EMEKLİLER TÜRKİYE MECLİSİ-7-

EMEKLİLER TÜRKİYE MECLİSİ-7-

"DOĞRUDAN DEMOKRASİ ÜZERİNE

       (YENİ BİR PATİKA AÇMAK)

GENEL BAKIŞ

 

    NASIL BİR ÖRGÜTLENME,

     NASIL BİR DEMOKRASİ?

 

Tarihten az çok ders çıkarmayı bilenler ve bunu başaranlar, hiçbir fikrin kendiliğinden toplumda kabul görmediğini, mutlaka "öncü karıncalara" ve kolektif bir çabaya ihtiyaç duyulduğunu bilirler. Doğrudan demokrasi fikrini savunanların da bu düşünceyi yaşama geçirmeye uygun, bilinçli bir örgütlenme çabası içinde olmaları şarttır. Şöyle ki:

Örgütlenmenin lider veya liderleri yerine ortak liderlik anlayışını savunur. Bunun anlamı şudur; "Ya hepimiz lideriz ya da hiç birimiz."

Kişiler etrafında değil, fikirler etrafında örgütlenmeyi esas alır. Kula kul olmayı görür ve reddeder. Bireyler kişisel becerileri ve zihinsel kavrayışlarına göre grup ya da toplum içersinde yer ve pozisyon alır. Hiçbir birey diğer bireylerden ne bir adım önde, ne de bir adım arkadadır. Her birey bir bütünün olmasa olmaz bir parçası gerekliliğiyle ve hissiyatıyla görev ve sorumluluğunu yerine getirir. Toplumsal yaşamı denetleyen bir üst erk yoktur. Her birey toplumsal ortak akla göre davranış biçimini belirler ve görev dağılımındaki yerini alır. Kısacası her birimiz, pazılın birer parçasıyız. Tek bir parçanın olmayışı o güzelim tablonun anlamını ve değerini bozar.

Karalar tüm örgüt üyelerinin katılımıyla ortaklaşa alınır. Ortaklaşmanın olmadığı durumlarda en az %60 çoğunlukla alınan karar ortak karar olarak kabul edilir. Nitelikli çoğunluğun sağlanmadığı durumlarda ise karar alınmamış olarak kabul edilir.

Bir kez karar alındıktan sonra hiçbir üye alınan karar aleyhine faaliyette bulunamaz ancak karara muhalif olanlar, o işin yapılması hususunda görev almayabilir.

Görevlendirmelerde gönüllük esas alınmalıdır. Gereğinden fazla talibin çıkması durumunda ise görevlendirme kura ile belirlenir. Yeterli sayıda gönüllünün çıkmaması durumunda da zorunlu ve sıra ile görevlendirme yapılmalıdır.

Tüm görevlendirmeler belirli bir süre veya bir işin yapılmasıyla sınırlandırılmalıdır. Gerekli özeni ve başarıyı göstermeyen kişi, kendisi çekilerek başka arkadaşların bu görevi yerine getirmesine imkan sağlamalıdır. Bunu yapmayan kişiye ise görevlendiren meclis veya organ tarafından geri çağırabilmelidir.

Örgütlenme, geçmiş deneyim ve birikimlerden dersler çıkararak kendisini yenilemeli, geliştirmeli ancak asla eskinin tekrarına düşüp kısır bir döngünün içine girmemelidir.

Grupların bir araya gelmesiyle değil, tek tek eşit özne bireylerin bir araya gelmesiyle örgütlenme oluşturulmalıdır. Grupların bir araya gelmesiyle oluşturulan örgütlenmelerin, kısa vadede büyüdükleri doğru olsa da, uzun vadede bu grupların kaynaşamadıkları ve örgüt içinde örgüt pozisyonlarını korudukları ve sonuçta da zamanla yeniden ayrıştıkları gözlemlenmektedir. Bu yüzden biz grupları bir araya getirerek saman alevi gibi parlamalar yerine, tek tek "özgür bireyleri" buluşturarak bir örgütlenme oluşturmalıyız. Bunun içinde aklını başkasına kiraya vermeyen özgür bireylere ihtiyacımız var. Örgütlenmeyi inşa ederken de çok seslilik ve çok renkliliği muhafaza etmeye özen göstermeliyiz. Bunun içinde "ideolojik birlik" yerine hedefte ve yöntemde birlik ilkesi gözetilmelidir. (Gri bireyler değil, her türlü renk ve çeşitliliğe açık bir toplumsal alt yapı düşünüp bunu gerçekleştirmek için çaba sarf etmeliyiz.)."

 

 

 

            (NOT: Devamı var. Muhakkak okumanızı ve fikirlerinizi paylaşmanızı umuyorum. 1,2,3. diye devam edecek ve en son yazı dizisi bitti diye uyarılacaksınız.)

 

Saygılarımla.

 

Kemal GÜRBÜZ

Şair, Yazar-Devlet Sanatçısı

07.11.2022

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI