DATÇA'NIN TARİHİ KÖKENİ VE GEÇMİŞİ
"TANRI, UZUN ÖMÜRLÜ OLMASINI İSTEDİĞİ KULLARINI DATÇA YARIMADASI' NA GÖNDERİRMİŞ"
Değerli okurlar, şu yaz gününün boğucu sıcaklarında bir nebze olsun serin ve rahat bir gün geçirebilmek için bir Datça TURU düşündük ve erkenden yola çıkarak iki saatte Datça' nın o bol oksijenli, kuru havasına ulaşıverdik. Limana vardığımızda Mesut Kaptan' ın "FANTAZİ" Adlı teknesi bizi bekliyordu. Hemen yerlerimizi aldık ve 10.30' da turuna başlayan pırıl pırıl ve gıcır gıcır tertemiz teknemiz 50 civarında yolcusuyla batı kıyılarında efil efil bir rüzgâr eşliğinde GÜNLÜK TURU' na başladı. Neredeyse iki saate yakın Akdeniz' in hırçın ve vahşi dalgalarıyla boğuşan teknemiz, sonunda sağ-salim DOMUZBÜKÜ' ne ulaşabildi. Arşipel' in serin ve TURKUAZ sularında biraz yüzüp dönüşe geçtik ve DİLEK MAĞARASI' nın önünden geçerek İNCEBURUN' da ikinci molamızı verip dönüşümüzü sürdürdük. En sonunda AKVARYUM KOYU ve KARGI KOYU bu MUTLULUK TURLARI' mızın son durakları oldu. Bu yazın cehennem sıcaklarında "Ah, of, puf!..." demeden serin ve sakin bir gün geçirdik. Demek ki ülkemizde böyle seçkin ve güzel yerlerimiz de varmış. Gün boyunca bizimle ilgilenen ve bu güzel turu bize sunan başta 40 yıllık denizcilik geçmişiyle bu olanağı sağlayan MESUT KAPTAN ve güler yüzlü Tekne Çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Sağ olsunlar, var olsunlar.
"Reşadiye Yarımadası olarak da bilinen Datça bölgesinde bulunan Eski Datça' nın tarihi M.Ö. 2000' li yıllara kadar uzanıyor. Bu topraklarda yaşadığı bilinen ilk yerli halk, KARYALILAR olarak bilinir. Sonraki yıllarda ise Yunanistan' dan gelen DORLAR, Datça' nın eski adı olarak bilinen KNİDOS' u kurmuş. M. Ö. 6. Yüzyıla gelindiğinde Persler' in egemenliğine geçmiş olan Knidos, bölgenin en önemli ticaret, kültür ve sanat merkezlerinden biri haline getirilmiş. Beraberinde ise burada birçok heykel ve tapınak yapılmış.
Antik Datça ve bu Dönemin Kalıntıları: Medeni insanlık tarihinin neredeyse tüm somut izlerini taşıyan DATÇA, antik çağlardan günümüze ulaşarak hala korunan dokusuyla ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Datça' da gezilecek yerler arasında ilk sıralarda yer alan KNİDOS ANTİK KENTİ, büyüleyici ve masmavi bir manzaraya ev sahipliği yapıyor. Tarihi ve kültürel yönden dönemin öncüleri arasında olan Antik Datça' nın izlerini taşıyan bölgede tapınaklar ve kutsal alanlar gibi önemli antik dönem kalıntıları bulunuyor.
Karia Dönemi ve Datça' nın Karia Mirası: Adını aynı isimli antik kentten alan Karia Bölgesi, özellikle de Türkiye' nin en uzun Antik Yürüyüş Rotası olan KARİA YOLU ile biliniyor. Toplamda yaklaşık 850 km. lik bir yürüyüş alanı sunan KARİA YOLU, yarımadanın bu bölgesinde sakin ve huzurlu bir keşif imkânı sunuyor. Sahil kasabalarından muhteşem gün batımı manzaralarına kadar pek çok güzelliği izlemek için gezi rotanıza bu bölgeyi de ekleyebilirsiniz.
