ŞADAN HOCAM ile WHATSAPP SÖYLEŞİLERİ-7
Değerli okurlar, Şadan Hocamızla söyleşiye kaldığımız yerden devam ediyoruz. Aslında bu yazılar, Şadan Hocam' ın sağlığında kendisiyle yaptığımız Watts App söyleşilerinden alınıp metinleştirilmişti. İlk altı bölümünü yayımlamıştık. BİLENLER BİLİR, Hocam'ın rahatsızlığından dolayı son zamanlarda konuşamıyordu ve biz iletişimi Wahts App üzerinden yapıyorduk. Bu yazılar o günlerin hatırasıdır. Keşke daha uzun süre yaşasaydı da çok daha değerli bilgiler alabilseydik.
N.D. "Nasipse yarın PATARA' yı düşünüyoruz, bir sözünüz var mı?" Ş.G. "Gökova'da dağlar denizde gezer. Çünkü kaptan Dağlar Gökova' lı. Patara'ya Mettius Modeston Proplasyonundan (anıtsal kapı) gireceksiniz. Kumsalda benim ayak izlerimi izleyin." N.D. "Tamam Hocam. Sizi fazla oyalamayalım. Yazılarınız vardır yazılacak, sözleriniz vardır söylenecek. Selamlar/saygılar Hocam." Ş.G. "Sevgim var sevilecek/güzellik var görülecek" 5.11.2020. N.D. "Anıtsal kapı" dediğiniz "ROMA KAPISI" olmalı. Daha önce yolun sağında idi. Şimdi kapıdan mı giriliyor? Bilmiyoruz." 06.11.2020. Ş.G. "Evet, üzerinde Roma Valisinin adı yazılı. Tiyatro kumla dolu idi." N.D. "Temizlemişler hocam." Ş.G. "Ben söyledim. Siz geleceksiniz diye." N.D. "Kumsalda ayak izlerinizi bulamadık." Ş.G. "Kumsalda Kıbrıs (kum) akasyaları dikmiştim." N.D. " Doğuya mı, batı yönüne mi yürüdünüz? Tamam hocam. Onlar büyümüş." Ş.G. "Ova Gelemiş' ten Kumlu Ovaya doğru 19 km." N.D." Tamam Hocam, biz LETOON' dan çıktık. SDYMA' ya doğru gidiyoruz." Ş.G. "Üçlü: LETOON, XANTHOS, PATARA." N.D.. " Tamam Hocam. Ş.G. "Mamat" A.D. "Nail direksiyonda." Ş.G. "Aynur'a Nail olmuş!". SDYMA' dan mezar fotoğrafları göndermişiz. Ş.G. "Mezar gibi evler, ev gibi mezarlar. Letoon, Leti için, Xanthos Artemis, Patara kimin için kuruldu?" N.D. "Hocam bütün levhaların fotoğraflarını yükleyip geldik. Ama henüz üzerinde çalışma fırsatımız olmadı. Durun bir dakika Google amcaya sorayım." Ş.G. "Çünkü Leto, ikiz çocukları Artemis ile Apollon'u Delos Adasında doğurdu. Letoon,( Kumlu Ova)da karaya çıkardı. Ora halkı Hera' nın şerrinden korktuğu için onları kabul etmek istemedi. Baş tanrı ile yatıp kalktığı için tanrısallık kazanmış olan Leto, okus fokusla onları kurbağaya çevirdi; Görmüşsünüzdür." N.D. "Gördük Hocam, kentin yarısı sular içinde" Ş.G. "Google'ın "Apollon Patara'da doğmuş olabilir" yargısı yanlış. " N.D. "Hocam, SDYMA' ya çıktınız mı? Tek bir levhadan başka hiçbir şey yok. Bol bol mezarlar var. Tamam hocam, bu bulguyu göz önüne alacağız." Ş.G. "Oradan bakınca SDYMA' ya gitmemiş gibi mi görünüyorum? Yolu bulmak zordur ama görkemli mezarlar vardır. Hatta senin fotoğraf iki LYKİA tipi mezar arasında. O köyün adı DODURGA. İdyma, Didyma, Sdyma benzerliğe dikkat. (Ne demek?" N.D. "Hocam, buradan belli olmuyor. Dağın başında bir antik kent. Tek kazma vurulmamış. Asar diye 40 hanelik köyün sınırları içinde. Taşlarını ev ve bahçe duvarlarında kullanmışlar. Mezarlardan başka taş taş üstünde kalmamış. Oraya turist otobüsü de zor çıkar. Özel araçla mı gittiniz?" Ş.G. "Elbette. SDYMA, Eski Anadolu dili Luvice "SİDA HALKI" demek. İda "Orman" dolayısıyla "İdyma" da "Orman Halkı" demek. Ne kadar zor olmayan sorular soruyorsunuz!... " N.D. "Sağ olun Hocam. Sizin başka meşgaleniz de vardır. Daha fazla zamanınızı almayalım. İyi akşamlar." 17. Aralık 2020. N.D. "Hocam, Yeni bir güne MERHABA! Gününüz aydın, gönlünüz şen olsun. Bu ara ilginç bir taş eser fotoğrafı göndermişiz. Bu fotoğraftaki ne menem bir şeydir? Sütun başlığı desem değil, havan eli desem değil." Ş.G. "Buna derler ALTAR. Türkçesi SUNAK. Kurban ve tanrı armağanları buraya konulur, üstünde çentik vardır; kurban kanı aksın diye. Nail, Aynur'a kurban olsun." N.D. "Sayın Hocam sağ olun. Çok sağ olun Hocam." Ş.G. "Yaşamak görevdir bu yangın yerinde/Yaşamak, insan kalarak." N.D. "Doğrusunuz Hocam "YAŞAMAK BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR". " Ş.G. "V e bir orman gibi kardeşçesine." Nail'in Devrim'deki mesajlaşma yazısını okudum." N.D. "Nasıl buldunuz hocam? Daha 3'ü, 4'ü de var. Ama biraz ara verelim de Patara, Letoon. Diyelim." Bir fotoğraf göndermişiz. Ş.G. "Quo vadis?" Hocam bir yazı göndermiş. "Bu günkü yazım" demiş. N.D. "Kaleminize sağlık." 9 Eylül Gazt. 07.11.2020. 09.11.2020. N.D. "Sayın Hocam, yarın Aydın müzesine gitmeyi düşünüyoruz. " Hocam bir fotoğraf göndermiş. Ş.G. "Sappho Dr. Krinton Dinçmen" N.D. "Bu kitabı bize Veysel GÜLTAŞ gönderdi. Okuduk Hocam. " 10.11.2020. 11.11.2020. N.D. "İyi akşamlar Hocam. İyisiniz inşallah. Şu İDYMA' nın yerini bir türlü çıkaramadık. Sanki sizin oralarda gibi. " Ş.G. " Tabi ki. Kozlukuyunun dayandığı sırtta. En kolay çakıl alınan yerden çıkılır. Eski Gökova muhtarı Mustafa Yasakçı' ya göstermiştim. Ona sorun: 5322968327. Tepede başat tapınak kalıntısı ve antik havuz var. Mutlaka araştırın. Bir de Ula' lı arkeolog Şevki Bardakçı çok iyi bilir." N.D. " Geçenlerde Ula'da bizim arkadaş DİRMİLLİ' nin bahçesinde idik. Oradan Muğla Valisi, Ula Bel. Başk. Ve İDYMA kazı başkanı Abdülkadir Bey, Thera' ya geçtiler. Dönüşte bahçeye, bir kahve içmeye davet ettik. Gelip oturdular. Biraz sohbet ettik, kahveler içildi. Kazı başkanına sorduk. İDYMA' da kazılar başlamış. Ama henüz bir levha bile yokmuş. Oraya yaza doğru gitmeyi düşünüyoruz. Valimiz, antik alanlara meraklı. Geçen gün de Beçin Kalesi'nde idi. Muğla Antik kentleri konulu bir kitap yazılacakmış." Ş.G. "George Bean, Sakar'dan inmiş. Ben karış karış ve tarihini bilirim. Bean' ın "Menderes' in Ötesi" ve Bilge Umar'ın "Karia" kitabında bilgi var. " N.D. " Biz de il dâhilindeki tüm antik kentleri gezip yazdıktan sonra kitap haline getirmeyi düşünüyoruz. " 12.11.2020. N.D. "Hocam, Balıkçı'nın sözüyle "MERHABA!" Yanıtını bir türlü bulamadığım bir soru? Van, Tatvan, Hilvan, Silvan. sözcüklerindeki "van" ne anlamda? Hangi dilde? O da Luvice mi? Gökova köyü ile Akyaka arasında Fethiye asfaltının altındaki yolun kıyısında birkaç antik kalıntı var. Bunların İDYMA ile bir ilgisi var mı? Yoksa bunların devamı mı?" Hocam. bir yazı göndermiş. N.D. "Tamam Hocam, zor da olsa yazıyı okuyabildim. Yeri şimdi anladım. Yapı taşlarının renginden ve çevresindeki çamlardan antik yapılar dikkatli bakılmazsa anlaşılamıyormuş. Oradan geçerken dikkat edeceğim. Yolumuzun üzeri." Ş.G. " 1) Delikköprü yanındaki kaya mezarları oracıkta vuku bulan savaşta ölen kral ve komutanlara ait olsa gerek. (M.Ö. 4. YY) Orası İdyma ile Keramos arasında stratejik nokta. Muğla antik kentlerini gezip yazmaya zaman yetmez. Birkaç örnek: Cys, Araxa, Hemitea, Ullaryma, Lidai, Lissai, Amissos, Kallipolis, Urania, Seangela, Teangela, Sandıma, Kalkethor vb vb. Van, Tatvan, Silvan vb. Urartuca; Van adının aslı Biainili. Tatvan, "Tanrı Tata' nın halkı" demek. Silvan, aynı isimli Kürt aşiretinden. " N.D. "Sağ olun hocam. Bunları araştırıp bulmak boynumuzun borcu. Yavaş yavaş." Ş.G. "Gidemediklerinizi bir bilene sorun. Ben bir tek birine gidemedim.! (Devletim çıkışmadı)" N.D. " O zaman "Van" halk anlamına geliyor. Devletim?" Ş.G. "Devletli sözü "Nimet ve bahtiyarlığa Nail olmuş kişi demek: Nail DUMAN gibi. " N.D. "Hocam, Devletli, deseydiniz sormazdım. "Devletim" deyince. Çok sağ olun Hocam. Sizden çok şey öğrendik/öğreneceğiz. İyi ki varsınız, var olun." Ş.G. "Devletim çıkışmadı" yapmaya gücüm yetmedi anlamında. " N.D. " Tamam Hocam, çok sağ olun. Anlam tamamlanıyor. Bu işin uzmanı ve ilgilisi olarak sizin gücünüzün yetmeyeceği bir durumu düşünemedim." Ş.G. "İDYMA "Orman halkı", Mobolla "Ana tanrıça ormanı", "Kallipolis" güzel şehir", Marmaris "Mermer iskelesi", Datça "Stadia", Bodrum "Pterium", Sakar "kutlu, güzel dağ" demek. Karia üstüne yazı yazılacaksa Bilge UMAR ile Canan KÜÇÜKEREN' in bu isimli kitapları hatmedilmeden olmaz!" N.D. "Tamam Hocam" 13.11.2020. Ş.G. "Kadın vardır "Şeytan" demek yaraşır/Türk kadını sırtında mermi taşır!" 24.11.2020. N.D. "Günaydın Sayın Hocam, İlkokullarda, ortaokullarda ve liselerde ÖĞREKMLENLER GÜNÜ hep vardır da yükseköğretimde böyle bir kavramı hiç anımsamıyorum. " Ş.G. "Sen var ettin" N.D. "Sağ olun Hocam" 26.11.2020. Ş.G. " Peki "DİDYMA" ne demek? Ş.G. "İKİZ" demek. Artemis ile Apple'in ikiz oldukları için." N.D. "Tamam hocam. Sağ olun. Didim' de Apollon' a gidip orayı da yazacağız. Daha önce de gitmiştik ama yazmamıştık. Hocam, "ser" Far. "baş" demek. Best, yine Far. "bağlı" demek. Oysa "serbest" başı bağlı" anlamında olması gerekirken tam zıddı; "özgür/bağımsız" anlamında. Zamanla doğru anlam kazanmış yanlışlardan. Bununla ilgili bir terkip vardı. Şimdi anımsayamadım, siz bilirsiniz. Bu ters anlam nasıl oluşmuş? Bunu yıllarca kafama takmıştım. Hatta DTCF'de Genel Dilbilim Hocam(a ve Far. Hocama sormuştum da doyurucu bir yanıt alamamıştım.) Yıllar sonra LONCA TEŞKİLATI ile ilgili bir kitap/yazı okurken yanıtını bulduğumu sanıyorum. Ustasının yanında çalışan kalfa belli bir ustalığa/yeterliğe gelince ustası ona "Artık yetiştin, kendi başına dükkânını açabilirsin" anlamında "SERBESTSİN" diyormuş ve yeni yetme kendi dükkânını açabiliyormuş. Bu yorum doğru mu, başkaca bir yanıtı var mı Hocam?... " Ş.G." Serbest", Farsça "Sarbaste"den gelir. "baş bağı" demek. İmza, mühür gibi belgelerin bağlayıcılığını gösterir. Birçok söz zamanla değişik anlamlar kazanır. "Bir kelimeye bir anlam yüklediğim zaman sana sesleneceğim" N.D. "Bekleyeceğim Hocam. Sağ olun"
NOT: Yazımıza Ş. Gökovalı Kültür Evi' nin açılışında çekilmiş bir de fotoğraf ekliyorum.