Yıllar sonra karşılaştık onunla
Mavi tişörtü, beyaz eteği yoktu üstünde
Gülümseyerek baktı bana
Konuşmadık, geçti gitti öylece,
Bakışında bir hüzün gizliydi
Gençlik çağının gülüşüne inat
Yine de üzmüştü o bakışı ruhumu.
Bir şey söylemedik birbirimize
Sanki tanımıyorduk birbirimizi
Bir tebessümle uzaklaştı oradan
İlk gençlik rüzgarının yeliyle gitti
Leylakların kokusunu duyurdu ayrılırken.
Özlemlerimi kanatlandırmıştı o gün
Uzaklığı taşımıştı yıllar
Çoktan bitmişti geçmiş
Kalmıştı sadece gölgeli hatıralar
Ne güzel günlermiş o günler
Geçip gitmişti ne çare
Arkada kalanlar
Öylesine duran anılar ve izlerdi artık.
Her gün batımına yakın
Olurdu balkonda
El sallar buluşurduk alt bahçede
Çimenlerde yürürdük
Taş atardık sulara
Gülerdik öylesine
Bakarken dağlara, bulutlara.
Ayrıldı sonra yollarımız
Uzun zaman görmedik birbirimizi
Yeniden okudum ondan kalan mektupları,
Arayıp buldum
Sınıfça çekildiğimiz fotoğrafları,
Götürüyordu beni yıllar öncesine.
Senin o okul resminde kalan görüntün
Gülümsüyordu hala bana.
Görüntüler acı veriyordu ruhuma
Okumak için gitmiştim bir ile
Döndüğümde evlenmişti biriyle
Bu kaybediş acısı, akmıştı içime
Umut yolculuğum bitmişti sanki
Yaşamın kötü yazgısına takılmıştı talihim
Ayrılmaya karar verdim
Dönmemek üzere gittim
Bu nedenle başka diyarlara.
Neye yaramıştı o arkadaşlık?
Birbirimize söylediklerimiz?
O sevgi sözleri, o gelecek hayalleri
Sonu böyle olacaktıysa
Neden yürümüştük, el ele o yolları?
Her ayrılan yaşar mı bu acıları?
Arar mıydı gölgede bıraktığı izleri, anıları?
Böyle de olsa benimle yaşayacaktı
Geçmişin iz bırakan anıları.
Ömer Kamil Yılmaz
Eylül 2025/ Muğla