Bir arayıştır insan ömrü,
Sürekli zamanla yarışır.
Kavuşsan da yönelirsin bir yenisine
Uzaklaşmış bir hayatın arkasından.
Koşsan da bir gün,
Dönersin geçmişine.
Yakalamak istersin gitgide uzaklaşan günleri..
Tozlu yollardan geçerek
Kiminiz yamalı pantolonlarla
Varmak istediniz acılar ötesine.
Kiminiz
Suda vefa, gökte sevgi aradı,
Şaşırarak yürüdü
Yeni hayat kapılarına.
Neleri kaybetmedin ki,
Seneler bir bir geçerken.
Vurgun yiyince ruhun,
Çekildi eski duraklardan
Uzak geçmişini hayal ettin sürekli
Solan erguvanlara bakarken.
Sesin aşamadı duvarları
Yankısı kaldı sende.
Sana dönmez artık geçmişin
Sen kendin hayal et, o eski günleri.
Dön, dönebilirsen diyeceğim,
Ama gidemezsin artık uzaklaştığın o yolları.
Açılmamış pencereler bıraktın ardında
Bahçesinde kurumaya yüz tutmuş ağaçlarıyla.
Ayrılırken bıraktın o yerde anılarını
Uğuldar o ayrılışın acısı kalbinde.
Üzerini karaladığın defter
Ucunu açmaya çalıştığın kalem
Öylesine kaldı masanın üstünde.
Nelere yer versinler isterdin,
Seninle olan hatıralardan?
Unutulmuş şarkılardan mı söz etseydiler
Yoksa özlediğin dünü mü anlatsaydılar?
Hayatın aynası artık buğulu
Seçmiyor değil mi gözlerin o görüntüleri?
Renkler kanına nakış örmüş,
Hayal kuşatmış bütün benliğini.
Uzakta kalan duygulara kapılıp da
Yeniden yaşamak mı istersin o eski günlerini?
Neler gölgeledi mutluluklarını
Neden karışamadın ışıltılı kalabalıklara?
Gizemlere mi sakladın duygularını?
Bir kendin bilesin diye mi?
Karanlığa kuşattırma güzellikleri
Direnme geçmişte kalanlara
Silmeye çalışma ruhundaki izleri.
Duygularınla paylaş, yine düşün öteleri
Birlikte yürüdüğün zamanı
Hissedebil, düşün, hatırla, kim bıraktı
Ruhuna düşen bu damlaları?
Ömer Kâmil YILMAZ
29 Nisan 2021 Muğla