EKMEK DOLMASININ İZİNDE

Bir gün Kula'nın ekmek dolmasının bir benzerini Urla'da yiyeceğimiz aklıma gelmezdi hiç. Kızım bir lokantanın mönüsünde ekmek dolmasını görünce çocukluğundaki  tat ve kokuyu duymuş olmalı ki bizi oraya götürmeyi o zaman kafasına koymuş. Günlerden bir gün tesadüfler bizi orada birleştirdi. Öncesinde Urla Sanat Sokağı'nda seremoniye dönüşen kahve keyfimiz zihnimizi mi açtı bilinmez; geleneksel tatlardan, unutulmaması gereken yemeklerden bahsettiğimiz kısa yürüyüşün bitiş noktası kızımın bize tattırmak istediği ekmek dolmasını yapan lokantanın önüydü.

O anda sanatçı Uğur Yücel'in  yıllar önce okuduğum bir

söyleşisi aklıma geldi.

 Yaşadığımız bu coğrafyada  mutfaksızlığımızdan bahsediyordu Uğur Yücel. Gittiğimiz lokantaların mezelerinin aynı olmasından yakınıyordu. Farklı  kültürlerin yemek çeşitlerinin kaybolmasıyla  çok renkliliğin yerine sıradanlığın gelip yerleştiğini dile getiriyordu üzülerek.

Lokantaya girdiğimizde her şeyin özel ve doğal olduğu hemen  fark ettik. 2018 yılında açılan "Hiç Lokanta" 160 yıllık tarihi taş bina modern bir mimari anlayışla uygulanan uzun ve incelikli bir restorasyonla yeniden Urla'ya kazandırılmıştı. Lokanta duvarındaki şu yazı dikkatimi çekti.

 "Az Çoktur!

 Zeytinin kutsallığına, şarabın büyüsüne ve sofraların birleştiriciliğine inanıyoruz. Biz "Urlalı" olmayı seçenler için HİÇ bu toprakların sahip olduğu hazineleri yaşatmak, paylaşmak ve çoğaltmak için var."

 Ürettikleri tüm organik ürünlerle  "Yeni Urla Mutfağı" yaratılmıştı. Orada bölgenin mevsimsel, gastronomik zenginliğini doğadan toplayarak sofraya taşınışının en güzel örneğini gördük.

Güleryüzlü personeliyle ekmek dolmasının sunumu, kokusu çocukluğumuzda annemin sahurlarda mangalda pişirdiği ekmek dolmasını gözümün önüne getiriverdi. Beni en çok sevindiren de mutfağımdaki bu tadın annemin yaptığı şekilde çocuklarımda iz bırakmış olmasıydı. Paylaşmanın, bereketin ve köklerimize bağlı kalmanın simgesi olan "ekmek dolması" sofralarımızda yaşamaya devam edecek. Çünkü bazı tatlar sadece damağımızda değil, aile belleğimizde de iz bırakır kuşaktan kuşağa, sofradan sofraya.     

                            Münevver Ongun

YAZARIN DİĞER YAZILARI