DORUKTA İKİ EFSANE

DORUKTA İKİ EFSANE

            Bu yazıda, ölüm yıldönümleri nedeniyle andığımız Cumhuriyet eğitim tarihimizin aydınlanmacı efsane eğitimcilerinden Hasan Âli Yücel ve Mehmet Rauf İnan'ın yaşam öyküleri ve yapmış oldukları eğitim hizmetleri yer almaktadır.

Ölümünün (26 Şubat 1961) 63. Yıl Dönümünde Hasan Âli Yücel'e Saygıyla

 Hasan Âli Yücel, 27 Aralık 1897 yılında, İstanbul'da, köklü ve saygın bir ailede dünyaya gelmiştir. Baba tarafından dedesi Posta Nazırı Göreleli Hasan Âli Efendidir. Anne tarafından dedesi ise Japon Sularında batan Ertuğrul Fırkateyni'nde deniz albayı Ali Beydir. Babası posta müfettişi Ali Rıza Bey, annesi Neyyire Hanımdır.

Mekteb-i Osmani ve Vefa İdadisinde okuyan Yücel, yüksek öğrenimine İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde başlar. Burada bir hocayla anlaşmazlık yaşar. Bunun üzerine öğrenimini Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde sürdürür ve çok üstün başarı ile mezun olur. Öte yandan İstanbul (Çapa) Yüksek Öğretmen Okulu'nu da bitirdiğinden Eğitim bakanı Hasan Âli Yücel'i, 19 Aralık 1922 yılında İzmir Erkek Öğretmen Okulu'na Türkçe-Edebiyat öğretmeni olarak tayin eder. İzmir'de çok deneyimli eğitimcilerle çalışır. Evlilik nedeniyle İstanbul'a tayin olur. Kuleli Askeri, İstanbul Erkek ve Galatasaray Liselerinde edebiyat ve felsefe dersleri okutur. Sonra Milli Eğitim Bakanlığı Genel Müfettişi olur. Hasan Âli Yücel Avrupa öğrenci müfettişi olarak Paris'e gönderilir. Burada incelemelerde bulunur. Bu incelemelerini "Fransa'da Kültür İşleri" adıyla yayınlar.

Yurda dönünce Atatürk'ün üç ay süren bir yurt gezisine Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi olarak katılır. Bu gezide Atatürk onu, o da Atatürk'ü çok yakından tanıma fırsatı bulur.  Atatürk ile yaptığı yurt gezisinden dönünce Atatürk'ün isteği ile önce Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'ne müdür olarak atanır. 1933 yılı sonunda da Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü'ne getirilir. 1935'te İzmir Milletvekili olarak Meclise girer. Celal Bayar Hükümetinde 28 Aralık 1938'de, 41 yaşında iken Milli Eğitim Bakanı olur ve 7 yıl, 7ay, 7gün bu zor görevi büyük başarı ile yürütür.

M. Rauf İnan, Hasan Âli Yücel'in "Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyetimizin temel değerlerine bağlı olarak çalışmalarını yürütmüştür.  Bakanlığı sırasında Atatürk'ün "Öğretmenler, Cumhuriyet sizden aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür yüksek karakterli bireyler ister" özdeyişini ve benzer eğitim ilkelerini bir bir hayata geçirmiştir" demektedir.

O'nu efsaneleştiren bakanlığı dönemindeki çalışmalarından bazıları:

  • Türk Neşriyat Kongresi toplandı.
  • Birinci Milli Eğitim Şurası toplandı.
  • Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi yayın hayatına başladı.
  • 1936'da İsmail Hakkı Tonguç'un Köy Eğitmeni Kurslarıyla başlattığı ve Köy Öğretmen Okullarının açılmasıyla süren çalışmalar sonucunda Hasan Âli Yücel'in üstün gayretleriyle 17 Nisan 1940'da yasalaşan Köy Enstitüleri Kanunu ile Köy Enstitüleri resmen açıldı.
  • Temmuz 1942'de serhat şehri Kars'ta Üniversite Haftası düzenlendi.
  • 496 adet Doğu-Batı Klasikleri Türkçeye çevrildi.
  • Orta öğretimde program geliştirme çalışmaları yapıldı.
  • 1940-1946 yılları arasında Ankara Üniversitesi ve birçok fakülte ve yüksekokul açıldı.
  • Devlet Resim Heykel sergileri süreklilik kazandı.
  • Dili zenginleştirme, sözcük derlemeleri, müzik ve folklor derlemelerine hız verildi. Çok sayıda eğitim, kültür ve sanat dergileri çıkarılmaya başlandı.
  • Devlet Konservatuvarı kuruldu.
  • 1945'te, II. Dünya Savaşı sona ermiş, sonuçları insanlık için yıkıcı olmuştur. Birleşmiş Milletler böyle bir felaketin, insanlık dramının bir daha yaşanmaması için 4-20 Kasım tarihleri arasında Londra'da uluslararası Eğitim, Kültür ve Bilim Konferansı'nı toplamıştır. Hasan Âli Yücel bu toplantıda bir barış ve demokrasi temelli bir konuşma yapmış ve sonrasında UNESCO'nun kuruluş çalışmalarına katılmış ve çok önemli katkılarda bulunmuştur. Birleşmiş Milletler Örgütü, O'nun UNESCO'nun kuruluşuna ve dünya barışına yaptığı katkılardan dolayı, doğumunun 100.yılı olan 1997 yılını Hasan Âli Yücel Yılı ilan etmiştir.

1946'da bakanlık görevinden ayrıldıktan sonra bir kültür adamı olarak Cumhuriyet gazetesinde görüş ve düşüncelerini yayınlayarak halkı bilgilendirme ve aydınlatma görevini sürdürmüştür.  Onun bakanlıktan ayrılmasından sora görevine gelenler, önce Köy enstitülerinin programlarını değiştirmiş, 1954'te de İlköğretmen Okullarına dönüştürmüşlerdir. Bu süreçte Hasan Âli Yücel'in yaşadıklarını, Köy Enstitülerinin 60. Yılı toplantısında kızı Canan Eronat, babasının uykusunda kabuslar gördüğünü, "Eserlerimi yıkıyorlar" diye uyandığını anlatmıştır.

Hasan Âli Yücel, iyi bir araştırmacı, yazar, ozan, bestekâr, felsefe ve mantık öğretmeni, eğitim yönetimcisi, bilim, sanat, siyaset ve devlet adamı gibi çok yönlü bir kişiliğe sahiptir. "Dağ başlarında, sarp kayalıklarda kendi kendine açıp solan hiçbir çiçek bırakmayacağız" diyerek efsaneleşen Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel'in ölümünün 63. Yılında, anısına saygıyla.

            Ölümünün (29 Şubat 1996) 28. Yıl Dönümünde Efsane Köy Enstitüsü Müdürlerinden Mehmet Rauf İnan'a Saygıyla

            Mehmet Rauf İnan, 1905 yılında, Bingöl'ün Genç ilçesinde dünyaya gelmiştir. Çocukluğu ve gençliği süresince okumayı çok istemiş ve başarmak için çeşitli zorluklara katlanmıştır. İlk öğrenimini Bingöl ve Birecik'te tamamlamış, Urfa Sultaniyesi'nde okumuştur. İstanbul Erkek Muallim Mektebi ve Viyana Pedagoji Enstitüsü mezunudur.

            M. Rauf İnan, öğretmen okulundan mezun olunca Kayseri'ye Zincidere Öksüzler Yurdu'na öğretmen olarak atanır. Göreve yeni başladığında dönemin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati'den kişiye özel şu mektubu alır:

           

 

Kayseri Şehir Yatı Mektebi Muallimlerinden Rauf Bey'e

            Yüzyılımızın en tanınmış eğitim yetkelerinden (otoritelerinden) Profesör John Dewey'in  şu pek ünlü yapıtını size armağanlıyorum.

Meslek yaşamınızda seçkin (mutena) bir önder ödevini görecek olan bu yapıtı dikkatle inceler ve irdeler ve bu ongunluk (feyiz) ile çevrenizde yol gösterme (irşat) ve aydınlanmayı sürdürürsünüz efendim.

            Başarı dileklerimle.

                                                                                                                           Maarif Vekili

Mustafa Necati

M. Rauf İnan 1926'da, Sivas'ta düzenlenen İlköğretim Müfettişleri Seminerine katılır ve seminerde ders veren öğretmenlerden olan İsmail Hakkı Beyle (Tonguç) ilk kez burada karşılaşır.

M. Rauf İnan alanında başarılı bir Cumhuriyet öğretmenidir. 1928'de yeni yazıyı öğretme seferberliğine katılır. Aynı yıl yurtdışına eğitim için sınavla seçilerek Viyana'ya gönderilir. 1931'de yurda dönen İnan askerlik görevini yedek subay öğretmen olarak İstanbul Selimiye Kışlası'nda yapar. Bu sırada Atatürk'ü görme olanağı bulur.

Askerlik sorası İzmir İlköğretim Müfettişi olarak atanır. İzmir'in deneyimli müfettişlerinden Ferit Oğuz Bayır'la aynı bölgede çalışır. İzmir Milli Eğitim Müdür Yardımcılığında bulunur. 1937'de Manisa Milli Eğitim Müdürlüğüne atanır. İnan, bu her iki göreve atanmasında Bayır'ın tavsiyelerinin önemli rol oynadığını belirtir. Manisa'da köy okullarının açılması ve eğitimin yaygınlaşması onun müdürlüğü döneminde gerçekleşir.

M. Rauf İnan, İsmail Hakkı Tonguç'un İlköğretim Genel Müdürlüğü (önce vekil) sırasında başlatılan eğitmen kurslarının planlanması ve Eğitmen Kılavuz Kitaplarının hazırlanmasında görev yapan altı eğitimciden biridir. Milli Eğitim Müdürlüğü sırasında Manisa Horoz Köy'de Eğitmen Kursu açar. Kurs yöneticiliğine daha önce 1937'de Edirne Karaağaç, 1938'de İzmir Kızılçullu eğitmen Kursu yöneticiliği yapmış olan Ferit Oğuz Bayır atanır. Ağustos 1939'da Bayır İlköğretim Genel Müdürlüğünde Tonguç'un Şube müdürü olarak göreve başlar.

17 Nisan 1940'ta Köy Enstitüleri yasasının kabulü ile Köy Öğretmen Okulları Köy Enstitüsü olur ve yeni Köy Enstitüleri açılır. M. Rauf İnan, 1940'ta Köy Enstitülerinin açılmasıyla Çifteler Köy Enstitüsü Müdürlüğüne atanır. Enstitü, aralarında 10 kilometre mesafe olan Mahmudiye ve Hamidiye yerleşkelerinde hizmet vermektedir. Müdür İnan, atom karınca gibi, Alman Disipliniyle (Tempo. Tempo diyerek) çalışır. 1940-1945 yılları arasında başarılı çalışmalara imza atar. Enstitüde eğitmen ve öğretmen adayları yetişirken aynı zamanda yanında yetişen, deneyim kazanan öğretmen ve eğitim şefleri yeni açılan enstitülere yönetici ve kurucu müdür olarak (Şerif Tekben, Nazif Evren) atanır.

M. Rauf İnan müdürlüğü sırasında sakar başından enstitüye kadar öğrencileriyle su yolu açarak getirdikleri suya türbin bağlayarak hem kendi elektriklerini üretirler hem de kurdukları su değirmenini çalıştırarak ürettikleri buğdayları değirmende öğütüp fırında ekmeklerini yaparlar.

M. Rauf İnan, 1945-1946 döneminde Hasanoğlan Köy Enstitüsü Müdürlüğüne atanır. Hasanoğlan'da hem Köy Enstitüsü hem de Yüksek Köy Enstitüsü bulunmaktadır.  Yüksek Köy Enstitüsü diğer enstitülere öğretmen, yönetici ve müfettiş yetiştiriyordu. Bir de sağlık kolu vardı. Sağlıkçı yetiştiriyordu. Bunlar köylere gidiyor, köylerin sağlık işlerine bakıyordu.

M. Rauf İnan, Enstitü Müdürlüğünden sonra çeşitli ortaokullarda Matematik ve Türkçe öğretmenliği yapar. 1970 yılında 15 yıl görev yaptığı Namık Kemal Ortaokulu öğretmenliğinden emekli olur.

M. Rauf İnan, Türkçe eğitiminde serbest konuşma ve yazmaya önem vermiştir. Matematik alanında ders ve kılavuz kitaplar yazmıştır. İnan, "Çocuğa Görelik" ilkesini önemser. Matematiğin sınıfta uygulanırken gündelik hayatla ilişkili örneklerden seçilmesi gerektiğine, materyal kullanımının ve konuları somutlaştırmanın önemine vurgu yapması bunun kanıtını oluşturur.

M. Rauf İnan. 1960 yılında Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu ikinci başkanlığına seçilerek 1961 yılında bu dernek kontenjanından Kurucu meclis üyesi olur. 1960'dan itibaren UNESCO Genel Kurul ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerine getirilir.

Atatürkçü Düşünce Derneği'nin 5 nolu kurucu üyesidir. Halkevleri Atatürk Enstitüsü üyeliği ve Halkevleri yönetim kurulu başkanlıkları yapar.

M. Rauf İnan;

  • 1979'da Türk Eğitim Derneği Büyük Hizmet Ödülü,
  • 1982'de Hacettepe Üniversitesi Seçkin Eğitimci Ödülü,
  • 1990'da Yılın Atatürkçüsü Ödülü sahibidir.

M. Rauf İnan'ın yazın ve eğitim hayatına kazandırdığı pek çok makale ve kitap bulunmaktadır. Yazdığı kitaplardan bazıları şunlardır:

  • Atatürk'ün Evrenselliği Önder Kişiliği, Eğitimci Kişiliği ve Amaçları.
  • Mustafa Necati: Kişiliği, Ulusal Eğitime Bakışı, Konuşma ve Anıları.
  • Hayat İçin ve Çocuğa Göre Hesap
  • "Bir Ömrün Hikayesi" Kendi Yaşam Öyküsü I-II cilt.
  • Atatük'ün Destanlaşan Milli Eğitim Bakanı: Hasan Âli Yücel.

Atatürk ilke ve devrimlerinin katıksız savunuculuğunu yapmıştır. M. Rauf İnan'ı yakın çevresi "Bir insan zamanını değerlendirdiği ölçüde insandır" öz deyişiyle tanımaktadır.

Dr. Mehmet BİLİR

YAZARIN DİĞER YAZILARI