ELLERİN MEMLEKETLERİNDEKİ HUKUKA BAKINIZ !?

Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olan "Cherly Perkins" adında bir kadın, günlük hayatın sıkıntılarından ve evdeki geçimsizlikten bıkıp, kendisini 'asarak intihar etmeye' karar verir... Büyük bir markete giderek, bizim buralarda 'Urgan' dediğimiz, halatın biraz daha incesi olan, 7 - 8 metre uzunluğunda kalın bir ip satın alır, çantasına koyup evine gelir... Evde kimsenin olmadığı bir saatte üst kata çıkıp, çatı katı tavanındaki dilmelerden birine bağlar, ipin ucunu da, 'idam ilmeği' denilen halkayı oluşturur, altına da bir sandalye koyar...

Önceden hazırladığı kâğıt - kalemi alıp, geride kalanlara 'neden intihar ettiğini' yazıp, masanın üzerine bırakır... Sonra, bir süre dua ettikten sonra sandalyeye çıkar, idam ilmeğini başına geçirip, sandalyeyi tekmeler, boğazını sıkan ipin hava almasına engel olmasından dolayı debelenmeye başlar!.. Bu debelenme sırasında ip kopar, kadın yere düşer, can havliyle boğazındaki ipi gevşetir, bir süre düştüğü yerde oturarak, bütün bu yaptıklarını düşünür???

Mutfağa inip, bir bardak su içerek, bir süre daha orada oturur... "Neden intihar edemedim?" diye düşünüp, ipin kopmasına çok sinirlenir!.. Kararlı bir şekilde kalkıp, çantasından bu ipin 'market fişini'  bularak dışarı çıkar... Doğruca gidip avukatını bulur, bu fişi de ekleyerek, 'Kendisine çürük ipi sattıkları ve intiharını gerçekleştiremediği' sebebiyle, o marketten 'tazminat davası' açar!.. Birkaç duruşma sonucunda, 'Bilirkişilerin' de dinlenmesi neticesinde, mahkeme jürisi kadını haklı bulur ve o marketin, bu mağdur kadına tam "İki Milyon Dolar" tazminat ödemesine hükmedilir, iyi mi !? Elin oğlundaki şu adalete bakın ki; neredeyse ölüp gidecek dertli bir kadın, bir ipin kopması sayesinde '2 Milyon Dolar' kazanıp, birden zengin oluyor!..

Peki, bu olay bizde olsa neler olurdu acaba? Birçok kişi hemen çıkıp; "İyi ki bu ip kopmuş da, kadıncağız ölümden kurtulmuş..." derlerdi... Bazıları çıkıp; "Sen kendini nasıl asarsın, geride kalanları hiç düşünmedin mi? Allah'ın verdiği canı sadece Yüce Allah alır, oh olsun!.." derlerdi... Kimileri; "Kadın aklınla bunu nasıl yaparsın? Sizi gidi saçı uzun, aklı kısalar sizi" derlerdi... Belki kimi Yargıçlar da çıkıp; "Kızım, intihar hiç hoş bir şey değildir, ipin kopmasına dua et, iyi ki kopmuş, tazminatı unut, sağ-salim kaldığına şükret, hadi evine dön!.." derlerdi belki, ne bileyim ben?..

İşin özüne dönecek olursak eğer; tabii ki 'intihar-kendini öldürmek' hiç hoş ve kabul edilir bir davranış değildir!.. Ancak, bu ipi para karşılığı satan maket-şirket de, bu malını sağlam-dayanıklı yapmak zorundadır!.. Bağladığınız her yerde bunlar kopacak olursa, bunu para verip de alanlar büyük zararlara uğramazlar mı? Parasını veren kişi, ister bunu iyi işlerde, isterse kötü işlerde kullanır, o konu firmaları ilgilendirmez!.. Onların tek görevi, sağlam mal üretme zorunluluğudur!.. Çürük çıkınca da, bunun bedelini de 'tazminatını' ödemektir!.. ABD Mahkemesi de tam buna hükmetmiştir!..

Neyse, tabii ki bu konu tartışmaya açıktır da; biliyorsunuz ki, birçok Avrupa ülkesi son yıllarda insanın bazı sebeplerle kendini öldürme hakkı (Ötenazi) olduğunu kabul edip, bunlara devlet eliyle yardım etmeye bile başladılar... Artık siz buna 'çağdaşlık' mı, 'gelişmişlik' mi, 'eğitimli toplumlar' mı, yoksa 'bunlar çıldırmışlar' mı dersiniz, ben orasını bilemem? Ben sadece duyduklarımı size aktarıyorum ki, her şeyden haberiniz olsun diye...

Bugün de yazımızı Yunus Emre'den iki dörtlükle bitirelim:

                                                                                                                                                                     "Kuru iken yaş olduk/ Ayak iken baş olduk/ Kanatlandık kuş olduk/ Uçtuk elhamdülillah// Dört kişidir yoldaşım/ Vefakâr arkadaşım/ Üçüyle hoştur başım/ Birine küsüp geldim..."

Sakin KOŞAR...                                                                                                                                                                          

YAZARIN DİĞER YAZILARI