İNCE TOPUKLU HAYAT

 

TURGAY  MUTLU                                                                                     MUTLU  KÖŞE 

                            İNCE   TOPUKLU   HAYAT

          Hangi çağda yaşarsan yaşa kadın olmak zordur. Bakışlardan sakındığın bir vücuda sahipsindir. Fikirlerini açıkça beyan edemezsin. İstediğin saatte dışarı çıkamazsın. Hele ki biraz daha yobaz bir ortamda yaşıyorsan işin daha da zordur. Kadın olmak her yerde zordur. Senden beklentiler çoktur ama söz hakkın yoktur. Birini sevmeye kalksan yollu olursun. Yüz vermezsen Kezban derler. Hayallerin vardır ama peşinden gidemezsin. Çünkü sen kadınsın. Bir yere kadar gidersin hayallerin peşinden. Sonra ne mi olur?'' Yeter bu kadar bunlarla uğraştığın'' denir. Doğu'da kadın olmak daha da zordur. Hayallerin yoktur çoğu zaman. Çünkü sana yasaktır hayal kurmak. Sen kız çocuğusundur, büyükler ne karar verirse sen ona uyarsın. Ama sana gelip biri sorsa '' ne yapmak istersin?'' diye. Verecek cevabın çoktur. Haydi diyelim ki hayallerinin peşinden gittin. İstediğin işi yaptın. Kalıplarından kurtuldun. Bu sefer de toplumun içinde karşılaştığın diğer sorunlar baş gösterir. Kimse bu konuma nasıl geldiğine neler çektiğine bakmaz. Yapabildin mi, ona bakarlar. Ya da erkek bir çalışanı senden üstün tutarlar. Çünkü sen kadınsındır. Ne de olsa kadının yeri evidir, kocasının yanıdır. ''Olmaz arkadaş bu düzen değişmeli'' dersin içinden. Yine de seni dinleyen yoktur. Özetle kadın olmak zordur. Nereye gidersen git hep seni bir adım geride tutarlar. Kadından eğer hayat sana ince topuklarla merhaba der. Gel haydi benim üzerimde canın yana yana dur der. İnce topuklu hayat canını yaksa da hayat seni bekliyor. Sen topuğun üzerinde durmayı değil koşmayı öğreneceksin. Kadınlar aslında narindir. Bir kız çocuğu gibi masumdur, sakindir. Ancak unutmaması gereken bir şey varsa kadını gelişmeyen millet yok olur. Çünkü kadın öğrenirse çocuğunu da öğretir. Kadın öğrenirse hayatın ince topuklu can acıtan haline meydan okur.

              Romanından bir bölümünü okuduğunuz yazar Sinem Genç ile 2 yıl önce Silifke'de ilk yazdığı Araftaki  Aşk adlı kitabının imza gününde tanışmıştık. Hatırlayanınız vardır belki de bu eserinin tanıtımını daha önce yapmıştım. İnce Topuklu Hayat, yazarın ikinci kitabıdır. İşletmesini yaptığı Kaktüs Çiçek Evinde  80 sayfalık bu kısa romanı adıma imzaladı. Bir gün içinde zevkle severek okuyup bitirdim. Emeğine ve kalemine sağlık Sinem Genç.  Artikel Yayıncılık tarafından basımı yapılan bu eseri okumanızı tavsiye ederim. Özellikle kadınlarımızın okumasını öneririm. Kadın sorununa değinmiş yazarımız. Genç ve güzel bir kadın lise aşkıyla yıllar sonra karşılaştığında, kalbinin sesini dinler ve dolu dizgin evliliğe doğru yelken açar. Kadın erkek ilişkileri, yaşam, arkadaşlık, anne baba- çocuk olma halleri üzerine kısa ama yalın bir roman kaleme almış Sinem Genç. Bir bakmışsın ki zaman geçmiş, ömür bitmiş. '' Biten ömre ne sığdırdın?'' dersen, ''bazen gözyaşı bazen ağız dolusu kahkahalar sığdırdım'' dersin. Ama zamana yenilmedim aksine onunla anlaşıp o yolda yorulmadan yürüdüm.

Her zaman yeni bir yol ve yeni başlangıçlar bulunur. Bir ''Merhaba!'' ile başlar her şey ve umuda yelken açar.

                     Sinem Genç, 1990 Erzurum doğumlu. Baba tarafından Mersin Silifkeli. Yazı ile haşır neşir olmaya çocuk yaşlarda başladı. Daha sonra edebiyat eğitimi esnasında hayatına yazar olarak devam etmeye karar verdi. İlk yazarlığa Genç Kalemdeyim dergisi web sayfasında başladı. 26 yaşında ilk kitabı Arafta Aşk adlı eserini yazdı. Başta İstanbul Tüyap Kitap Fuarı başta olmak üzere ülkemizin birçok şehrinde imza günlerine katıldı. İnce Topuklu Hayat'ın okuru bol olsun.

                

       

 

 
YAZARIN DİĞER YAZILARI