GAZİ MECLİS, "GAZZE" İÇİN OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI !?

Evet, toplantıyı biz de izledik, sayın Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, orada olan-biteni, İsrail'in artık 'Tam İşgal' planlarını ve orada yaptıklarını yine anlattı... Ama, sadece olanı-biteni anlattı!.. Peki, bu kabul edilemez işgal için bizim iktidarımızın ne gibi 'somut adımlar attığını, ne gibi caydırıcı kararlar aldığını' bir türlü ağzından duyamadık!.. Dünyada iletişim ağı çok geliştiği için, zaten biz bunları biliyorduk, 'Şimdi Ne Yapacağımızı' onun ağzından yine duyamadık!..

Ama söylediği çok net bir şey vardı; "İsrail ile hiçbir ülke ticareti kesmedi, sadece biz kestik" dedi... Meclis oturumunda konuşan İYİ Parti lideri Musavat Dervişoğlu ile Tele-1 TV'den canlı izleyen Prof. Dr. Tayfun Atay aynı fikirde değillerdi; "Hayır, İsrail ile ticareti bu iktidar hiç kesmedi, sadece bazı ülkeler üzerinden, hatta Filistin üzerinden dolaylı olarak İsrail'e ticarete devam ettiler!.." dediler... E şimdi biz sayın Cumhurbaşkanına, sayın Dışişleri Bakanına mı güveneceğiz, yoksa yıllarca her sözüne saygı duyulan, inanılan Musavat Dervişoğlu ile Prof. Dr. Tayfun Atay'ın dediklerine mi inanacağız!? Varın bunun yanıtını biraz da sizler verin artık...

Bu İsrail saldırılarının nihai sonucu ile ilgili ben ihtiyar dallama yazarınız kaç defa; "İsrail, arkasına aldığı ABD ve İngiliz desteği ile Filistin ve Suriye'yi de işgal edip, nihayetinde bizim Güney Komşumuz Ülke Olacaktır" diye yazmıştım... Yıllardır adım adım, sinsi sinsi bu planını uyguluyor, ağır ve emin adımlarla da buradaki topraklara iyice yerleşiyor, görmüyor musunuz, kör müsünüz be kardeşim!? Güya Filistin-Suriye dostu görünenler ne yapıyorlar? Oturdukları yerden atıp-tutup, asıp-kesip, en öfkeli sözler sarf etmenin dışında hiçbir şey de yapmıyorlar!.. Zannedersiniz ki orada, sanki bir 'danışıklı-dövüş' sergiliyorlar, hiçbir somut adım ve askerî harekâtta da bulunmuyorlar!.. Bu işler öfkeli sözlerle halledilmiş olsaydı, bunca masraflı ve can alıcı savaşlar olur muydu!?

Gazi Meclis konuşmalarını izledikçe, ister iktidardan olsun, ister muhalefetten olsun, kürsüde konuşanları alkışlayanları gördükçe, nedense büyüklerimizin atasözleri aklıma geldi:

---"Yanlışı alkışlıyorsan fikrin yoktur, eğriyi-doğruyu ayıramıyorsan aklın yoktur, yalana inanıyor ve sahip çıkıyorsan da ahlâkın yoktur!.."

---"İncir ağacından oklava olmaz, mısır unundan baklava olmaz, söğüt dalından kaval olmaz, her ananın doğurduğundan da 'Adam' olmaz!.."

---"Üç insandan uzak durunuz: 1-Yanlışı savunacak kadar cahil olandan...2 -Doğruyu göremeyecek kadar kör olandan... 3-İyiliği inkâr edecek kadar nankör olandan!.."

Evet, bur Meclis Oturumu da böyle geçti... Peki neyi hallettik orada? Ne kararlar alındı? Bu oturumun caydırıcı bir etkisi oldu mu? Muhataplarına bir direk mesaj verildi ? Çoluk-çocuk, yaşlı-genç demeden kıyım yapan günümüzün 'Adolf Hitler'i olan soykırımcı Binyamin Netanyahu'nun uykularını kaçıracak, ona yardım edenlere bir mesaj verebildik mi? Sizleri bilemem ama, bence o oturumda bunları yapamadık!.. "Dostlar alışverişte görsün" babından bir oturumu daha hibe ettiler gibime geliyor?

Neyse... Bir gün sonra "30 ağustos Zafer Bayramımızı" kutladık!.. İnsanlarımız yine Sakarya'ya, Kocatepe'ye ve zaferin büyük kahramanı Mustafa Kemal Atatürk'ün huzurla yattığı 'Anıtkabir'e yine milyonlarca insanımız ziyarete koştular!.. Çok şükür ülkemizde böyle iyi şeyler de oluyor!.. Bu vatanda var oluşumuzun sebebi olan Zafer Bayramımızın 103. Yıldönümü hepimize kutlu olsun!..                  Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI