Bu ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgâhı olan Anıtkabir'de yine aynı rezalet tekrarlandı: 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları için Devlet Erkanı oradan ayrılırken, yine bir gurup AKP'li gelip canlı yayında; "Recep Tayyip Erdoğan!.." ve "Ümmetin umudu Tayyip Erdoğan!..", "Reis!.." sloganları yansıdı... Kendilerine müdahale edilip, nereden geldikleri sorulunca da; "Biz Teşkilâttan Geliyoruz" dediler...
Halbuki bu özel bir yapı olan Anıtkabir'in, yıllardır uygulanan özel yasaları vardır, kimse bunun dışında bir kutlama yapamaz, slogan atamaz, etkinlik düzenleyemez!.. 2019'dan beri Anıtkabir'deki resmi törenler sırasında avluya alınan bir grup tarafından sayın Erdoğan lehine sloganlar atılıyor. Dana önce 2019'daki 10 Kasım, 2020'deki 30 Ağustos ve 29 Ekim ile geçen sene 29 Ekim'de devlet erkânının katıldığı resmi törenlerde Anıtkabir avlusuna alınan bir grup sayın Erdoğan lehine tezahüratlar yapmıştı...
'2524 Sayılı Anıtkabir Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun'a göre yayınlanan 'Anıtkabir Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Yönetmeliğin' "Törenler" başlıklı 35. Maddesinde; "Anıtkabir'de, ancak Atatürk'e saygı için çelenk konabilir, tören düzenlenebilir. Başka amaçlarla; tören, yürüyüş ve gösteri düzenlenemez, çelenk konamaz. Anıtkabir'in manevi varlığına yakışmayan her türlü tavır, hareket, söz, yazı ve davranışlara izin verilmez" hükmü yer alıyor... Buna aykırı davranan herkes suç işlemiş sayılıyor!..
Peki, oradaki uygulanan yasalar böyleyken, kaç törendir bu yasalara aykırı davranan bu gurup için ne yapılmıştır? Hem Anıtkabir Yönetimi ne yapmıştır, hem de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ne gibi bir işlemde bulunmuştur!? Kendi sosyal medyasından iki-üç kelime yazanları sabahın köründe alıp götürenler, kurucumuz ve kurtarıcımızın mezarı başında yaptıkları bu saygısızlıktan ötürü bunlara ne gibi soruşturmalar yapıp, ne gibi cezalar vermişlerdir acaba, hiç duyanınız oldu mu!?
Bunların dışında orada, sadece CHP Milletvekili Umut Akdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla Anıtkabir'de gerçekleşen resmi törende sloganlar atılmasına; "Burası bir mezarlık ya, yapılacak iş mi? Her sene bu ayıp olur mu? Atatürk'ün mezarı var burada, slogan olur mu?" diyerek tepki gösterdi. Akdoğan'ın paylaştığı videolarda, slogan atan kişilerin "Teşkilattan geliyoruz, Cumhurbaşkanlığı'ndan geliyoruz" dediği de duyuldu... Peki başka? Başka da hiçbir şey yapılamadı!.. Bazılarının dediği gibi; "Herhalde bu ülkede torpilli bazı kişilerin suç işleme özgürlükleri bulunuyor galiba?" demelerini haklı çıkaran bir rezaleti daha yaşadık, hepsi bu kadardı...
Peki, bu ülkeyi yöneten büyüklerimiz, bu işin yasalarımıza ve geleneklerimize aykırı olduğunu bilmiyorlar mı !? Neden hemen oracıkta bunlara müdahale edip, tepki gösterip de; "Burada böyle şeyler söylenmez, bu yaptığınız yasalara da aykırı!.. Hadi evinize gidin, bir daha da bunları görmeyelim!" diyemezler miydi? Bunu söyleyemedikleri gibi, bir de bu slogan atan ve 'Teşkilâttan Geliyoruz!' diyenlere el sallayıp, sessizce teşekkür edip de gittiler!.. Bu durum halkın gözünden kaçtı mı, çok uygun bir iş mi yaptılar yani !?
Artık son seçim anketleri de gösteriyor ki; iktidar partisi ve onu destekleyenlerin oyları günden güne eriyor, azalıyor, halk desteklerini bu sebeplerle kaybediyorlar!.. Bunu kendileri de biliyorlar ama, yeni bir çıkış yolu da bulamıyorlar, görünen bizce budur!..
Yazımızı bir Yunus Emre şiiriyle bitirelim bari:
"Bilirim seni, yalan dünyasın/ Evliyaları alan dünyasın!// Kaçan kurtulsa, kuş kurtulsaydı/ Şahin kanadın kıran dünyasın!// Sevdiğimi aldın, beni ağlattın/ Dönüp yüzüme gülen dünyasın!..// Süleyman tahtını sen viran kıldın/ Masumlar boynunu vuran dünyasın!..// Dünya bununla yedi kez doldu/ Âhir bizden de kalan dünyasın!..// Âşık Yunus sema ile çarh urur/ Bu çarhımızı bozan dünyasın!.." Sakin KOŞAR...