Osmanlı Döneminde DATÇA: M.S. 2. Yüzyıldan itibaren Roma İmparatorluğu' na bağlanan Knidos, 13. Yüzyılın 2. Yarısına gelindiğinde Menteşeoğulları Beyliği' nin toprakları içerisinde kalmış, Osmanlı İmparatorluğu' nun egemenliğine girmesinin ardından 15. Yüzyılda bölgeye DATÇA adı verilmiş. Geçmişten günümüze gelindiğinde ise DATÇA, 1928 yılından itibaren Muğla iline bağlı eşsiz güzelliklere sahip bir ilçe olarak varlığını sürdürmekte.
Datça' mimari Özellikleri ve Mimari Dokusu: Eski Datça' nın Mimari Dokusunda taş evler, ön plana çıkıyor. Datça' nın doğasına uygun olarak yapılmış taş evler, genellikle müstakil ve bahçe içerisinde yer alırlar. Dar sokaklarıyla görünümünü zenginleştiren bu mimari yapılarda çevre için en uygun olan çevrenin doğal taşları kullanılmış. Nesiller boyu süregelen zengin Datça Mimarisinin bir parçası olan bu köklü Mimari doku, bu gün çoğunlukla her biri birbirinden güzel ve görülmeye değer fotoğraf karelerine hayat vermekte.
Datça' nın Coğrafi Konumu ve Doğal Güzellikleri: Mavi ve yeşilin en güzel şekliyle uyum gösterdiği Eski DATÇA, yaz aylarında temiz ve ferah havasıyla ziyaretçilerine huzurlu bir deneyim sunar ve yaşatır. Muğla' nın en batı ucunda yer alan bölgede Akdeniz iklimi hâkimdir. Datça Yarımadasındaki 235 km. lik sahil bandı, deniz tutkunları için bölgeyi vazgeçilmez bir seçenek olarak belirler. Özellikle bu yaz sıcaklarında Datça' yı bir gezi ve tatil beldesi olarak seçerek Eski yeni Datça' nın tüm güzelliklerini kolayca keşfedebilirsiniz. Datça DESTİNASYONUNDA kolayca ziyaret edebileceğin başlıca yerlere kısaca bir göz atalım: PALAMUTBÜKÜ, DATÇA/AKTUR, ILICA GÖLETİ, GEBEKUM DOĞA KORUMA ALANI, BURGAZ (ESKİ Knidos).
Datça' da kuzeyden esen yaz meltemleri, bunaltıcı sıcağı ve nemi yok eder. Coğrafi açıdan DATÇA, Türkiye' nin en bakir yarımadalarından biri olarak kabul edilir. Uzun sahil bandında hala el değmemiş koylar ve plajlar bulunmaktadır. Ayrıca Yarımadanın üç yanı denizlerle çevrili olduğu için Bol Oksijenli Havası, Türkiye' nin en temiz atmosferlerinden birine sahiptir. Ünlü Coğrafyacı STRABON' un "Tanrı, uzun ömürlü olmasını istediği kullarını Datça Yarımadası' na Bırakır" dediği belirtilir. Efsanelere göre Datça yarımadasında bir Krallık varmış, barış içinde yaşanılan bu ülkede kralın bir kızı ve bir oğlu varmış. Kızın adı BEDYA, oğlunun adı da DADYA imiş. Datça adının buradan geldiği rivayet edilir. Yine efsanelere göre Avrupa' daki cüzzamlı sayısı artınca krallar, korsanlara para vermiş ve bu hastaları uzaklara götürüp bırakmalarını istemiş. Korsan gemilerinden birkaçı da cüzzamlıları Datça kıyılarına bırakmış. Hastalar da Datça' nın muhteşem havası sayesinde eski sağlıklarına kavuşmuş, köyler kurarak burada yaşamayı seçmişler. Bilindiği üzere Datça, BÜK' ler ve KOY' lar diyarı olarak biliniyor. Peki, aradaki fark nedir? Datça' da BÜK, akarsu kıyılarında bulunan verimli topraklara verilen addır. KOY ise denizin kara içerisine girinti yaptığı yer anlamındadır. Şunu da belirtmeden geçmeyelim: Datça' da insanların yaş ortalaması 86 yılmış. Bu yaş ortalaması, Japonya' da 84 yıl, İspanya, Andora ve Singapur' da ise 83'er yıl ömür sürüyormuş insanlar. Demek ki neymiş? Datça, yaşam kentiymiş.