Önceki yaptıkları yanında, sadece şu 2025'in "Kara Eylül" ayında yaptıkları yeter artık!.. Yıllarca bu partide İl Başkanlığı, Milletvekilliği, Genel Sekreterlik ve hatta Genel Başkanlık etmiş iki yüzlü insanların gerçek yüzlerini, geç de olsa şu CHP için ' 2025-Kara Eylül' ayında partinin başına gelenler sonrasında yaptıklarını görebildik çok şükür!..
Gürsel Tekin: CHP'de bir dönem İl Başkanlığı, üç dönem Milletvekilliği, bir dönem de Parti Genel Sekreterliği yaptı... CHP yeni yönetimi bu gibi arkadaşlara artık yer vermeyip, partiyi de ülkenin 'Birinci Partisi' yapınca, kıskançlıklarından kudurmuş olacaklardı ki, "İstanbul 45. Sulh Hukuk Mahkemesi' hukuksuz şekilde bir karar verip, kendisini CHP İstanbul İl Başkanlığı'na 'Kayyum' olarak atayınca, balıklama olarak bu görevi kabul etti, yanında hiçbir gerçek CHP'li olmadığından, İl Binasına gelemedi, tam '5 Bin Polis' eşliğinde gelip, oraya girebildi... Söylediklerinin hiç biri partililer tarafından kabul görmedi, hep yalan söylediği yüzüne söylendi, masasına CHP Genel Başkan Yardımcısı tarafından yumruk vurularak hakaret edildi, ama kalınlaşmış ve kızarma özelliğini yitirmiş yüz derisi hiç kızarmadı, kendisi de utanmadı!..
Bunun üzerine CHP Genel Merkezi buranın 'Çalışma Ofisi' yapıldığını açıkladı... Adam orada utanmadan oturmaya devam etti!.. Yanında da, Ak-Troll olduğu, sürekli CHP aleyhinde iletiler attığı herkesçe bilinen biri vardı... Zati bütün bunlar, artık bu adamın kime hizmet etmekte olduğunu açıkça kendini gösteriyordu, bu adam bir ihanetin içindeydi!.. "Bu adamı ve yanındaki Aslanlarını (!) kim önerdi, kim atadı?" soruları hep yanıtsız kaldı!.. Ankara Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi, 11 Eylül günü bütün bu kararları 'Esastan' reddetti!.. Böylece, Gürsel Tekin ve Aslanları (!) da, tıpkı hidrojen gibi açıkta kalakaldılar!.. Yarından tezi yok, bu adam ve onun 'Aslanları (!)' ile Beykoz Belediyesi'nde CHP'den istifa eden Meclis Üyeleri derhal disipline sevk edilip, hemen partiden ihraçları sağlanmalıdır!..
Geçenlerde yazdım, ünlü İranlı şair Ömer Hayyam ne diyordu:
"Cellâdına âşık olmuşsa bir millet/ İster Ezan, ister Çan dinlet/ İtiraz etmiyorsa, sürü gibi illet/ Müstahaktır ona, her türlü zillet!.."
Şu sırada, CHP Genel Merkezi'ne de bir 'Kayyum' atanmasını sabırla bekleyen, seçimle gelemediği Genel Başkanlığa, mahkeme kararıyla gelmeyi bekleyen bir arkadaş daha var!.. Bu konudaki hiçbir soruya cevap vermeyen, sürekli kendi gurubuyla toplantılar yapıp, görevin tevdi edileceği '15 Eylül' gününü ellerini ovuşturarak bekliyor!.. Birkaç gündür CHP'nin başına gelmedik kalmadı, hiçbir açıklama yapmadığı gibi, bir de 09 Eylüldeki 'CHP'nin Kuruluş Günü' toplantısına bütün eski Genel Başkanlar geldiği halde, 'O' beyefendi gelmedi, koltuğu bomboş kaldı!.. Kimdir bu arkadaş? Bu partiye tam 13 yıl Genel Başkanlık yapmış Kemal Kılıçdaroğlu idi tabii... Bu şahıs da derhal Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmelidir!..
Bu partinin tam 30 yıllık üyesi, 10 yıl İlçe Yönetimlerinde çalışmış, iki dönem de Yatağan İlçe Başkanlığı görevini yapmış biri olarak, bu adamların yaptıkları yüzünden disipline verilip, derhal partiden kayıtlarının silinmesini can-ı gönülden istiyorum!.. İktidara yürüyen bir parti olarak, bizim başka işimiz yok da, bir de bunlar gibi partiye ihanet edenlerle mi uğraşıp duracağız kardeşim!.. Nasıl bazı partiler böylelerine radikal davranıyorsa, CHP'nin de bu çürük yumurtaları aramızdan hemen ayıklaması çok gereklidir!.. Yeter artık yahu!..
Bu olaylar bize gösterdi ki; kendilerine her türlü makamı sağlayan partisine ihanet edenler, göz açıp-kapayana kadar koca bir 'HİÇ' oluveriyorlar!.. Vefasız, akılsız ve sırf koltuk uğruna koşanların sonu da böyle geliveriyor işte!.. Belli olmaz, belki bunlara akıl verip de, kendi partilerinin üzerine salanlar, yarın bir bakmışsınız, onların partilerinin 'Birinci Sırasından' milletvekili adayı yapılmışlar!? Olmaz, olmaz demeyin, baksanıza şu İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi'nin haline!? Başka bir diyeceğim yok dostlar... Sakin KOŞAR...