HAYATIN ANLAMINA VARMAK

         Edebiyatçı- Yazar: Ömer Kamil Yılmaz

                         HAYATIN ANLAMINA VARMAK

 

İnsan hayatı dalgalıdır. Zaman zaman farklı durumlar ve duygular yaşar, farklı hayaller kurar. Kişi bazı ortamlarda küçük dünyası içinde, büyük düşlerini gerçekleştirme kavgasını nasıl vereceğini araştırırken, hayatın kendisine sunduklarını yeterli bulmaz. Bazı kesim insanları ise modern yaşamdan usanıp, doğanın bağrında özgür yaşamayı tercih eder. Çinli bir şair bozkırda çadır kurup, yaşayan bir insanın hayatını dile getirirken:

         Yarışır beyler, şahlar saraylar kurmaya

         Değişmem gök çadırımla onu asla

         Yaşar onlar altın sarayda hatta

         Gıpta ederler lakin çadırdaki çırağa.

Lev Nikolaviç Gum İlyav- Ötüken Yay. Eski Türkler 1999 İstanbul

Bu dörtlükte görüyoruz ki, altın konaklarda yaşayanlar, çadırda yaşayanlara imrenir. Şayet bir kişi hayat karşısında yenilmişse, umutları darbe yemişse, o kişiyi en güzel yerde yaşatsan da mutlu olamaz. Hayat insana bazen olağanüstü yaşama imkanı verir, bazen zorlu yılları uzatarak yaşatır. Peki, hayat yaşandığı gibi midir, yoksa kişi istediği için mi böyle yaşamıştır hayatını? Renksiz, anlamsız değildir dünyada yaşamak. İnsan burukluklar, düş kırıklıkları, yaşasa da mutluluk arayışını bırakmaz. Hüzünle sevinci, öfkeyle korkuyu birlikte yaşayabilir. Kırılmış gururunu, aynı yöntemle tamir etmeye çalışırken, düşlerinin bazılarını gerçekleştirmesi, ona yeni umut kapılarını aralar.

         Hayata anlamlı bir gözle bakmak gerekir. Çünkü yaşamak zaten anlamlıdır. Kişinin doğup büyüdüğü topraklar, o yerin insanıyla olan ilişkileri, yaşamı biçimlendirirken, kişi hayatında değişimler yaşatır. Yaşantısı içine yeni değerler ekler. Bazı zaman kötü duygularını yıkayıp arındırır, bazı zaman düşlediği bazı hayallerine kavuşmanın artılarını değerlendirir. Sürdürdüğü hayat koşusu, belki günlerini eksiltir, ama yaşayacağı günlere anlamlı tecrübeler bırakır. Bu nedenle insan, hayata sadece günlerini tüketmek için gelmiş bir canlı değil, üreten ve değerler bırakan yönüyle de belirginleşen yanları olan bir varlıktır.

         Peki yaşamak sonunda yok olmak mıdır? Bir yerde beden olarak evet, ama insan yaşarken farklı duraklara uğrayıp, geçer. Yaşadığı günlere, geçmişin bıraktıklarını eklerken, kaygılarını, yalnızlık sancılarını, hayallerini o duraklarda bırakmaz, kendisiyle götürür onları. Bıraktığı eserleri, onu yaşatan değerleri olur. Kişi hayat yolculuğunda kendine, geçmişine de dönüş yapamaz, sadece onların bıraktıklarıyla yaşamasını sürdürür. Zaman zaman bazı anlarda, doğduğu evi, yaşadığı yeri, okul arkadaşlarını, çalıştığı kurumları ve iş arkadaşlarını hayal eder. Zamanın hafızasından silemediği, görüntülerin özlemle örülü yanlarını görür. Dost seslerini duyar, sevdaya kayan bakışlar, onda ilk haliyle oluşur, kişinin gözünün önünde hayal meyal hatırlatır kendini. Bunlar kişinin hayatının hikayelerinin bazı bölümleridir. Muhteşem bir hayatın hafızada kalmış izleri, görüntüleridir.

         Zaman ilerledikçe sorumluluklar artar, birçok şey anlam kazanır. Değersiz gördüğün nesnelerin bir değeri, bir yeri olduğunu keşfeder kişi. Gençlikte açan tomurcuklar, hüzünle dökülürken, hatıralarla buluşur kişi dünyasında. Vicdanını sızlatan bir olayı, kaybedişin verdiği acıyı, mutlu olduğu sabahların türküsünü yeniden dinler. Hatıraların, hatırlattığıyla geçmişini sık sık hafıza kapısını aralayarak onlarla birlikte olmak ister. Kendi geçmişinde, hayatında iz bırakmış olanlarla birlikte olurken, uzaklarda bıraktığı çocukluğunu, bir kır gezisinin dağlarını, babasının elinden tutup yürüdüğü yollarda yeniden olmayı arzu eder. Gelecek içinde geçmişle olarak, hayatının hafızasında bıraktıklarıyla anlamlı yürüyüşünü sürdürür, ama bu noktada bazı şeyleri de fark eder. O da: Geçip giden yılların, insanın ömründen,  geleceğini çaldığını anlar. Ömrün belirli bir noktasından sonra, ötesinin olamayacağını bu sayede bilir ve kavrar bununla zamana yenik düşeceğinin sırrına erip, sona erecek bir hayatın hüznünü yaşar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI