bir kilise bulunmaktadır. Kilisenin batısında ise tahrip olmuş bir tiyatro bulunur. APERLAİ, Sıcak yarımadasında Sıcak İskelesindedir. İİNDA, Kaş'a 13 km. mesafede Belenli Köyü yakınlarındadır. PİRHA, önemli bir yayla köyüdür. Denizden 850 metre yüksekte kurulan bu antik kentte oldukça bol kaya mezarı bulunmaktadır. Kaş'a 60 km. mesafede NİSA (Sütleğen) da önemli bir yayla köyüdür. Şehrin Likçe olan adı Neiseus, tiyatrosunun duvarında yazılmaktadır."

                Biz bu batı turunda Kaş merkezdeki liman kalıntılarını, iki mezar anıtını, tapınağı ve tiyatroyu gezip fotoğraflıyoruz. Bunların içinde en göze geleni tiyatro yapısıdır. Tiyatro kentin 1 km. kadar batı yönünde, denizden 500 metre kadar yukarıda ve yamaçta kurulmuştur. Yenilenmesi oldukça güzel yapılmış ve girilip gezilebilir haldedir. Ayrıca Kaş ilçesini biz daha önceki gezilerimizden olsa gerek dağ başında küçük bir kasaba gibi görüyorduk ama öyle değil; son yıllarda oldukça gelişmiş ve çevresine doğru yayılmış durumda. GELECEK GEZİLERİMİZDE/YAZILARIMIZDA BULUŞMAK UMUDUYLA.

YAZARIN DİĞER YAZILARI