14 Eylül 2025 Cumhuriyet Gazetesi'nin Pazar Ekinin 2.sayfasında Dairesel Flora köşesinde Ayça Ceylan'ın "Arabasız Yaşam " başlıklı yazısı vardı. O yazıyı aldım.
" Arabasız Yaşam, Sıfır Emisyon " 21 Eylül Dünya Sıfır Emisyon Günü, 22 Eylül ise Arabasız Yaşam Günü. Daha az emisyon, daha fazla hareketlilik için bireyden belediyelere, hükümetten özel sektöre kadar herkes harekete geçmeli.
Küresel ısınmanın en büyük sorumlusu olan karbon ayak izini azaltmak için her yıl Eylül ayında yan yana gelen iki özel gün var. 21 Eylül Dünya Sıfır Emisyon Günü ve 22 Eylül ise 16-22 Eylül Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında kutlanan Arabasız Yaşam Günü. İklim krizi cağında bireyden belediyelere, özel sektörden sivil topluma kadar herkes için bir çağrı niteliğinde bu günler: Daha az emisyon, daha fazla hareketlilik.
2008 yılında Kanada'li çevre aktivisti Ken Wallace tarafından başlatılan "Dünya Sıfır Emisyon Günü " başta enerji ve ulaşım olmak üzere emisyonların kaynağı olan sektörlerde bir günlük frene basmayı amaçlıyordu. Günümüzde bu gün daha çok farkındalık yaratma işlevi görüyor. Karbonun doğada bıraktığı tahribatı hatırlatmak ve hem bireysel hem de kurumsal hedeflere yönelmek.
Sıfır emisyon gününde neler yapılabilir derseniz, gündelik yaşamımızda fark yaratacak birkaç adım insan sağlığına hem de gezegen sağlığına iyi gelebilir.
- Atıkları geri dönüşüme göndermek
- Bilgisayarı kullanmadığımızda kapatmak
- Toplu taşıma veya bisikleti tercih etmek
- Mevsimlik ve yerel ürünleri tüketmek
- Geresinim duymadığımız ürünleri "indirim " cazibesine kapılmadan almamak.
Arabasız Yaşam Günü'nün kökeni 1973 petrol krizine uzanıyor. Otomobil bağımlılığının yarattığı sorunlara karşı ortaya çıkan fikir, 2000 yılında Avrupa Komisyonu tarafından resmîleştirildi. O tarihten bu yana bir haftaya yayılan etkinliklerle yürümek, bisiklete binmek, toplu taşıma kullanmak yalnızca bir ulaşım tercihi değil ayna zamanda kamusal alanları yeniden insanlara kazandıran bir kültür haline geldi.
Bugün dünyada Budapeşte'de elektrikli araç yarışları, Viyana'da sokak piknikleri, Sao Paulo'da at binme etkinlikleri ve Jakarta'da koşular düzenleniyor. Her yerde ortak mesaj aynı : Arabasız kentler, daha yaşanabilir kentlerdir.
Bu yıl Avrupa Hareketlilik Haftası'nın 16-22 Eylül teması "Herkes için Hareketlilik". Yani yalnızca temiz ulaşım değil kapsayıcı, adil ve erişisilebilir kentler yaratma vizyonu da masada.
Türkiye Belediyeler Birliği, Avrupa Birliği, Türkiye Delegasyonu'nun desteğiyle ulusal koordinatör olarak kampanyaya öncülük edecek.
16-22 Eylül tarihleri arasında Türkiye'nin dört bir yanındaki belediyeler sürdürülebilir ulaşım çözümlerini tanıtmak, toplum katılımını teşvik etmek ve ortak kentsel alanları yeniden hayal etmek için etkinlikler düzenleyecek. AHH 2025, çevre STK'leri, bisiklet grupları, kent plancıları ve özel sektör temsilcileri de dahil olmak üzere çeşitli paydaşların aktif katılımına sahne olacak. Avrupa Birliği Bilgi Merkezleri de 17 kentte AHH etkinlikleri düzenleyecek.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Vekili Jurgis Vilcinskas hafta ile ilgili şöyle demiştir.
"2025 Avrupa Hareketlilik Haftası'nı "Herkes İçin Hareketlilik " temasıyla kutlamaktan gurur duyuyoruz. Bu vizyon temiz ve sürdürülebilir ulaşımın ötesinde kentsel yaşamda kapsayıcılık ve adaletle ilgilidir. Toplumlar ve bölgeler arasında birlikte çalışarak ve insanları hareketlilik çözümlerinin merkezine yerleştirerek daha yeşil bir geleceğe geçişte kimsenin geride kalmamasını sağlayabiliriz. Belediyelerin, işletmelerin, akademik kurumların, kuruluşların ve yerel toplulukların toplu taşımanın iyileştirilmesi, yürüyüş ve bisiklet kullanımının teşvik edilmesi ve ortak kamusal alanların herkes için erişilebilir hale getirilmesi için işbirliğine aktif katılımlarını takdir ettiğimi ifade etmek isterim."
Hava raporuna göre 2021'de 8,1 milyon ölüme yol açtı ve çocuklarda ölüm için ikinci büyük risk faktörü oldu. Türkiye'de hâlâ fosil yakıt kullanımı iklim hedeflerinin önündeki en büyük engel.
Kömürden çıkış, temiz enerjiye yatırım ve sürdürülebilir ulaşım kültürünü yaygınlaştırmak bu nedenle kritik. Arabasız bir gün, sıfır emisyon için bir gün, aslında geleceğe dair umutlu bir prova. Bisiklete binmek, yürüyüş yapmak, toplu taşımayı tercih etmek yalnızca bir seçim yapmak değil gelecek nesillerin yaşam hakkını koruyan bir eylem olacaktır.