BAZI OSMANLI DİVAN ŞAİRLERİNİN TÜRK ALGILAMALARI -II-

 

Divan Şairlerinin Türk insanına bu kadar insafsızca saldırmaları ve kötülemeleri, aldıkları eğitimin bir eseri olsa gerek. Bu şairlerin çoğu, Türk halkını pek de tanımamaktadır, ama bu tür değerlendirmelerde bulunmuşlar ve devletin yöneticileri de Türklerin bu şekilde suçlanmasına, aşağılanmasına seslerini çıkarmamıştır. Bu durum düşündürücü değil mi? Arnavut asıllı olan Taşlıcalı Yahya.

                Arnavut aslı oluptur aslım

                Kılıç ile dirilir her neslim.

     Sarıçiçek- Taşlıcalı Yahya Bey- Yüksek Lisans Tezi İnönü Ünv- Malatya

derken mensup olduğu milleti övmektedir, ama kendisi Osmanlı vatandaşıdır

Bir başka Divan şair Fakiri de:.

                Nedir bildin mi sen alemde Türk'ü?

                Olan eyninde kürkü, başta börkü

                Ne mezhep bilir ne dini, diyanet

                Yumaz yüzünü ne abdes ne teharet

                           A.S.Levent/ Türk Ed.1stanbul 1958

Bu kıtada şairin Türkleri nasıl cehaletle suçladığını ve aşağıladığını görmekteyiz

                Şair Fazıl da Türkleri suçlayan şiirlere imza atmış divan şairlerinden biridir

                Kudeme karı zenan-ı Anadol

                Cahil-i naz ü reviş -şivedir

derken Anadolu'nun eski kadın ve erkeklerinin söz ve davranışının kaba cahil olduğunu belirtir. Yani Anadolu insanının cahilliğinden söz eder.

Edebiyatımızın önemli hiciv şairi Nef'i IV. Murat döneminde yaşamış ve vezir Bayram Paşa'yı ağır şekilde hicvettiği için boğularak öldürülmüştür. Kendisi de Erzurumlu bir halk çocuğu olmasına rağmen, Türk halkına karşı kalemini bu kadar aşağılayıcı şekilde kullanmış olması şaşırtıcıdır. Bakın aşağıdaki dörtlükte Türk'e eşek diyecek kadar aymazdır.

                O faziletle bak eşek Türk'e

                Asrın hâce-i efdali görünür

                Gider ol Türk-i dün ü kim dahi

                Torbasında seferceli (ayva)görünür.

Nef'i bir başka beyitinde de Türk'e hakaret etmeyi sürdürmüştür.

                Türk'e Hak Çeşme-i irfanı haram etmiştir.

                Eylese her ne kadar sözleri sihri helal

Nefi bu beyitinde Tanrı'nın Türk'e, ilim kapısını kapattığını, onlar ilmin yerine, sihirle uğraşan bir yoldadırlar demektedir.

                               N Çalışkan Nef'inin Siyam-ı Kaza Örneği- S.Demirel Üniv YL Tezi 2015

Edebiyatımızın tanınmış şairlerinden olan Sümbülzade Vehbi

                Bi edeplik etse hem bir sahs-ı bende

                Tan idip derler ki Türk-i mükinet

Çeviri:  Ahmet Yenikale- Öncü Basımevi 2012 Ankara

Şair bu beytinde de edepsizlikle suçlar ve Türkleri, her şeye boyun eğen biri olarak gösterir. Divan şairlerinin büyük çoğunluğunda Türk ulusuna hakaret eden bir anlayış mevcuttur. Bunun nedeni aldıkları eğitim mi, yoksa bu insanlar kendilerini Osmanlı görüp, Türk'ü bunlardan ayrı görmelerinden mi kaynaklanmaktadır?  Örneğin: Vahit Mahdumi

                Cahilim Türk-i merkep etvarım

                Har-ı la- yufham-i alev harım

                                             A.S. Levent 2015

derken Türkü cahilliğinden bahisle,  onu devrin eşeği olarak niteler

Türk milliyetçiliğinin temellerini atan, ihmal edilmiş Türk kimliğini ortaya çıkarmak için gayret göstermiş olan Ziya Gökalp, Türk'ü kötülemenin bir moda haline geldiğini, eski Osmanlı seçkinlerinin köylüleri "eşek Türk" diye aşağıladığından bahsetmiştir. Bu yakıştırmalar vahimdir, devletler kurmuş bir milletin hele hele aydınları tarafından aşağılanması, hakaret görmesi gerçekten çok incitici bir durudur, ama maalesef ki edebiyatımızda Divan Şairlerinin bu tür beyit ve kıtalarının sayısı pek çoktur ve onların bu millete yaptıkları hakaretlerin de görmezlikten gelinmiş olması bir başka ayıptır.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI