BEKLENEN OLDU, İRAN ATEŞ ALTINDA!..

BEKLENEN OLDU, İRAN ATEŞ ALTINDA!..

Son aylarda ABD'den, özellikle Başkan Donald Trump'ın aşırı desteğiyle çok fazla modern silahlar edinen İsrail, şu günlerde yine ABD'den gerekli izni alınca, yeniden İran'a saldıracağa benziyor? Başkan Trump ne yapmış ve ne demişti: İran çevresindeki Arap ülkelerinden Irak, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman'da bulunan ABD Elçilik görevlileri ve ABD Üslerindeki fazla personelini ülkesine geri çağırdı, sonra da; "Her an İsrail, İran'ın stratejik bölgelerini bombalayabilir? Çünkü biz, İran'ın nükleer silahlara sahip olmasını istemiyoruz!" demişti...

Bu yapılanların ve söylemlerinin anlamı nedir? Artık Filistin, Libya, Irak ve Suriye'den sonra, sıranın İRAN'a geldiğinin işaretleridir!.. Yani, o akıllarından hiç çıkmayan ve sinsice uyguladıkları 'BOP Projesi' planıdır!.. Peki, bunlar Ortadoğu'daki Müslüman ve Arap ülkeleri için bunları yaparken, şu zengin ve aslan Arap ülkeleri "Suudi Arabiyya-Katar-BAE-Kuveyt ne halt ediyorlar!? İleride başlarına belâ olacak ABD Başkanı ile yeni ve 'Yüz Milyarlarca Dolarlık' yeni ticaret anlaşmaları yaparak; adeta onlara maddi destek sağlıyor, ezilen Arap ve Müslüman ülkelere ise uzaktan bakıyorlar!.. Bu ihanetin faturasını, bölge ülkeleri olarak hepimiz ödeyeceğiz, göreceksiniz !..

Çok iyi biliyorlardı ki İran, öyle kolay yutulacak bir lokma değildir!.. Tehlikeyi görür görmez, İran yöneticileri hemen dediler ki; "Bir saldırı olursa, bizim de ilk hedefimiz ABD Askeri Üsleri olacaktır!.. Biz, İsrail'in nükleer silah yapılan yerlerini tespit ettik, oraları da hiç tereddüt etmeden vuracağız!" dediler... Tabii ki, buna bizim topraklarımızdaki ABD Üsleri de dahildir!.. Peki, İran'ın yapacakları sadece bunlar mıdır? Son yıllarda yeni ve önemli anlaşmalar yaptıkları Rusya, ÇİN, Kuzey Kore, Yemen... gibi ülkeler, bu İran saldırısına kayıtsız mı kalacaklar sanıyorsunuz !? Dünyanın birçok yerindeki ABD kuruluşları, vatandaşları, ticaret gemileri için, bu ülkelerin yardımlarıyla 'terör saldırılarında' bulunabilirler !?

Görünen o ki; önümüzdeki günler pek iyi günler olmayacak!.. Hindistan-Pakistan savaşı da patlak verebilir !? Bu çatışmaların içine bir de 'Nükleer Silahları' katarlarsa, artık dünyayı yaşanmaz hale de getirebilirler !? Gelişmeler çok kötü!.. Bu gelişmeler karşısında çok güvenilen 'Birleşmiş Milletler (BM) ve İnsan Hakları' kuruluşları hep yetersiz kalıyor!.. Birçok ülkede aklı başında lider kalmadı, hep maceracı ve kolay yönden köşeyi dönmeyi düşünen yetersiz ve yeteneksiz liderler göreve getiriliyor!.. Bu durum da, şimdilik tek yaşam gezegenimiz olan 'Dünyayı' artık yaşanamaz bir hale getiriyor!..

Veee beklenen oldu, 12 Haziran 2025 Perşembe gecesi, terörist devlet İsrail, İran'a saldırdı, nokta atışlarıyla İran Genelkurmay Başkanı dahil, 6 üst düzey yöneticisini öldürdü!.. Terörist Başbakan Netanyahu'nun ilk açıklaması da şöyleydi: "Biz saldırı öncesi ABD'ye haber verdik!.." Zati siz ABD izni olmadan ne halt edebilirsiniz ki !?

Peki, bu kavanoz dipli dünyanın gidişatı böyleyken, biz neler yapıyor, nelerle uğraşıyoruz !? Son yerel seçimlerde büyük oy farklarıyla seçilen CHP ve DEP Belediye Başkanlarını birer birer hapse atıp, olmadık gizli tanıklar ve suçlamalarla görevlerinden alıp, yerlerine ya kayyum veya iktidardan yana olanları seçiyoruz!.. Peki, hani burada halkın özgür iradesi nerede kaldı !? Dur-durak bilmiyorlar, her gün yenileri bu kervana dahil ediliyorlar, bu gidişle yakında ortalıkta Muhalefetten Belediye Başkanı kalmayacak, demokrasi bu mu !? Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu kötü günlerde, bu yapılanlar doğru mu !?

Kurban Bayramı tatili sırasında bir trafik uygulaması oldu, bütün sürücüler bundan şikayetçiler!.. Hani şu 'radara yakalanma' uygulamasını diyorum... Devlet vatandaşına pusu kurar mı Allah aşkına!? Neyse... Bir radar fıkrasıyla yazımızı bitirelim bari: Sarışın ve güzel kız, müthiş sürat yaparken radara yakalanmış... O kıt aklınca, ileride bekleyen genç polisi etkileyip, cezadan kurtulmayı düşünerek; "Aaa... Ne kadar da Tarık Akan'a benziyorsunuz memur bey!" deyince, polis gülümseyerek teşekkür etmiş, bir yandan da ceza makbuzunu doldururken sormuş; "Sinemayla yakından ilgileniyorsunuz herhalde?" demiş... Kız kıkırdayarak; "Eveett!" demiş... Polis; "O zaman çok şanslısınız vallahi, biraz sonra çıkacağınız Suçüstü Mahkemesi Hâkimimiz, aynen ama aynen Hulusi Kentmen gibidir, hadi buyurun mahkemeye" demiş...                         Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI